Çocuk istismarı ve ihmali oluşumundaki nedenler: Toplum
Toplum, bireyin hayatı boyunca yaşadığı veya yaşayacağı yer olarak düşünüldüğünde bireylerin birbirlerini etkilemesi kaçınılmaz bir durumdur. Bir toplum; kültürel yapısı, gelenek ve görenekleri, yaşayış biçimi, insanlara verdiği değer, ırkı, eğitim düzeyi, sosyoekonomik durumu gibi birçok unsuru içinde barındırır ve insanların her türlü yönünü şekillendirir. Bir toplumda, cinsiyet ayrımcılığı ön plandaysa, o toplumda istismar ve ihmal eylemleriyle karşılaşmak kaçınılmaz bir durumdur. Bu noktada toplumun cinsiyete yüklediği anlam, çocukların kişiliğine de aşılanır ve geleceği şekillendirir. Bir çocuğun cinsiyet ayrımcılığı yapan ve bu durumu normal karşılayan bir toplum içerisinde yetişmesi, olumsuz sonuçlar doğurur. Aynı şekilde toplum içerisindeki bireylerin birbirlerine karşı olan davranışları da çocuğun kişilik özelliklerini etkiler. Bireylerin birbirlerine olan davranışları, eğer gereğinden fazla öfke ve agresyon barındırıyor ise; çocuğun etkilenmemesi imkansızdır. Bu davranışlar çocuğa uygulanmasa dahi; bu ortamda yetişmekte olan çocuğun davranışlarını etkileyecektir.
Ailenin sosyal çevre ile olan ilişkisi minimum düzeydeyse, çocuğa yönelik uygulanan şiddetin, ihmalin ve istismarın artması kaçınılmaz olur. Çünkü kendisini sosyal çevreden soyutlamış olan aile üyeleri, çevre ile uyumsuz bir ilişki yaşar ve bunun sonucu olarak da içindeki kötü hislerini birbirlerine yansıtacaklardır. Bunun dışında altını çizmemiz gereken önemli unsurlardan birisi de televizyon içeriklerinin şiddet ve istismarın artışına sebep olduğudur. Çünkü teknoloji çağının getirisi olarak her türlü içeriklerin yayınlandığı program, video, ses kaydı hem toplumu hem de toplumun temel taşı olan aileyi olumsuz yönde etkiler. Günümüzde internet kullanımının artması ile beraber çocuklarında bu içeriklere ulaşması oldukça kolaylaşmış durumda. Bu noktada ailelerin unuttukları husus, çocuğun kontrolsüz bir şekilde internet kullanmasının da bir ihmal durumu olduğudur.
Toplumdaki gelir düzeyinin adaletli olmamasından kaynaklı fakirlik olması, yetersiz konutlaşma, yetersiz besin kaynakları, ailenin sağlık hizmetlerinden faydalanamaması, yeterli bir sosyal desteğinin olmaması da çocuk istismarı ve ihmaline sebep olabilecek toplumdan kaynaklı nedenler arasına girer. Aynı şekilde günümüzde sıkça karşılaştığımız bir sorun olan uyuşturucu ticaretinin yaygın olması ve kolay ulaşılabilir olması, çocukları da içinde barındırması noktasında oldukça etkilidir. Çocuğun yaşadığı çevrede zararlı maddelere kolay erişim sağlaması onun için riskli bir durumdur ve önlemi alınmalıdır. Burada en önemli hususlardan biri, madde bağımlısı olan çocukların, maddeleri bulabilmek için zaman zaman istismara uğradığıdır. Tüm bunlara bakıldığında, bahsedilen unsurların hepsi birbirine bağlıdır. Bir çocuğun maddeye ulaşımı demek, onun daha fazla suça itilmesi demektir. Haliyle bu durum çocuğun, birçok ihmal ve istismar ile karşı karşıya kalmasına da sebep olur.
Toplumdan kaynaklı nedenler arasındaki bir diğer faktör ise, toplumda; çocuk haklarını savunabilecek kurumların ve derneklerin yetersiz olması, çocuk işçilerin denetimini yapacak kurumların minimum düzeyde olmasıdır. (100). Çünkü çocuk haklarının savunulmasının yetersizliği demek, istismar profiline sahip bir kişinin bu davranışı uygulamakta çekinmeyeceği anlamına gelir.
Son olarak; çocuğun içinde yaşamakta olduğu bölge ve toplumun tutumu, çocukların ihmal ve istismara uğramasında oldukça etkili bir faktördür. Ailenin yaşadığı bölgeye bağlı olarak, istismara uğrayan çocukların gizlenmesi sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. Aile bireyleri bunu utanç verici, bazense çocuklarını suçlu buldukları için saklarlar.
Çocuğa yönelik istismar ve ihmalin toplumsal boyuttaki önemi es geçilemez bir durumdur. Toplum eğer çocukları şiddet, istismar, ihmal veya her türlü kötü bir eylemden korumak istiyorsa; yeterli bakım, destek, beslenme gibi birçok unsuru aileye sağlamalı, aile ise; çocukları ile güçlü- güvenli bir bağ kurmalıdır.