Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
19°
Ara

Zaman tükeniyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Zaman tükeniyor

Şöyle başlayalım. Bu konuda kaçıncı yazım olduğunu saymadım. Sanırım herkes farkında. Dünyamız ısınıyor. Farkında olmamak mümkün değil. Sıcaklık artışının 2 dereceye ulaşması halinde dünyanın aşırı sıcağa maruz kalacağı muhakkak. Küresel emisyon azaltma taahhütlerine rağmen sera gazı emisyonlarının 2023'te rekor seviye olan 57,1 milyar ton karbondioksit eşdeğerine yükseldiği açıklandı.

 

* * * *

 

BM Çevre Programı'nın son araştırmasına göre, hızlı bir şekilde harekete geçilmediği takdirde birkaç yıl içinde dünyanın küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece hedefinde tutma imkanı ortadan kalkacak. 1,5 derece eşiğinde kalmak için 2019 seviyelerine göre, ülkeler 2030'a kadar emisyonlarını yüzde 42 ve 2035'e kadar yüzde 57 oranında azaltmaları gerekiyor. Bu olabilir mi ? Olması gerek. Dünya Paris Anlaşması'yla belirlenen hedef 1,5 derecenin iki katı üzerinde ‘felaket‘ bir sıcaklık artışına doğru gidiyor.

 

* * * *

 

1972’de kurulan ve merkezi Kenya’nın başkenti Nairobi’de olan Birleşmiş Milletler Çevre Programı Teşkilatı UNEP’e göre, hükümetler mevcut iklim planlarını tam olarak uygularsa sıcaklık artışının 2,6 derece ile sınırlı kalabilecek. Ancak mevcut politikalara devam edildiği takdirde 3,1 derece ısınma kaçınılmaz olacak. Bunun da ülkeler, biyolojik çeşitlilik, ürün verimliliği gibi konularda yıkıcı etkiler olacağı biliniyor.

 

* * * *

 

Hatırlatmakta yarar var sanırım. Türkiye UNEP‘e üye olmamasına rağmen Daimi Temsilciler Komitesi‘nde çalışmaları yakından takip etmekte. Türkiye’nin Nairobi Büyükelçisi, aynı zamanda UNEP Daimi Temsilcisi olarak da görev yapmakta,  UNEP Yönetim Konseyi’nin yardımcı organı Daimi Temsilciler Komitesi’nde Türkiye’yi temsil etmekte. UNEP’in göreviyle ilgili konuların ulusal eşgüdümü Çevre Bakanlığı tarafından yapılmakta.

 

* * * *

 

BM çevre programının hazırladığı rapora göre, şimdiden aşırı ısınmanın sonuçları sıcak hava dalgaları, fırtınalar, kuraklıklar veya seller ile yaşanıyor. Dünyayı 3,1 derecelik felaket niteliğindeki sıcaklık artışına doğru giden yoldan saptırmak için yenilenebilir enerji, ormanları koruma ve diğer önlemlerle benzeri görülmemiş bir küresel seferberliği gerekiyor. Bu küresel seferberlik başarılabilir mi? Ben biraz kuşkuluyum ama umarım yanılıyorum.

 

* * * *
BM Genel Sekreteri António Guterres raporda ilgili yaptığı açıklamada, ‘Ateşle oynuyoruz ama artık zaman için oynayamayız. Zamanımız tükendi‘ diyordu. Örneğin güneş panelleri ve rüzgar enerjisinin yaygınlaştırılmasıyla 2030‘a kadar gereken toplam emisyon azaltımının yüzde 27'sinin, 2035 yılında ise yüzde 38'inin sağlanabileceği söyleniyor. Türkiye’de örneğin şu an kurulu 8,3 MW güneş enerjisi santrali var. Bunun toplam kurulu güce oranı yüzde 8,3 civarında. Bu gücün artırılması hedefleniyor.

 

* * * *

 

Rüzgar enerjisine bakarsak. Rüzgara dayalı elektrik kurulu güç ise 11 MW olup toplam kurulu güç içerisindeki oranı yüzde 11 civarında. Dolayısıyla güneş ve rüzgarın enerji üretimindeki payı da  yüzde 19 civarında. Verilere bakıyorum. Türkiye’nin 2022'de toplam sera gazı emisyonu önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 558,3 milyon ton karbondioksit eşdeğeri olmuş. En büyük payı yüzde 71,8 ile enerji kaynaklı emisyonlar alıyor. Bunu yüzde 12,8 ile tarım, yüzde 12,5 ile endüstriyel işlemler, yüzde 2,9 ile atık sektörü takip ediyor.

 

* * * *

 

Sıcaklık artışının önlenmesi için sözler veriliyor ama ilerleme yavaş oluyor veya sanki olmuyor. 2015'teki Paris zirvesinde güçlü iklim vaatlerinde bulunulmuştu. 2021’de  Roma'da G20 liderler zirvesinde küresel ısınmayı sanayileşme öncesi döneme kıyasla 1,5 derece ile sınırlama hedefi tekrarlanmıştı. Küresel emisyonların yüzde 77'si G20 ülkelerden kaynaklanıyor.

 

* * * *

 

Bilim insanları ‘net sıfır emisyon‘ için kritik tarih olarak 2050’yi işaret ediyorlar. G20 liderleri 2050’nin çok erken olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor, bir tarih vermekten de kaçınarak ‘yüzyıl ortası civarı‘ diyerek kaçamak cevap veriyorlar. Bilim insanları 2050’nin bile çok geç olacağını savunuyor. Kim haklı diyecek durum yok. Dünyanın ısındığı bir gerçek. Önlemler almak için zamanın giderek daraldığı da bir gerçek. Hedefi tutturmak zor ama imkansız değil.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *