Şu an var ama yarın olmayabilir
Geçenlerde kendi kendime düşünürken bir şey aklıma takıldı. Ömrümüz hep bir şeyleri inşa etmekle geçiyor farkında mısınız?
Bir deprem düşünün. İnsanların özenle emek verdiği evleri ve düzenleri nasıl da yok oluyor bir anda değil mi? Sonrasında kendilerine yeni evler oluşturabilmek için çabalıyorlar ve yeniden düzen inşa ediyorlar. Borçlara batan birisini düşünün. Borcunu kapatmak için uğraşıyor ve sonunda kapatıyor. Belli bir süre sonra tekrar borca giriyor ve bu sefer o borçtan kurtulmak için çabalıyor. Kendisine borçsuz bir hayat inşa ediyor sürekli. Aşık oldunuz veya sevdiniz diyelim. Ayrılıyorsunuz, bu sefer başkasını seviyorsunuz ve yeniden bir sevgi inşa ediyorsunuz. Yeniden birisini tanıma, yeniden emek verme gibi gibi… İnşa ettiğiniz iş bitiyor, bu sefer başka iş için emek veriyorsunuz, onu kurmak için uğraşıyorsunuz. Psikolojimiz bozuluyor, depresyona giriyoruz ve bu sefer de kendimizi toparlamaya çalışıyoruz. Sağlam bir psikoloji inşa etmek için uğraşıyoruz. Hep aynı döngü. Düşüyoruz, kalkıyoruz. Konular hep değişiyor, ama bu kurma ve inşa etme döngüsü hiç değişmiyor.
Hayat yıkımlardan ve kurulumlardan ibaret aslında… Bir şeyler yıkılıyor ve biz yenisini inşa etmek için uğraşıyoruz. Maddi manevi her konuda hep bir mücadele halindeyiz. Biraz dikkat ettim de, bu kurma durumu son nefesimize kadar devam ediyor. Ömrünün son günlerini yaşayan hasta bir insan, öleceğinden habersiz bir şekilde sağlıksız halinden kurtulup sağlıklı bir hayat inşa etmek için mücadele veriyor. Tüm bunların nedeni ise; hayatın kuralı olması. Bu durumdan hiçbir zaman kurtulamayacağımız için, bazı şeylerin farkında olsak daha çok işimize yarar diye düşünüyorum.
Mesela bizim olan, inşa ettiğimiz veya sahip olduğumuz her ne varsa bir gün yok olacağının bilincinde olup onlara körü körüne bağlanmamak. “Şu an var, ama yarın olmayabilir” diyebilmek. Ayrıca bunun tam tersi olarak da; yıkılan yok olan maddi manevi her ne varsa, onları inşa edecek güce sahip olduğumuzu bilmek. “Şu an yok, ama yarın olabilir” diyebilmek.
Hayatta her şey olabilir. Şu an aklınıza gelen ve gelemeyecek kadar zor olan ne varsa hepsi olabilir. Bir anda her şey olumlu anlamda da tepetaklak olabilir, olumsuz anlamda da olabilir. Sonuç olarak hayatta her şey olabilir. Zaten hem başkalarından, hem de kendi hayatımızdan pek çok örnek görüyoruz. Tonlarca doğum, tonlarca ölüm, tonlarca yıkım ve tonlarca yeni başlangıçlar görüyoruz.
Hayata bir doğumla yani kurulumla dünyaya geliyoruz. Fakat giderken de bir ölümle yani yıkımla gidiyoruz. Birinciyi yaşadık ve geriye ikincisi kaldı. Bu da demek oluyor ki ne kadar kursak da, bir gün şu an elimizde veya hayatımızda olan her ne varsa yok olacak. O yüzden hiçbir şeye çok da üzülmeyin. Kıymet bilin, paylaşın, sevin, mutlu olun ve mutlu edin. Gerisi bomboş.