Başkanların tek korkuları!

Hiç düşündünüz mü, gerek bizim ilçe belediye başkanlarımız, gerek bu ülkedeki tüm başkanlarının veya gerek milletvekillerinin tek korkuları nedir diye.

Hemen sözümü yazının başında söyleyeyim.

Bir daha aday olup olmamaları…

Anlaşılmadı galiba.

Tekrar söylüyorum.

Seçilerek bir yere gelen her siyaset adamının tek ve yek korkusu; bir daha o göreve aday olup olmamasıdır.

Haa.

Aday oldu.

Seçilip seçilmemesi başka bir şey.

Adam ona bakmıyor ki.

Aday oldum mu olmadım mı!

Tek derdi o.

Zira seçilmese dahi en azından yerime birilerini aday yaptırtmadım diyerek uzun süre kendisini teselli edecek bahane buluyor.

Şimdilerde genel seçim atmosferi içerisindeyiz ya.

Yine soruyorum size.

Bu yıl istisna CHP’nin ön seçim ile aday olan bazı milletvekili adayları hariç, dört yıl önce bu günleri düşünerek hangi aday ne yaptı!

Sadece ve sadece aday adayı döneminde bir iki program.

Allem kullem.

Bir iki hatırı sayılır parti büyüğüne ziyaret.

Ücret karşılığı bir iki televizyon programı veya medyada yer alma programı.

Ve bol miktarda ücreti belli olan yalaka takımı.

Adaylığı kaptın mı.

Bir de seçilecek yerden adaysan ooohhhh ne ala!

Gel keyfim gel.

Kimin umurunda partinin geleceği.

Ülkenin geleceği.

Bölgenin geleceği.

Varsa yoksa benim geleceğim!

Belediye başkanlarına gelince.

Özellikle partinizin güçlü olduğu yerlerde aday demek seçim almak demek ya.

Her şey aday olmak üzerine kurgulu.

Aday oldun mu nasıl olsa koltuk garanti ya.

Gerisi fasa fiso.

Neymiş efendim vizyonu geniş belediye başkanımış.

Neymiş efendim hayvan severmiş.

Neymiş efendim doğa/yeşil severmiş.

Neymiş efendim iyilik sever, doğru dürüst, bölgesini düşünen, ilçesini düşünen, ülkesinin geleceğini düşünen siyaset adamıymış.

Hikaye.

Kocaman bir hikaye.

Varsa yoksa yeniden aday mıyım!

Yeniden gücün ve koltuğun sahibi miyim!

Yeniden musluğun başında mıyım!

Bu bana yeter.

Varsın beni bu koltuğa oturtanların canı cehenneme!

Varsın bana oy verenler ne hali varsa görsün!

Varsın partim oy kaybetsin!

Varsın ülkem kaosa girsin!

Varsın Puntin Hazar’dan attığı füze ile Suriye’yi vursun!

Kimin umurunda!

Kaldırın kafanızı ve nerede yaşıyorsanız bakın etrafınıza.

Yaşadığınız yerin belediye başkanı aynı düşüncede mi değil mi!

Eğer değillerse en son hangisi, ülkesinin geleceği için, bölgesinin geleceği için, partisinin geleceği için, çocuklarımızın geleceği için ne yaptı!

Ne yaptı söyleyin bana!

Hangi fedakarlığı yaptılar da ben bilmiyorum!

Basında bu başkanlar ile yayınlanan haberlere bakın lütfen.

Hadi eleştiri haberlerinden vazgeçtim.

O emirlerindeki basın mensupları tarafından kaleme alınan haberlere bir bakın.

Şu ziyaret edildi.

Bundan iadeyi ziyaret.

Bunun düğününe katıldık.

Onun acı gününde yanında olduk.

Hepsi bu!

Nerede modern çağın belediyecilik projeleri.

Nerede insanlara yaşamlarını kolaylaştırıcı hizmetler.

Nerede vizyonu olan, misyonu olan, alt yapısı olan projeler.

Nerede!

Mesela en azından şuna bir bakın lütfen.

Hani o yerel seçimlerde takviye ilaçlarla ve serumla günlerini tamamlayan belediye başkanlarından hangisini genel seçim çalışmalarında görebiliyorsunuz!

Şayet bir belediye başkanı veya siyaset adamı kendi menfaatini değil mensubu bulunduğu siyasi partinin menfaatini düşünmüş olsaydı kıçını yerden kaldırarak seçimlerde biraz çalışma göstermez miydi!

Bakın açık ve net söylüyorum.

Üzgünüm ama bu başkanların kafasının içerisinden geçen ne biliyor musunuz!

Mensubu bulunduğum parti genel seçimlerde kan kaybetsin, böylece gücü elinde bulunan bana muhtaç olsun!

Bu düşüncemde yanılmak isterdim ve umarım yanılıyorum.

Son olarak söylemek istediğim aynen şu; bakın şöyle çevrenize, kendi menfaatini bu ülkenin, bu insanlığın, çocuklarımızın, geleceğimizin üzerinde gören her kim varsa iyi tanıyın onları.

Önünüze fırsat geldiği zaman bu durumu sakın ama sakın unutmayın!

Hadi bakalım, kolay gelsin…