1 Kasım'da ne olsun istersiniz?

7 Haziran seçim sonuçlarını beğenmedik.
Aslında biz beğendik de bir tek kişi beğenmedi dersek daha doğru söylemiş oluruz.

Neyse beğenmediğimiz sonuç daha istediğimiz doğrultuda çıksın diye erken seçim kararı aldık.

Ben almadım bu kararı!

Tabii ki yine bir tek kişi aldı ve 1 Kasım'da millet yine sandığa gidecek.

Önümüzde oy pusulası ve oy vererek Türkiye'nin kaderini değiştireceğiz.

Aslında daha 3-4 ay önce karar vermiştik.

Ama olsun madem bize kararınızı gözden geçirin deniyor biz de daha çok düşünüp daha çok tartıp oy veririz.

Sıkıntı yok.

İyi.

Hadi oyumuzu verelim.

Oyumuzu kullanırken hem 1 Kasım öncesini hem de sonrasını düşüneceğiz.

Biz en az dört yıl için 7 Haziran'da tercih yapmamıza rağmen neden bir daha oy kullanmak zorunda olduğumuzu düşünerek karar vereceğiz.

Nerden çıktı bu erken seçim diyerek oy vereceğiz.

1 Kasım sonrası da sonuçlar beğenilmez ise şayet yine bir erken seçim olabilir diye tahminde bulunarak oy vereceğiz.

7 Haziran ve 1 Kasım arası aramızdan ayrılan masum insanları düşünerek karar vereceğiz.

Bu masum insanların yaşam haklarının elinden alınmasına sebep olanları düşünerek oy vereceğiz.

Ülkeyi bu hale getirenleri göz önünde bulundurarak oy vereceğiz.

Bir tek dost komşu ülkemizin kalmadığını bilerek oy vereceğiz.

Neredeyse iç savaşın eşiğine gelen güzel ülkemizin güzel insanlarını düşünerek karar vereceğiz.

Bombalanan köylerimizi, ağlayan analarımızı, yıkılan yuvalarımızı düşünerek.

Evini, köyünü, ocağını terk eden yurttaşlarımızı göz önünde bulundurarak karar vereceğiz.

Birbirini seven, barış içerisinde yaşarken birden bire kardeşin kardeşe düşman olduğu bir ülke haline geldiğimizi düşünerek oy vereceğiz.

Bir anda tedirginler ülkesi olduğumuzu fark ederek karar vereceğiz.

Bir anda ötekilerin çok olduğu, bizden olanlar, olmayanların çok konuşulduğu millet haline geldiğimizi düşünerek oy vereceğiz.

Bir anda bombaların patladığı, cumhuriyet tarihinin en kanlı terör olaylarının yaşandığı günleri üzülerek anımsayarak oy vereceğiz.

Ve bütün bu ölçmeler, tartmalar, biçmelerden sonra verdiğimiz kararla sonrası ortaya 1 Kasım seçim sonuçları çıkacak.

Ne olsun istersiniz?

Tabi ki mucize olmayacak.

Tabi ki bir anda bir parti yerlerde sürünmeyecek, bir parti de bütün oyları alıp at başı önde gitmeyecek.

Oraya sadece ve sadece 7 Haziran sonrası fikri değişen az bir çoğunluğun kararı yansıyacak.

O az bir çoğunluk şayet mevcut sistemden yana oy kullanır ise yine aynı sistem ve aynı zihniyet bu ülkeyi yönetmeye devam edecek.

Yok aksi yönde tercihler ciddi anlamda farkını gösterir ise şayet o zaman bir başka Türkiye ile karşı karşıya kalabileceğiz.

Şu hale bakar mısınız?

Bakın bu memleket tek başına iktidar dönemleri de gördü.

Tek partili dönemleri de gördü.

Anlaşan veya anlaşmayan koalisyon hükümetler dönemleri de gördü.

Bütün bu dönemleri bir şekilde atlatmasını bildi.

Ancak üzülerek söylüyorum.

Türkiye son elli yıldır ilk defa bu kadar tedirginlikler ülkesi olup çıktı.

İlk defa bu kadar ortadan ikiye bölündü.

İlk defa bu kadar huzursuzluklar ülkesi olarak gösterilir oldu.

İlk defa bu kadar tedirginlikler ülkesi olup çıktı.

Yatırımcılar tedirgin.

Turizmciler tedirgin.

Öğrenci tedirgin.

Çiftçi tedirgin.

Köylü tedirgin.

İş adamı tedirgin.

Emekli tedirgin.

Peki bu tedirginlik neden oluyor ve nasıl aşılacak!

Bu sorunun cevabı zaten sandıkta ortaya çıkmış olacaktır.

AKP tekrar tek başına hükümet kuracak sayıyı mı yakalamış olur?

Yoksa CHP, MHP ve HDP 7 Haziran'a oranla oylarını daha fazla mı artırmış olur?

Diğer partilerden birisi sürpriz yapmış bu olur diye söylemeyeceğim çünkü öyle bir ihtimal görünmüyor.

Hani bir futbol yorumcusuna kritik bir futbol maçının sonucunu sormuşlar ya sence maç nasıl biter diye.

Ünlü yorumcu da cevap vermiş; üç ihtimalli bir maç olacak, ya beraberlikle sonuçlanır, ya ev sahibi takım kazanır veya misafir takım kazanır diye!

Şimdi alın benden de benzer bir tahmin.

Ya AK Pari tek başına iktidar olacak sayıyı yakalar.

Ya 7 Haziran'a oranla daha fazla oy ve milletvekili kaybeder.

Veya CHP, MHP ve HDP oylarını artırır.

Aslında burada CHP, MHP ve HDP'yi aynı cümlede kullanmak yanlış.

Çünkü üçünün birden oyunu artırması da zor bir ihtimal.

Galiba yine olay HDP ile AKP arasında geçecek gibi görünüyor.

HDP oylarını artırırsa veya barajı geçerse AK Pari'nin tek başına iktidar olacak sayıyı yakalaması zor görünüyor.

CHP ile MHP ise ya bir kaç vekil daha artıracaklar veya kazanacaklar, fazlaca bir değişiklik beklemiyorum.

Yazımızın başlığı; 1 Kasım'da ne olsun istersiniz ya!

Hepinizin ne istediğini aslında tahmin edebiliyorum.

Evet ben de sizler gibi; huzur istiyorum.

Refah istiyorum.

Tedirgin ortam gitsin istiyorum.

Türkiye'nin üzerindeki kara bulutlar dağılsın istiyorum.

Umarım hepimizin istediğini sandık öyle veya böyle bir şekilde gerçekleştirmiş olur...