Yokuş aşağı
Şöyle başlayalım. Alman otomobil üreticisi Volkswagen uzun yıllardır endüstriyel mükemmelliği, modernliği temsil ediyordu, savaş sonrası dönemin endüstriyel başarının sembollerden biriydi. Almanya'da Volkswagen kadar ağırlığı olan başka bir şirket yoktur. Tarihi, ülkenin II. Dünya Savaşı sonrası dönemdeki ekonomik ve endüstriyel başarısıyla iç içedir. Bugün de öyle ama bugün tozu dumana katıyor. ‘Sarsılmaz‘ sanılıyordu ama şimdi neredeyse ‘gelecek savaşı‘ veriyor. 28 Ekim Pazartesi günü, Volkswagen'in tarihindeki en büyük yeniden yapılanma planını başlatacağı açıklandı.
* * * *
Bu, Almanya'da en az üç fabrikanın kapanmasıyla ve on binlerce kişinin işten çıkarılmasıyla sonuçlanacak. Diğer lokasyonlarda da kapasite azaltılacak. Ayrıca önümüzdeki iki yıl içinde ücretlere zam yapılmaması, ücretlerin de yüzde 10'un üzerinde azaltılması düşünülüyor. Volkswagen çalışanları şokta. Volkswagen, 87 yıllık tarihinde Almanya'da hiçbir fabrikayı kapatmamıştı. VW’nin kendine göre sorunları var tabii. Tasarım sorunları, yazılım hataları, yüksek fiyatlar gibi. Ama asıl sorun belki tek kelimeyle özetlenebilir: Çin. Onlarca yıldır VW grubunun nakit kasasıydı.
* * * *
Çin pazarına ilk girenlerden biri olan Volkswagen Çin‘in önde gelen otomobil üreticisi ve satıcısıydı. Uzun yıllar, faaliyetin geri kalanını, özellikle de Almanya’daki ‘sosyal modelini‘ finanse eden rahat karlar elde etti. VW'nin pazar lideri haline geldiği Çin'deki başarılar, Çin’den gelen para uzun bir süre boyunca sorunları örtbas etti. Yüksek maaşlar, ömür boyu istihdam, şirketin sendikalarla ortak yönetimi, hissedarlara yıllardır yüklü miktarda temettü gibi şeyler yıllarca devam etti.
* * * *
Bütün bunlar, elektrikli otomobile geçiş sırasında çöktü. VW'nin CEO'su Oliver Blume yakın zamanda bunu çok açık bir şekilde ‘Çin'den artık çek gelmiyor‘ şeklinde ifade etti. Çinli rakipleri önce kendi ülkesinde, sonra da uluslararası alanda öne geçmek için atağa kalktı. Çinli firmaların asla VW'in ciddi rakipleri olabileceği düşünülmüyordu sanki. ‘Sarsılmaz denilen güç gururun yanı sıra körlüğü de beraberinde getirdi‘ deniliyor. Şimdi, BYD gibi Çinli elektrikli otomobil üreticilerinin artık Çin’de pazarın üçte ikisini oluşturduğu açıklanıyor.
* * * *
Şunu hatırlatmakta da yarar var. Volkswagen Grubu‘nun sorunlu çocuğu her şeyden önce grubun en geleneksel parçası: Volkswagen markası. VW Grubu‘nun, Porsche, Audi ve Skoda gibi on markası, dünya çapında 114 tesisi ve yaklaşık 675 bin çalışanı var. Ancak Almanya'da klasik VW logolu otomobiller üreten ve yaklaşık 120 bin kişinin çalıştığı Volkswagen markasında işler çok kötü görünüyor. Gelirin artık gerekli yatırımları finanse etmeye yetmediği, şirketin son zamanlarda kazandığından daha fazla gideri olduğu söyleniyor
* * * *
Volkswagen markasının tarihi bir kriz yaşadığı artık bir gerçek. Volkswagen ikonu sarsıntı içinde. Bir zamanlar ekonomik mucize yaratan Volkswagen’in durumu Alman otomotiv endüstrisinin durumunu da gündeme getiriyor. Otomobil üretimi, Almanya'nın en önemli endüstrisi olup ülke ekonomisine 564 milyar Euro katkıda bulunuyor. Otomotiv Endüstrisi Birliği’nin yaptırdığı kapsamlı yeni bir araştırmaya göre, 2035 yılına kadar elektrikli otomobillere geçişle birlikte yaklaşık bu sektörde 300 bin iş tehlikede. Otomotiv sektöründe istihdamın 2019'daki zirvesine göre 2019'daki 911 bin kişilik istihdam seviyesinin üçte biri anlamına geliyor.
* * * *
Volkswagen’in krizi nasıl atlatacağı merakla izleniyor. Volkswagen Grubu'nun CEO'su da çalışanlara, akşam yemeğinde ailesine ‘paralarının kalmadığını, yardımsever bir akrabanın da olmadığını‘ söyleyen bir baba gibi ‘şirketin yıllardır gelirinin ötesinde yaşadığını, artık bunun değişmesi gerektiğini net bir şekilde söylüyor. CEO, Çin'in aslında yıllardır yardımsever bir akraba rolü oynadığını ifade ediyordu. Volkswagen bu dönüşümü başarabilir mi? Yokuş aşağı gidişat durdurulup Volkswagen Grubu'nun amiral gemisi markasının tekrar eski günlerine döneceği günler dört gözle bekleniyor.