Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Az bulutlu
17°
Ara

Madagaskar da bizi görecekmiş!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Madagaskar da bizi görecekmiş!
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, 17. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'ne Madagaskar Cumhuriyeti'ni de davet etmiş.

Akgün'ü ziyaret eden Madagaskar Fahri Başkonsolosu Nesrin Karaaslan Karadağ'a davetiyeyi sunan Akgün 'Lütfen bu davetimizi Madagaskar Cumhuriyeti'ne iletiniz. Sizin heyeti ilçemizde çok görmek istiyoruz' demiş.

*

Haber merkezimize belediyeden gönderilen bu maili görünce hemen aklıma, Yılmaz Erdoğan'ın yönettiği 'vizontele' adlı filmde Cem Yılmaz'ın o hafızalarımıza kazınan repliği geldi.

Hani o replikte şu konuşmalar geçer;

Köy halkı: vizontele nedir ki?

Belediye başkanı: radyonun resimlisi, Zeki Müren'i hem dinleyecek; hem göreceksiniz...

Cem Yılmaz (Fikri): Peki Zeki Müren de bizi görecek mi?

*

Madagaskar 12 milyon insanın yaşadığı bir ada ülkesi.

Eminim Büyükçekmece'ye gelecek (şayet davet yerini bulur ve karşılık alırsa) heyet ilçemizden çok şey öğrenecektir.

Ve o heyet başkanı ülkesine geri döndüğünde burada gördüklerini uygulayarak Madagaskar Cumhuriyeti'ni ele geçirmek için çalışmalara başlayacaktır.

*

Mesela; dünya kenti İstanbul'un sahil ilçelerinden Büyükçekmece belediye başkanlığını beş dönem ve 25 yıldır aynı kişi ve aynı ekibin yönettiğini öğreneceklerdir.

Mesela; bu yirmi beş yıllık ekibin daha doğru dürüts bir belediye binası olmadığını öğreneceklerdir.

Mesela; bu 25 yıllık ekibin yirmi beş yıldır bittirilmeyen televizyon kulesinin hala belediye amblemi olarak kullanıldığını öğreneceklerdir.

Mesela; 25 yıldır organize olan bu ekibin Büyükçekmece'nin en güzel koruluğunu yok ettiğini, ağaçları talan ederek güzel bir yeşil alanı ve park alanını beton yığınına çevirme projelerini öğrenecekler.

*

Dünyanın dördüncü büyük adası olan Madagaskar'ı büyüterek önce dünyanın üçüncü adası, ardından ikinci adası ve yetmeyerek dünyanın en büyük adası yapma tekniklerini öğrenecekler.

Madagaskar'ın başkenti Antananarivo'yu 25 yıl yönetecek ekibi kurma ve kollama teknikleri öğreneceklerdir.

Rekortmen olmanın dayanılmaz hafifliğini öğreneceklerdir.

Rekortmen bir belediye başkanı nasıl oluyormuş, yöntemlerini öğreneceklerdir.

*

Bir anda A partide, bir anda B partide diğer bir anda C veya Z partide nasıl politika yapılıyormuş.

Gidilen yeni partiye uyum sağlanmasa da o parti yönetimi nasıl etki altında bırakılıyormuş.

İstenildiği anda bir ülkede her siyasi partiden nasıl aday olunabiliyormuş bu teknikleri de öğreneceklerdir.

*

Beş dönem ve 25 yıldır bütün bu özelliklere rağmen bir ilçe belediye başkanlığı nasıl yapılıyor, o ilçede seçimlerden nasıl başarı ile çıkılıyor, kendisine oy veren partililer bir anda nasıl gözden çıkarılıyor, genel seçimlerde mensubu bulunduğu siyasi partiye çalışılmamasına rağmen o siyasi partinin üst yönetimince hala nasıl el üstünde tutuluyor... v.s. kritikleri de öğrenilecektir.

*

Anlayacağınız Madagaskar Cumhuriyeti'ni temsil edecek festival heyeti tam donanımlı olarak ülkelerine döneceklerdir.

Geri döner dönmez Madagaskar adası, atılımlar yaşatacak bir ekibe sahip olacaktır.

Kim bilir günün birinde belki Büyükçekmece Cumhuriyeti de kurulur ve aynı ekip bu ilçenin cumhuriyet halini de yönetmeye talip olur.

*

Niye mi yazdım bunları.

Arkadaş rekortmen olunacak da ne olacak söyler misiniz.

Beş dönem, altı dönem olmadı on altı dönem belediye başkanlığı yapılsa ne olacak.

Adam bir dönem başkanlık yapar ve adam gibi yapar.

Kalıcı eserler bırakır.

Herkese eşit hizmet götürür.

Her kesimin saygınlığını kazanır.

Herkesin gönlünü azanır.

*

Açık ve net soruyorum size.

Bu ülke nice rekortmenler gördü.

O rekormenlerden hatırınızda kalan üç kişi sayın dersem aklına bir çırpıda üç kişi gelir mi?

Zannetmiyorum.

Ama bu ülke aynı zamanda nice prensip sahibi, karekter sahibi, duruş sahibi, insanlar da gördü.

Bu özelliklere sahip kaç kişi sayarsınız dersem eminim benim gibi başlarsınız saymaya; Mustafa Kemal Atatürk, Ulubatlı Hasan, Seyit Onbaşı, Orhan Pamuk, Türkan Saylan, Sabiha Gökçen, Cahit Arf, Şeyh Galip, Recep Yazıcıoğlu, Adnan Kahveci, Ahmet Kaya, Uğur Mumcu...

*

Bunlar arasında rekortmen olan yok sanırım.

Şu kadar yıldır yazar olan.

Şu kadar yıldır vali olan.

Şu kadar yıldır belediye başkanı olan.

Şu kadar yıldır lider olan v.s.

Ama bunların tamamı ve bunlar gibi olanların bir ortak noktaları var; bu isimler kendileri için değil, insanlık için, ülkeleri için, ilkeleri için mücadele verdiler ve hayatları pahasına ilkelerinden ödün vermediler.

İşte bu isimleri de efsane yapan rekortmen olmaları değil, bu özelliklere sahip olmalarıdır...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *