Çocuk gelişiminde babanın önemi
İçinde yaşadığımız toplumun genel yapısı, çocuğun hayatında ve çocukla olan ilişkide anneyi ön planda tutarken, babayı anneden sonraki bir figür olarak görüyor. Oysaki çocuğun hayatında anne ne kadar önemli bir role ve etkiye sahipse, babada tahmin edilenden çok daha fazla bir etkiye sahiptir. Günümüzde çeşitli nedenlerle aile yapısında bazı değişimler yaşanıyor. Bu değişimler arasında kadın ve erkeğin cinsiyet rollerine ilişkin kalıp yargıların değişimi en belirgin olanıdır. Bunu anne babalık rolünde değerlendirdiğimizde, en çok çocuk bakımına yansıdığını söylemek mümkündür. Çocuğuyla daha çok ilgilenen, bakım ve ihtiyaçlarını karşılama noktasında sorumluluk alan, çocuğunun hayatında daha aktif olan ve çocuğuyla oyunlar oynayan ‘’baba olma’’ halinin nasıl dönüştüğü hepimizin gözlemlediği bir gerçek.
Babalık duygusu, annelik duygusundan farklı olarak çocuğun dünyaya gelmesinden sonra daha çok hissedilen ve gelişen bir duygudur. Çünkü annelik gibi hormonal ve içgüdüsel durumlara bağlı değildir. Bebek dünyaya geldikten sonra bebeğin bakım ve ihtiyaçlarını karşılamada anneye yardımcı olmak, bebekle fiziksel temas kurmak ve sözlü-sözsüz iletişim halinde olmak babalık duygusunun ve rolünün gelişmesinde önemli bir etkendir.
Güven veren ve sevgi dolu bir babayla büyüyen çocukta ‘’sağlıklı benlik algısı’’ oluşur. Sağlıklı baba-çocuk ilişkisi; çocuğun bilişsel gelişiminin, akademik başarısının, problem çözme becerisinin ve sözel zekasının gelişiminde olumlu bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda babanın verdiği sevgi ve ilgi, çocuğun duygusal gelişimini de büyük ölçüde etkiler.
Baba aile içerisinde hem kız çocuğu için, hem de erkek çocuğu için müthiş bir model oluşturur. Hepimizin bildiği gibi, babalar kız çocuklarına aşıktırlar; nazlarını seve seve çekerler, hassas yaklaşırlar. Kız çocukları da bunun farkındadır ve babayla olan ilişkileri özel bir biçimde gelişir. Baba figürü, kız çocuklarının tanıdığı ilk erkek olduğu için onlarla kurulan ilişki, ileride partner ya da eş seçiminde de etkilidir. Bununla beraber hemcinsi olan anneyi taklit eden, rol model alan kız çocuğu anneyle özdeşim kurar ve baba, kızının gözünde karşı cinsi temsil eden önemli bir model haline gelir. Kızların ileride karşı cinsle kuracağı romantik ilişkide babasına benzeyen kişileri tercih etmesi ve babasının özelliklerini araması bundan kaynaklıdır. Aynı şey erkek çocukları içinde geçerlidir. Erkek çocukları da kişiliğini kazanırken ve sosyal bir birey olma yolunda ilerlerken babasını izler, taklit eder ve rol model alırlar. Oda babasının annesiyle kurduğu ilişki ve iletişim şeklini gözlemler, tanımlar ve buna göre kendi davranış biçimini oluşturur. Babasıyla özdeşim kuran erkek çocukları, babanın sevdiği şeyleri sever ve davranışlarını taklit ederler.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, babanın geri planda kalan bir figür olmaması gerektiğini söyleyebilir miyiz? Kesinlikle evet. Hem kız çocuğu, hem de erkek çocuğu için örnek bir ebeveyn modeli oluşturan babaların, bu yazıyı okuması ve harika olan bu deneyimi yaşarken bilinçli adımlar atması gerektiğini söylemek yerinde olacaktır.
BABA VE ÇOCUK İLİŞKİSİNİ GÜÇLENDİRİCİ ÖNERİLER
Çocuğunuza dair tüm süreçlerde aktif olmaya çalışın. Örneğin; çocuğunuzun doğduğu andan itibaren onun beslenme, uyku, öz bakım gibi süreçlerinde anneye yardımcı olun ve sorumluluk alın.
Sevginizi hem sözel olarak hem de davranışsal olarak çocuğunuza hissettirin.
Çocuğunuzla vakit geçirebileceğiniz zamanlar yaratın.
Çocuğunuz bir işin sorumluluğunu aldığında onu takdir edin.
Anne ile olan iletişimize dikkat edin. Unutmayın; eşiniz ile aranızdaki ilişki ve iletişim şekli çocuğunuzun zihnine kayıt edilir ve gelecekte nasıl bir birey olacağına ışık tutar.
Çocuğunuza dair alınacak tüm kararlarda anne ile birlikte hareket edin ve ortak bir dil kullanın. Tutarlı davranın.
Çocuğunuzla korkuya dayalı bir ilişki kurmayın.
Koyduğunuz kurallardan feragat etmeyin. Unutmayın; çocukların sınırlara ve tutarlı kurallara ihtiyacı vardır.
Çocuğunuz ister kız ister erkek olsun. Yaklaşımlarınız çocuğunuza farklı öğretiler sağlayacaktır. Bu sebeple çocuğunuza rol model olun.
Çocuğunuza karşı fiziksel ve duygusal şiddetten kaçının.
Çocuğunuza arkadaş değil, ebeveyn olun.
Çocuğunuzu kardeşiyle ya da başka çocuklarla kıyaslamayın.
Çocuğunuzun uyku sürecine eşlik edin. Kitap okuyabilir, sohbet edebilirsiniz.
Çocuğunuzun özel günlerinde yanında olmaya çalışın.
Çocuğunuza gerektiği yerde teşekkür etmeyi bilin.
Çocuğunuzla olan ilişkinizde mizaha yer verin.
Çocuğunuzu ciddiye alın.
Son olarak, mükemmeliyetçi olmayın.