İYİ Parti lideri Meral Akşener, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili yaptığı açıklamada, 81 ilde aday çıkacaklarını açıkladı. Akşener, “Bütün sorumluluk bana aittir. Bedelini ödeyeceğim. Bana ‘Tayyip Erdoğan'a yanladı' diyenler dahil herkes canı istediğini söyleyebilir umurumda değil. Biz bu partiyi CHP'nin adaylarını seçtirmek için kurmadık” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fatih Altaylı'nın Youtube Kanalı'na konuk olarak Altaylı'nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 2016 yılında bir gizli sanığın iddiaları ile ilgili hakkında açılan FETÖ soruşturmasının kovuşturmasına ilişkin detayları anlatarak sözlerine başlayan Akşener, “8 klasör dosya ve bir hukuk katliamı var. Ne zaman açılmış biliyor musunuz? 17 Temmuz 2016 günü yani darbeden 2 gün sonra açılmış. İddia şu: ben o gece çıkmışım televizyonlarda, sosyal medyada demişim ki; “İnşallah başarılı olur bu darbe, inşallah Tayyip Erdoğan Menderes gibi olacak” demişim. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dava açmış. Cizre'de bir tutuklu PKK sanığı uzun uzun konuşturulmuş, çok ilginç ki hiç isim hatırlamıyor. Diyor ki; Meral Akşener, FETÖ derslerine gidip gelen, Fetullah Gülen'in bir parti kurdurma ya da MHP'nin başına birini geçirme isteğinin ortasındaki kişi. Yani ben FETÖ'nün emrinde bir şahısmışım. Bunu diyen PKK'lı beraat ediyor. Hakkında koruma kararı var. Ama dosyanın ilerleyen yerlerinde PKK'lının adı da var” diye konuştu.
Hepsi Kemal Bey dedi
2 Mart 2023'te gerçekleşe olaylı 6'lı Masa toplantısı hakkında açıklama yapan Akşener, “Toplantı öncesi Genel İdare Kurulu'muzdan yetki aldım. Bana verilen yetki; benim 2 arkadaşımız çok önde olduğu onların isimlerini söylemem ve diğerlerinin de söyleyeceği isimler doğrultusunda bizim önerimizin; her bir partinin güvendiği bir anket şirketi gösterip onlara araştırma yaptırması ve sonuçta kim çıkıyorsa onu kabul etmemizdi. Gittiğimde yöntemi konuşmamız bekliyordum. Ama birden konuşma ‘kim aday olsun?' sorusuna evrildi. İlk sözü Gültekin Bey'e verdiler. Gültekin Bey, Kemal Beyi söyledi. Sonra Ali Bey'e verildi o da ‘Kemal Bey' dedi. Temel bey, ‘Kemal Bey' dedi. Sayın Davutoğlu da; ‘Sayın Akşener aday olmadığına göre Kemal Bey' dedi. Sıra bana gelince, ben böyle yetki almadığımı söyledim. Bunu doğru bulmuyorum dedim. Türkiye'yi 2 kere dolaştım, bu iki arkadaşımız benim babamın oğlu değil, bunları meşhur eden, aday eden, seçen ben değilim.
Sonra Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki; ‘Meral Hanım imzalamıyorsa imzalamasın. Biz 5'imiz imzalayalım, çıkalım.' Ben de aldım dosyamı; ‘Peki o zaman size başarılar diliyorum' dedim. Sonra durdurdular beni ve denildi ki; ‘madem öyle bir yetki aldınız o zaman partinize Kemal Bey'i götürün.' Şimdi bu öyle bir duygu ki çok dürüstçe söylüyorum. Bir tarafta içi titreyerek bize bakan sizin kızınız yaşındaki çocuklar, bir tarafta benim oğlum 82 doğumlu, o yaş grubundan bıkmış gençler. Ve ‘peki' dedim. O meşhur kağıdı imzalayıp çıktım, geldim ve derhâl arkadaşlarımla görüştüm. Olanları anlattığımda bizim arkadaşlar çok sert bir tavır koydular. İki konuşma hazırladım, biri daha yumuşak huylu, birisi sert sizin görüşünüze göre yapacağım dedim. ‘Kesinlikle o masaya dönmeyeceksin' dendi o oylamada. Sadece bir arkadaşımız, 'bunu bu kadar sertlikle yapmayalım' dedi. O da Bahadır Erdem” açıklamasını yaptı.
Pislikten bahsediyorum
3 Mart günü İYİ Parti üzerinden medyaya yansıyan haberlere ve iddialara ilişkin konuşan Meral Akşener, “Aliya İzzetbegoviç'in bir sözü vardır: ‘Biz ne zaman ölürüz? Savaşı kaybedince değil. Düşmanımıza ya da rakibimize benzediğimiz zaman.' Neyi gördüm biliyor musunuz? Yandaş medya ile CHP'yi destekleyen kendine muhalif diyen medya aynıymış. Ben aynı şeyi Sayın Ekrem İmamoğlu'nun Saraçhane meselesinde yanında olduğum zaman da yaşadım. Böyle bir çirkinlik görmedim. Ben 28 Şubat yaşadım, o dönemin medyasıyla ters düştük. Bir kişi benim namusuma, şerefime, aileme ima edilen söz söylememişti. Ama ben bu süreçte bunları gördüm. Erdoğan ile anlaşmış diyebilirsiniz bu başka bir şey ama ‘yanladı' dediler. Seçilen kelimelerdeki pislikten bahsediyorum” dedi. Masaya dönme sürecini anlatan Meral Akşener; “Pazar günü akşamı iki belediye başkanı bana geldi ve seçenekler onlardan geldi. Bu iki belediye başkanımızın yardımcı olmasını öneren ben değilim, yanlış anlaşılmasın. Bunu kabul ettim ve tek şartım oldu: bundan Kemal Bey'in bilgisinin olduğunun ispatlanması. Ertesi gün arkadaşlarıma bu öneriyi anlattım. Rıdvan Uz, Tolga Akalın, Bilge Yılmaz ve Ümit Dikbayır hariç herkes bu fikre evet dediler” şeklinde konuştu.
Seçmen bize ceza verdi
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş ile otelde buluşup iki belediye başkanının icracı ve yetkili başkan yardımcılığını teyit ettiklerini söyleyen Akşener, “Buradan ötesi çok vahim. Gittim, 10 binlerce insan dışarıda heyecan içinde ama öğrendim ki masadakilerin haberi yokmuş. Önce ben kağıdı imzalıyoruz deyince Temel Bey; ‘noluyoruz?' dedi. Sonra Ali Bey, ‘böyle bir şey olamaz' dedi ben de şaşırdım. Sonra durumu anlattım. Kemal Bey'in teklifini anlattım, otelde teyit ettiğimizi ve bu teklifin CHP'den geldiğini söyledikten sonra Ali Bey bana döndü, dedi ki tekrar; ‘Yani bu teklif size CHP'den mi geldi?' ‘Evet' dedim. ‘Ben bir arkadaşlarımla görüşeyim' dedi. 1 saat gitti arkadaşlarıyla görüştü. ‘Kabul etmiyorlar' dedi. Ben de dedim ki; ‘O zaman tamam, kalsın benim üzerime ben razıyım. Hadi bana eyvallah.' Sayın Davutoğlu devreye girdi ve orta yol bulundu. Bunları o gün nasıl anlatacaksınız? Kazanmak istiyorsunuz. Ben bu iki arkadaşımız icracı ve yetkili başkan yardımcısı olacak biz danışma kurulu olacağız zannettim. Ama zaten Ali Bey'in böyle bir haberi yokmuş. Sonuçta çıktık oradan ben arkasında durdum bu kararın ve 45 ilde miting yaptık.
Asla kabul etmeyeceğim bir şey var. Yazık, günahtır benim arkadaşlarıma. Gerçekten İYİ Partililer çalıştı. Yüzde 10 civarında oy alındı. Bütün hepsi toplanırsa Kemal Bey'in oyları çıkıyor. Bizimkiler oy vermiş. Eğer seçimlerin öncesinde oyumuz 17 ise 7 puan, 15 ise 5 puan bizim partimizden gitti. Bizi seçmenimiz cezalandırdı” dedi.
İttifak siyasetine karşıyım
Yerel seçimlere ilişkin işbirliği tartışmalarına dair açıklama yapan Meral Akşener, “Arkadaşlarımız bana dediler ki; “Siz İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarını bizden aldığınız yetkiyle Cumhurbaşkanı adayı gösterdiniz. Sonra onlara çağrıda bulundunuz. İki arkadaş da kabul etmedi.”
Birinden biri adayım deseydi oradan çıkarlardı. Kararlılık başka bir şey. Velhasılıkelam arkadaşlarımız diyor ki; ‘milletin sesini değerlendirmedi bu arkadaşlar.' Sen onları kötülemek zorunda değilsin, onları öve de bilirsin sorun yok; ama biz her yerde ayrı gireceğiz. İstanbul ve Ankara dahil. Ben de katılıyorum buna. Şimdi bunu Genel İdare Kurulumuza getireceğim” dedi.
26 Ağustos sonrası özellikle medya üzerinden İYİ Parti'nin el yükseltmek için seçimlere ayrı girme çağrısı yaptığı iddialarına ilişkin de konuşan Akşener, “O resimde ortaya çıkan şu; bu kafayla gidiliyor askere, tez alınıyor tezkere. Bugün itibariyle ne annem kalacak ne babam kalacak.
Buna hazırım. Canı isteyen istediğini yapabilir. Ben bu ittifak siyasetine şiddetle karşıyım. Bunlar insanları kutuplaştırıyor. Biz bütün bir seçim boyunca; fakirin derdini konuşamadık. Emekliyi konuşamadık. Sığınmacıyı konuşamadık. Biz hiçbir şey konuşamadık .'PKK'lı değiliz, kandil bizi desteklemiyor. Bunu söyleyen şerefsizdir, namussuzdur' diye gezdik. Aynı benim 2018'de FETÖ'cülük üzerinden düştüğüm duruma düştük. Biz el yükseltmiyoruz kardeşim hiçbir şey istemiyoruz” açıklamasını yaptı.
Hepsini göze alıyoruz
“Biz bu partiyi bir üçüncü yol olsun diye kurduk” diyen Akşener, “Yani iki yumruk arasına sıkıştırılmış Türkiye'yi, bu tahterevalli sisteminin dışına çıkarmaya bir yol olabilmek, bir yeni nefes olabilmek için kurduk. Milletimize bunu anlatacağız. Kabul eder, etmez. Ona saygımız sonsuz. Ama biz milletin ferasetinin, bu sıkışmışlıktan rahatsız olduğuna inanıyoruz ve aslında şuanda kuruluş ayarlarımıza dönüyoruz” ifadelerini kullandı. Akşener, “İstanbul'un ve Ankara'nın CHP tarafından kaybedileceğini göze alıyor musunuz?” sorusuna da “Hepsini göze alıyoruz. Öyle adaylar çıkaracağız ki belki bizimki seçilecek. Mesela İzmir'de CHP ceketini assa seçilir diye bir kanaat var. Ümit Özlale şuan itibariyle çalışıyor. Ve bize ‘ben adayım' dedi. 81 ilde aday çıkaracağız. Bu karar Genel İdare Kurulu'ndan geçtiği andan itibaren nihai karardır” diye cevapladı. Akşener, sözlerini “Bütün sorumluluk bana aittir. Bedelini ödeyeceğim. Bana ‘Tayyip Erdoğan'a yanladı' diyenler dahil herkes canı istediğini söyleyebilir umurumda değil. Biz bu partiyi CHP'nin adaylarını seçtirmek için kurmadık” şeklinde tamamladı.
BİZ KAYBETTİK AMA ERDOĞAN KAZANMADI
“Yaptığım her şeyin arkasındayım. İyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir. Samimi olduğumu biliyorum” diyen Akşener, “Kendime dair herhangi bir hesap kitap yapmadığımı biliyorum. Mesela Kemal Bey seçimden önce evime geldi; ‘60 vekil verelim sizle ortak girelim' dedi. Ben dedim ki; ‘Mümkün değil yapamayız, biz ayrı gireceğiz.' Ben bunun için bu partiyi kurmadım ki, biz ne bedeller ödedik” dedi. 14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin İYİ Parti'ye yönelik değerlendirme yapan Akşener “Biz başarılı mıyız? Hayır. Başarısız mıyız? Yüzde yüz başarısız, yerle bir değiliz. Seçmen bizi gözden çıkarmadı. Yüzde 10'luk bir potansiyelimiz durdu. Biz de ona uymak zorundayız. Sonuçta kaybettik. Kaybeden biziz, kazanan Sayın Erdoğan değil. Bu kayıptan elbette hepimiz sorumluyuz. Benim ‘diğer 5 parti suçludur ya da Sayın Kılıçdaroğlu suçludur' gibi bir şeyim hiç olmadı. Hep beraber ortağız bu işin içinde, sonuçta başaramadık. Bundan bir ders çıkarmamız lazım” diye konuştu.
BEN KİMSEYE KEFİL DEĞİLİM
Ümit Özdağ ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında seçimlerden sonra ortaya çıkan 2 maddelik protokole dair bilgisi olmadığını söyleyen Meral Akşener, “Bir taraftan düşman Meral Akşener, bir taraftan güvenilmez Meral Akşener ama CHP'li milletvekilleri dahil Sayın Özdağ dahil benim sözlerimle aklanmaya çalışması da çok ilginç. Herkes o iki maddelik protokolü bildiğimi iddia edip temize çıkmaya çalışıyor. Ben kimseye kefil değilim. Çok net söyleyeyim, benim o iki maddelik protokolden haberim yoktu. Ama şu oldu bizim açımızdan çok berbat bir şey; ‘başka nerelerde protokol yapıldı?' deniliyor” dedi. İYİ Partililerin HDP üzerinden hakarete maruz kaldığını söyleyen Akşener, “Benim geldiğim nokta şu; kutuplaştırmanın Türkiye'ye dayattığı 50 artı 1 ittifak sistemi, Türkiye'ye büyük zarar veriyor. Onun için de biz bundan sonra bu ittifak sistemi içinde yer almamaya kararlıyız. İYİ Parti Ankara Milletvekili Adnan Beker'in “Biz 6 parti bir araya gelmiş olsak bakanlar kurulunu oluşturamazdık” sözlerini de değerlendiren Akşener, “Bu son dönemde ortaya çıkanlarla ilgili olarak arkadaşlarımızda büyük bir hayal kırıklığı ve öfke var. Beni ve İYİ Parti'yi düşmanlaştırarak AK Parti bünyesinden, bizim üzerimizden Sayın Kılıçdaroğlu'na gelebilecek oyların önü kesildi. Buna da çanak tutuldu” ifadelerini kullandı.
EKONOMİK DURUMUNU BİLMİYORDUM
İYİ Parti lideri Meral Akşener, aday belirleme sürecinde tartışmalara neden olan partisinin milletvekili Seyithan İzsiz hakkında da açıklamalarda bulundu. “Sırayı sattığım iddia edilen 2 arkadaşımız var” diyen Akşener, “Birisi İstanbul 3. Bölge Milletvekilimiz Seyithan İzsiz. Bu arkadaşımız rahmetli Necmettin Erbakan'a yakın bir aşirete mensup. En yakın olduğu insan da Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş. O'nun ekibinden. 20 yıl AK Parti'de görev almış. Ekonomik durumunu bilmiyordum; İyiymiş” diye konuştu.