Türkiye, kumar masalarında el yükseltilecek bir ülke değildir! (3)
Buraya kadar özetlemeye çalıştığımız fotoğrafın ne anlama geldiğini umarız anlatabilmişizdir.
Süreç böyle iken biz iki konuşmaya geri dönelim.
Her ne kadar Bahçeli’nin konuşması “tarihi” bir konuşma olarak nitelendirilse de bize göre içi boş bir konuşmadır. Çünkü ne PKK lideri ne de örgütü 1999 yılındaki durumunda değildir. Öcalan’ın etkisi zayıflamış, örgüt ise ABD’nin kontrolü altında yaklaşık 140 bin kişilik bir orduya ve ağır silahlara sahip bir terör ordusu haline getirilmiştir. Türkiye, 2019’dan beri Suriye’de oluşturulan bu terör devletçiğine geniş kapsamlı bir operasyon yapmamaktadır. PKK ise Suriye kolu olan PYD’ye eklemlenmiştir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşması, son derece talihsiz bir konuşmadır ve gerçeklerden uzaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşit yurttaşlık hakkına sahiptir. Bugün Türkiye’de, devletin en yüksek makamlarında görev yapan Kürt kökenli vatandaşlar vardır. Kürt iş adamları, sanatçılar hatta “annem Kürt’tü” diyen Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olmuştur. Kürt kökenli öğrenciler istedikleri okullarda okuyabilmektedirler. Özgür Özel’in neyin peşinde koştuğu sanırız zamanla daha iyi anlaşılacaktır...
Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu’nun sosyal medya hesaplarından yaptığı bir tespiti buraya alalım: “Suriye’deki PYD/YPG terör örgütünün silah bırakması masada yok ki. PKK’nın silah bırakması var. Suriye’deki PKK güçlenmeye devam edecek. Operasyon da söz konusu değil. PKK dağılırsa Suriye’ye gelecek. PKK’nın silah bırakması tehditte azalmaya neden olmayacak. Tersine PYD/YPG özerklik ilan edecek.”
Bahçeli ve Özel’in “el yükseltme” lerinden cesaret bularak iyice hadsizleşen DEM parti mensubu kadın ne dedi? “Ben de el yükselterek çağrıda bulunayım. Belki 29 Ekim Cumhuriyet’in ilan edilişinin yıldönümü vesilesiyle Öcalan’ın sesini duyabiliriz.”
Son söz: 1919’daki İngiliz haritası ile başlatılan ve 2003 yılında ABD’nin sudan bahanelerle Irak’a saldırmasıyla hayata geçirilen Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Irak ve Suriye’de birer Kürdistan devletçiği kurma işlemi tamamlanmıştır. Şimdi sırada İran vardır. ABD, İsrail eliyle bu süreci de başlatmıştır. Son sırada ise Türkiye vardır.
Mustafa Kemal aklı ve devrimleri, 1938’den günümüze devre dışı bırakılmıştır. Ne yazık ki Türkiye, vizyonsuz siyasilerin elinde bir çıkmaza doğru sürüklenmektedir. Ancak şunu ifade edelim ki Türkiye’nin Güneydoğu’sundan 18 ili koparmaya çalışmak ABD dâhil hiçbir ülkenin haddi değildir!
Türkiye, kumar masalarında el yükseltilecek bir ülke değildir. Biz bu ülkeyi kumar masalarında kazanmadık. Kan döktük, can verdik. Kadınlarımız, körpe kuzularımız, bebeklerimiz Yunan mezalimi altında katledildi. Ülkemizin her karışında öldük. Her karış vatan toprağına gömüldük, kanımızla suladık. Bu millet, bir asır önce o imkânsızlıklarda bir İstiklal Savaşı kazanmıştır. Bugün de o ruh, Kuvayı Milliye ruhu mevcuttur. Unutulmasın ki İstiklal Marşımız “KORKMA!” ile başlamaktadır;
Çanakkale’nin, Sakarya’nın, Afyon’un şehitleri boşuna öldü dedirtmeyiz!
Tüm bilinç ile başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve günümüze kadar gelen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Vatan size minnettardır.
Cumhuriyetimizin 101’nci yılı tüm coşkusuyla kutlu olsun!
Bitti.