Siyaset, etik ve verimsizlik!
Bireysel hizmetlerinden tutunda Türkiye Cumhuriyetine katkılarına kadar yaptıklarını değerlendirdiğimiz de sadece bir hiç! Yereller de dahil şehirsel, bölgesel, ulusal bir katkı verdiklerini söylemek zor. Çünkü yoklar. Tekirdağ'da, iktidar adayı CHP son yirmi yıldır sosyal demokrat tandanslı bir parti hep önde gidiyor. Ancak doğruyu söylemek gerekirse Tekirdağ halkı muhafazakar demokrattır. Muhafazakarlıkları da din ağırlıklı değildir. Örf, adetlerine saygılı, batı kültürüne eğilimi olan “Yetiştirdiği; Namık Kemal, Mustafa Kemal, Yahya Kemal’lerin” etkisinde kalmış onların görünen özelliklerinden etkilenip yollarından gitmişlerdir. Çok acı çekmiş bir bölgenin (Rumeli gibi) evlatlarıdırlar. Özellikle tarım toplumunda Avrupanın en önemli bölgesinin evlatları buraya göç etmişlerdir. Medeniyet görmüş, acının alasını yaşamış daha garantici olanlar(göçmenler) Bursa ile birlikte bir o kadarına da Tekirdağ onlara kucak açmış ve hala bu panorama devam etmektedir.
Son yirmi yılın politikacılarını irdelediğimiz de bölgemize kalıcı bir hizmet getirdikleri söylenemez. Ekonomist geçinen ekonomik bir katkı sağlayacak hizmet etmiyor. Hukukçu olan hukuk değerlerine uygun kullanamıyor ve uluslararası modern hukuk kurallarını savunmayı bilmiyor. Veya beceremiyor. Tekirdağ’ımız bir yönü ile içinden geçtiği E-5 yolu=Londra Asfaltı ile nereye bağlandığımızı, diğer taraftan kuzey batısı Edirne üzerinden Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerine bağlanmaktadır. Yani Avrupa medeniyetlerine komşudur. Tekirdağ umut olmuş Kemallerinin işaret ettiği örnek şehir olmayı genel ve özel politikacılarının öngörüsüzlüğü yüzünden kaybetmiş ve kaybetmeye de devam etmektedir. Bana göre Tekirdağ Balkanların Başkenti olmayı hak eden bir ilimizdir. On iki ülkenin başkentidir. Oysa vatandaşlarımızın yarısı bile öngörüsüz politikacılarımızın tanıtımının yetersizliğinden bu ülkeleri sayamazlar bile.
Sosyal demokrat partimizin sözcüsü sadece iktidar partisine cevap vermekle maalesef 20 yıldır gününü gün ediyor. Kendisini, Tekirdağ’ın başına henüz gelmemiş, gelmesi olası deprem felaketi gibi bir insan sayıyorum. Temsil ettiği iline hiç faydası olmamış bir insandır. Gerçek Tekirdağlılar bunu hak etmiyorlar. Dördüncü Kemal (Kılıçdaroğlu) keşke Tekirdağ vekili olsaydı. Öztrak yerine o olsaydı. İyi insan olduğu için desteklenecektir. Altılı masa da bu kadar sıkıntıya düşmezdi. Altılı masa da öne çıkan 3 kişi, değişik profilleri ile öne çıkmaktadır. Sayın İmamoğlu son yirmi yıldır Türkiye'yi yöneten Tayyip Beyle bazı yönleri ile başa çıkacak kişidir. Kılıçdaroğlu, dürüstlüğü, dinlere saygısı, mütevaziliği ile siyasi karakteri sokak insanı gibi olması ile artıları olan kişidir. Sayın Mansur Yavaş'ın insanı öne çıkaran pratik becerisini harmanladığımız da bu 3 lider de ittifakı tek seçimde iktidara taşıyacak kişilerdir. Tek yapacakları atamız gibi savaşırken de; demokrasiyi, laikliği, ekonomiyi, kültür ve medeniyeti öne çıkaran özellikleri ile süslemeleri gerekmektedir. Bunları pratik hayata geçirmeleri çok önemlidir. Gördüğümüz üzere bir partimizin önderliğinde en az üç kişi ile iktidar adayı olabiliyorsunuz. Bu mükemmel bir şanstır. Şimdi son yirmi yılımızı nasıl harcadığımızı anlamış olmuyor muyuz? Altta paragraf başı yaparak önemli bir konuya parmak basmak istiyorum. Üç konu ile ülkemizin ve bölgemizin kayıplarını özetlemek isterim. Bir hamlelik hatalar nelere mal oluyor. Bunu halkımız çok iyi anlayacaktır.
Değerli okuyucular. Ülkemiz son 20 yılda neler kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. İktidar partisinin yönetimi nasıl ele geçirdiğini, kendisine nasıl ikram edildiğini tarih yazıyor. Buna ben de şahsen yaşadığım mazeretimi sizlerle paylaşacağım. Yirmi yıl önce Tekirdağ Belediye Başkanlığı aday adayı oldum. Şimdi ki başkan da dahil 6 kişi yarıştık. Seçime 3 gün kalana kadar tüm anketlerde toplamının önünde gidiyordum. Son 2 gün için de son defa aday belirleme anketi yapılacak denildi. Genel merkez böyle istedi dediler. İlaveten bir CHP'li vekil de Sn Genel Başkanımız hocamız da partiye hiç yardım etmedi mesajı getirdi. Şaşırdım. Ne kadar dedim. O gün seçim için izin aldığım da maaşım benden istenilen paranın 18'de biriydi. Nerden bulayım dedim. Ben zaten Tekirdağ halkının isteği ile istifa ettim. Şehrim için 56 proje geliştirdim. Onun heyecanını yaşarken bunlar başıma geldi. Anketler de başladı ve o günün ortalarına doğru halk beni aramaya başladı. Hocam ankette sizin isminiz yok. Sonradan öğrendim ki 6 kişiden 2 kişi ankete alınmıştı. Kesin seçilemeyecek kişi ile seçilmesini istedikleri arkadaş ankete alınmıştı. Derhal sayın Baykal’a anket şirketinin merkezine eriştim. Özetle Sn Baykal ve malum Tekirdağ vekilinin ortak kararı ile eliminasyon yapıldı. Sizi vekil yapalım. Hayır ben Tekirdağ’ı Balkanların başşehiri yapacağım. İşte ülkemizi idare etmeye aday kişilerin kimler tarafından idare edildiğini, kimlere teslim edildiklerini hatırlattım. Bu seçimler de hata yapılmaması gerektiğini hatırlatıyorum. Bu pozisyonda Sn Meral Akşener’e de önerim var. Kendisinin Türk siyasetine nasıl kazanıldığını bilmekteyiz. Bu şekilde davranıp masayı terk etmesi doğru olmadı. Kılıçdaroğlu’nun öngörüsüyle bugünleri birlikte gördüler. Çok önemli bir kavşağa geldiler. Çok iyi düşünmeliler.
Artık dünya başta ekonomi olmak üzere tek model üzerinden yürümektedir. Ekonominin anahtarı mevcut dünya tablosuna bakıldığında bu şekilde yürüyecektir. Farklı artıların devreye girmesi olasıdır.Bölgesel artıların ve eksilerin her zaman rekabeti arttırdığı, teşvik ettiği unutulmamalıdır. Petrolün dünyamız da son 50 yıla adını yazdırdığını, her döneme göre farklı güçlerin ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Yeni enerji kaynakları, turizm gibi her zaman yaşayacak artılar, yapay zekaya varan yaratıcılıkları öne çıkanlar liderlik için yarışacaklardır.
Değerli okuyucular! Yazı her telden gibi görünse de gelecek için yaşananlardan ders alarak yenilikte önderlik etmek, bu yönde tercihte ısrarlı olmak doğru olacaktır kanısındayım.
Zor günlerde minimal de olsa ülkemize şans diliyorum.