14 Şubat Sevgililer Günü
14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor. Özellikle son yıllarda çiftler arasında kutlanması yaygın olan bugünün tarihi araştırdık. Günümüzde “alışveriş günü” olarak da tanımlanabilecek 14 Şubat'ın artık es geçilmesi neredeyse mümkün değil. Öncelikle her günün sevgililer günü olmasını diliyorum...
14 Şubat, dünyanın dört bir yanında milyonlarca çiftin birbirine sevgi dolu jestlerle yaklaştığı, duygularını ifade ettiği özel bir gün olarak bilinir. Sevgililer Günü, aşkın ve romantizmin coşkusunu yücelten bir kutlama olarak hayatımızda önemli bir yer edinmiştir.
Sevgililer Günü'nün tarihi, Hristiyan azizi olan Valentin'in anısına dayanmaktadır. Bu aziz, Roma İmparatorluğu döneminde genç çiftlere gizlice evlenmelerine yardımcı olduğu ve bu nedenle idam edildiği bir dönemde yaşamıştır. Aziz Valentin'in ölüm tarihi olan 14 Şubat, zamanla aşkın sembolü haline gelmiş ve Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlamıştır.
14 Şubat Sevgililer Günü denilince aklınıza aşk ve romantizm mi geliyor sadece? Bu günü yalnızca aşkla ilişkilendirmek ve sevgililikle sınırlandırmak bu güne haksızlık olacaktır. Türkçeye “Sevgililer Günü” olarak geçmiş olsa da aslında “Valentine’s Day” denilen bu gün, Amerika ve Avrupa’da birbirini seven herkesin, arkadaşların, aile üyelerinin ve tabii ki sevgililerin birbirlerine sevgilerini gösterme günü olarak kutlanıyor. Süslü çikolatalar, kırmızılı pembeli kartlar, çeşitli hediyeler veya güzel bir söz Sevgililer Günü hediyesi olabiliyor.
Günümüzde Sevgililer Günü, romantizmin bir ifadesi olarak çiftleri bir araya getirirken, ticari anlamda da büyük bir etkinlik haline gelmiştir. Çiçekçiler, hediyelik eşya satan mağazalar ve restoranlar, bu özel günü çiftler için unutulmaz kılmak adına çeşitli kampanya ve indirimlerle dolup taşar.
Ancak, 14 Şubat Sevgililer Günü sadece ticaretin değil, aynı zamanda sevgi, saygı ve anlayışın bir ifadesidir. Bu özel gün, çiftlere birbirlerine duydukları sevgiyi ifade etme, ilişkilerini tazeleme ve birlikte güzel anılar biriktirme fırsatı sunar.
Unutulmamalıdır ki aşk, sadece bir günle sınırlı değildir. Her gün, sevgimizi göstermek, anlayışla yaklaşmak ve birbirimize destek olmak önemlidir. Sevgililer Günü, bu değerleri hatırlamamız için bir hatırlatıcı olmalı ve ilişkilerimize daha fazla değer katmalıdır.
Sevgililer Günü, aşkın renklerini daha derinlemesine keşfetme ve ilişkilerimizi güçlendirme fırsatı sunarken, sevgi dolu bir yaşam için her günün değerli olduğunu unutmamalıyız.
Sevgililer günü nasıl ünlendi?
Sevgililer Günü, İngiliz edebiyatı sayesinde bugünkü ünününe kavuştu diyebiliriz. Orta Çağ süresince, 14 Şubat tarihi kuşların çiftleşme döneminin başlangıcı olarak kabul ediliyordu. Ünlü İngiliz şair Geoffrey Chaucer, “Kuşlar Meclisi” isimli şiirinde sevgili olmanın, aşık olmanın günü olarak 14 Şubat’a işaret etti ve tarihteki ilk Sevgililer Günü yazınını oluşturmuş oldu. Chaucer’ın ardından John Donne ve William Shakespeare gibi İngiliz edebiyatının diğer önde gelen isimleri de eserlerinde “St. Valentine’s Day”den bahsederek Sevgililer Günü’nün popülerlik kazanmasını sağladı. Daha sonraki dönemlerde, özellikle 19. yüzyılda Sevgililer Günü için kartpostallar başta olmak üzere çeşitli hediyeler alınması norm haline geldi. Böylelikle, Sevgililer Günü endüstrisi ortaya çıkmış oldu. 21. yüzyıla gelindiğinde ise tüketim çılgınlığı, kapitalizmin dünyayı adeta yutmuş olması ve çevreye verilen zararlar da göz önünde bulundurularak Sevgililer Günü sebebiyle alışveriş yapılması eleştiri oklarının hedefi olmaya başladı. (Kaynak:https://blog.cambly.com.tr)