Zafiyetler ve bakıp da görmeyenler...

Türkiye savaşın eşiğinde falan değil. Bizzat ortasında.
Hala farkında değil misiniz?

Ülkenin doğusu, güney doğusu, bir çok bölgesi ateş çemberine alınmış.

Ülke kan gölüne dönmüş ama ülkenin yönetimini üstlenen ve bu durumun en büyük mesulü Ak Parti başkanlık sistemi dayatması peşinde.

Ülke kan gölüne dönmüş ama iktidar partililer hala başarı peşinde.

Ülke kan gölüne dönmüş ama siyasilerimiz hala sidik yarışında.

Ülke kan gölüne dönmüş ama Ak Parti'liler ve bu partiye oy verenler, gönül verenler bakar görmez haldeler.

Hükümet Ankara katliamını PYD örgütünün askeri kanadı YPG yaptı diyor.

PYD bunu yalanlıyor.

Suriye, Rusya, Irak her defasında Türkiye ile savaşa girmeyeceğiz diyor.

Bizim devlet başlarımız ise her defasında misli ile cevap vereceğiz, angajman kurallarını gerekirse değiştirebiliriz, kırmızı çizgilerimize yaklaşanları yakarız, yan bakana yan çakarız! v.s. gibi kindar tavırlarına devam ediyorlar.

Bizim oralarda çocukluğumdan aklımda kalma bir hikaye var.

Yakın köye kazık çakan geliyor, bizim vatandaş Memo; boşver benden uzak dursun da!

Kazık çakan vatandaş Memo'nun köyüne geliyor, Memo; boşver benden uzak dursun da!

Kazık çakan Memo'nun komşusuna kadar geliyor, Memo; boşver benden uzak dursun da!

Kazık çakan en son Memo'nun evine geliyor, Memo; boşver benden uzak dursun da!

Ve ne zamanki kazık çakan bizim vatandaş Memo'ya çakmaya başlıyor işte o zaman bizim vatandaş memo başlıyor ciyak ciyak bağırmaya!

Bugün ülkenin düştüğü hal bana bu hikayeyi hatırlattı.

Ülke savaş halinde.

Hergün onlarca can kaybı.

Analar ağlıyor.

Bacılar ağlıyor.

Kardeşler ağlıyor.

Bizim Ak Partililer tıpkı vatandaş Memo gibi farkında değiller.

Ne zamanki Allah korusun ateş ocağa düşecek o zaman başlayacaklar ciyak ciyak bağırmaya.

Zaten bazı sesler yükselmeye başladı bile.

AK Partili, yöneticiler, bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, yazarlar, aydınlar, gazeteciler.

AK Parti’ye oy verenler, gönül verenler.

Türkiye’nin geldiği duruma bir bakın bakalım.

Sizce ülkeyi bu hale kim getirdi, ne getirdi?

Hala farkında değil misiniz?

Hani bu ülke; Türküyle, Kürdüyle, Ermenisiyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Çerkesiyle, Rumuyla hepimizindi.

Bu saydıklarımız kesimler tarihte hiç birbirine bu kadar mesafeli duruma düşmüş müydü?

PKK’ya tarihinin en büyük katılımı gerçekleşiyor.

Ak Parti iktidarında gencecik çocuklar, bu ülkenin evlatları hayatını verme pahasına annelerini, babalarını, sevdiklerini terk edip dağa çıkıyor.

Yaratılan tablo bundan daha vahim ancak ben bu kadarına kalem oynatabiliyorum.

Bakın bu ülkeyi refaha ve huzura, yaptığı tehdit içerikli açıklamalarla gündeme gelen yeraltı dünyasının isimlerinden Sedat Peker gibiler taşıyamaz.

Onun gibiler bugün “Kanlarınızla duş alacağız” derler.

Yarın onların kanlarını içeceğiz de derler.

Bırakın bu kindar, faşist, tehditkar gazları.

Bu ülkeyi huzura, refaha, sükunete, barışa taşıyacak söylemler söyleyin ve bu söylemleri dile getirenleri destekleyin, önemseyin.

Bu ülkeyi kine, nefrete, savaşa taşıyacak bütün söylemlerden ve bu söylemleri dillendirenlerden uzak durun, kaçının.

Aklın ve mantığın yolunu kullanın.

Cehaletin ve zırvalığın yol bulmasına engel olun.

Bakın her saldırıda inanılmaz zafiyetler.

Her saldırı öncesi ve sonrası acizlikler.

Her saldırı sonrası acılar, tedirginlikler, tereddütler.

Bu büyük ve güzel ülkeyi daha şiddetli savaşa sokmaya kimsenin hakkı yok.

Bu büyük ve güzel ülkenin güzel insanları, aklın ve mantığın yolu birdir.

Sadece ve sadece barışı dillendirelim, sadece ve sadece barıştan yana olanları destekleyelim.

Gerisinin ne ülkemize ne de ülke insanına bir faydası olmaz, olamaz...