Çarşaf listeyi istemeyenler de bir gün pişman olurlar!
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
Genel başkanınız bağırıyor davet ediyor, parti üst düzey yöneticileriniz davet ediyor.
Blok liste yapmayın. Herkesi kucaklayıcı, birleştirici çarşaf liste yapın diye.
*
Siz ne yapıyorsunuz. Çok olsun hepimizin olsun.
Büyük olsun partim de kazansın yerine.
Az olsun benim olsun diyerek listenin tamamına kendi adamlarınızı yazıyorsunuz.
Bu düşünce ile mi tek başına iktidar olacaksınız.
Bu düşüncelerle mi CHP'yi iktidara başarılara taşıyacaksınız.
Bu düşüncelerle mi halka umut olacaksınız.
*
Bakın hazır dörde bölünen CHP Büyükçekmece örgütü bu dönem karşı liste çıkartmamış.
Hadi biraz uzlaştırıcı olalım.
Hadi biraz kucaklayıcı, birleştirici olalım demiş.
Çok değil daha bir kaç yıl önce aynı salon şahit oldu.
O salondan muhalefet seçim kazanarak çıktı.
Hazır bu defa rakip liste yok.
At adımını kazan gönülleri.
Ne var bunda?
*
Yok illa da kavga edeceğiz.
İlla da ayrımcılık yaşayacağız.
Dışlayacağız.
İteceğiz.
Uzaklaştıracağız.
Ondan sonra da hadi gelin Cumhuriyet Halk Partisi için hep birlikte el ele verelim, çalışalım, başarılara imza atalım diyeceksiniz.
*
Siz şayet yerel seçimlerde belediye başkanlığını kazanmayı başarı görüyorsanız.
Kocaman yanılıyorsunuz.
Şayet bu bir başarı olsaydı 1 Kasım seçimlerinde, daha aradan bir yıldan kısa bir süre geçmeden rakibinizin 9 bin küsür oy gerisine düşmezdiniz. Bu bir başarı olsaydı bugün o salon şenlik havasında geçerdi.Bu bir başarı olsaydı, belediye başkanı ile ilçe başkanı ile milletvekili ile el ele vererek o salonu inletirdiniz.
*
Düşünün bir kere, aynı ilçede aynı siyasi parti çatısı altında politika yapıyorsunuz ancak; aynı partili, milletvekili, belediye başkanı, ilçe başkanı ve birçok partili ayrı dünyalardasınız.
CHP'nin bu şekilde başarı kazanmasını beklemek hayalden öteye gitmez.
Milletvekili kanadının attığı adımı görmemek, görmezden gelmek, liste çıkartmayarak ve uzlaşmadan olan tavrını görmezden gelmek Cumhuriyet Halk Parti'si geleneğine ayıp etmektir, karekterine ayıp etmektir, kültürüne ayıp etmektir.
*
Bakın bu kongrede 3-5 dakika konuşma yapayım dedim.
Salona gittim.
Ve yazık ki salonda bir kongre havası olmadığı için bu fikrimden vazgeçtim.
Zaten salonun sunucusu CHP'li milletvekillerinin salona girmesini anons etmekten imtina etti.
Sen dua et, Eren Erdem, Ali Şeker gibi kibar milletvekillerine denk geldin.
Aynı davranışı kavgadan, gürültüden, patırtıdan beslenen bir CHP'li milletvekiline yapsaydın görürdün ey sunucu halini.
O vekiller o salonu sana ve senin yöneticilerine dar ederlerdi.
*
Cumhuriyet Halk Partisi'nin umut vaad etmesi, büyümesi, güçlenmesi, kitleleri arkasından sürüklemesi sadece ve sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin ruhunu, kültürünü, inançlarını, yüreğinde taşıyan, onurlu, namuslu, karekterli, bireylerle mümkündür. Bu çerçeveye sığmayanların Cumhuriyet Halk Partisi'nde politika yapması ve başarılı olması sadece ve sadece o kişinin kendisini ve çevresini ihya eder. Bu kişiler ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin büyümesini ve güçlenmesini beklemek hayalden öteye gitmez. Bir siyasi partinin güçlenmesi, büyümesi, tek başına iktidara gelmesi ancak ve ancak başarılı yerel yönetimlerle mümkündür. Yerelde iyi bir örnek bırakmadan, iz bırakmadan, insanların gönlünü kazanmadan genel seçimlerde oy almak mümkün değil.
*
Her Cumhuriyet Halk Partisi üyesi başta olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi'nin her kademesinde görev alan yöneticiler aynanın karşısına geçip düşünsün ve karar versinler.
Ya hatalarını düzelterek, Cumhuriyet Halk Partisi'ne karşı yaptıkları yanlışlardan vazgeçecek, el el, omuz omuza, kol kola, yürüyerek, her geçen gün umut olmaktan çıkan partiyi uçurumun kenarından kurtararak Türkiye genelinde yeniden güçlenmesini ve büyümesini sağlayacaklar.
Ya da, CHP'nin her geçen gün erimesine ve zayıflamasına göz yumacaklar.
Başka türlü, kavga ederek, bölünerek, parçalanarak CHP'nin yerelde de genelde de başarı sağlaması mümkün görünmüyor...
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *