Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu...!
Bizim Bakış Gazetesi İmtiyaz Sahibi Telat Çabuk ile CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal arasında geçtiğimiz günlerde bir gerginlik yaşanmış.
İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği, olarak meslektaşımızı ziyaret ettik yanında olduğumuz belirttik ama karşı taraf, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile de yaptığım telefon görüşmesini ve bu olaya kişisel yorumumu sizlerle paylaşmak istedim.
*
Meslektaşımızı dinlediğinizde kesinlikle haklı olduğunu vekil Tanal'ın ciddi bir kusuru olduğunu görüyorsunuz.
Milletvekili Tanal'ı dinlediğinizde ise ortaya daha değişik bir boyut çıkıyor.
Sözümüzün hemen başında şunu bir kere söyleyelim. Hangi meslekten olursa olsun o mesleği yerine getiren kişiyi başarılı bulmayabilirsiniz, doğru bulmayabilirsiniz, görevini yerine getirirken ortada bir kusur bulabilirsiniz.
Ancak bütün bunları biliyor ve görüyor olmanız size o kişinin elindeki görev aletlerine el koymak, müdahele etmek, gasp etmek hakkı vermez.
*
Evet ortada az da olsa meslektaşımızın da belki yanlış davranışları vardır.
Evet ortada belki uygunsuz bir durum ve ifade de vardır. Ancak bir basın mensubu hatalı bile olsa olaya karışan bir milletvekili nin daha dikkatli olması gerekiyor. Tamam belki basın mensubu aynı zamanda bütün basın camiasını da bir yere kadar temsil ediyor.
Ancak.
Bir milletvekili hele hele Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin çok daha büyük sorumlulukları ve mecburiyetleri olmalı.
*
Tanal telefonda bana, kameralarda görünen görüntülerin tamamını yaptığını itiraf ediyor.
Evet arkadaşın elinden fotoğraf makinasını alarak o görüntüleri sildirdim diyor.
Aynı hareket yarın yine olsa yine aynı şeyleri yaparım diyor.
Bir gazeteci arkadaş oraya gerçekten gelip gö-revini yerine getirecekse ona bir sözüm yok diyor.
Ancak bu arkadaş da kültür merkezinden dışarı çıkmamıza rağmen bizim yanımıza geldi, bizleri tavırları ve sözleri ile taciz etti.
Bize olur olmaz laflar söyledi.
Beylikdüzü Belediyesi’nde yaşanan hırsızlıkları niye görmüyorsunuz falan gibi ifadelerde bulundu.
Biz de alışık olmadığımız bu davranışlarla karşılaşdığımız için hemen arkadaşa müdahale ettik. Ver bakalım o fotoğraf makinanı, orada yapılan çekileri bizden habersiz çektin. Onaları silmemiz gerekiyor falan dedik.
Zaten olay yargıya intikal etmiştir.
Yargı gereken en doğru kararı verecektir dedi.
*
İşte böyle; CHP İstanbul Milletvekili Avukat Mahmut Tanal'ı dinlediğinizde Tanal'a da hak vermemek elde değil.
Ancak ben yine de en çok meslektaşımıza hak veriyorum. Zira dediğim gibi bir gazetecinin yaptıklarını doğru bulmayabilirsiniz.
Yazdıklarını, söylediklerini tavırlarını doğru bulmayabilirsiniz. Ancak yine de o gazetecinin elinden fotoğraf makinesini zorla almak, o makinedeki bilgileri silmek derebeyliktir, eşkiyalıktır, mafyavari bir tutumdur.
*
Hele hele bu davranışı yapan kişinin her ortamda her şartta özgür ve bağımsız gazetecilik için söylemelrde bulunan, bedeller ödeyen, eylemlerde bulunan Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin olması olayı çok daha vahip bir boyuta taşıyor.
Sevgili milletvekili Mahmut Tanal eminim bu olaydan gereken dersleri çıkartmıştır. Biz yine de bir kez daha uyaralım.
*
Bırakın bol keseden atmaları da bunu eyleme dönüştürün. Evet yeri gelince; gazetecilere özgürlük diyeceksiniz.
Gazeteciler sağlıklı ortamlarda görevlerini yapmalı diyeceksiniz. Bir ülkede medya özgür olmadan hiçbir şey düzelmez diyeceksiniz.
Sonra da bir gazetecinin (olsa bile) ufak tefek kusuru karşısında mafyalaşacaksınız, gaddarlaşacaksınız, atacaksınız, tutatcaksınız.
Kusura bakmayın, meydanı size kimse bırakmaz.
*
Biz yerel medya mensuplarının zaten çok az dostu var. Zaten çok az destekçimiz var. Zaten çok kısıtlı imkanlarımız var.
O zor şartlarda görevimizi yapmaya çalışırken meclise gönderdiğimiz milletvekilleri bizlerin hakını kolup kollaması gerekirken elimizde var olan çok az hakkı almaya kalkıyorsunuz.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu..!
*
Buradan önce olayda büyük kusuru bulunan CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal'a sesleniyorum.
Lütfen söyledikleriniz ile yaptıklarınız birbirine uysun.
Sonra Tanal'ın mensubu bulunduğu CHP yöneticilerine sesleniyorum.
Tanal gibi derebeyi tavrı takılan milletvekillerinizi hizaya getiriniz, uyarınız, eğitiniz, öğretiniz.
Ve daha sonra da meslektaşlarımıza sesleniyorum. Bizler de bir olayı değerlendirelim, tartalım, ölçelim, biçelim.
Şayet ortada kendimiz ile de bir kusur buluyorsak bir an önce o kusurlarımızı azaltma yoluna gidelim.
Haklı iken haksız duruma düşmeyelim...!