Hep bir beden küçük siyasilerimiz!

«Büyük olsun seneye de giyer” diye büyütülen çocuklardık biz. O yüzden hep bir beden bol geliriz bizi anlamayanlara!

Kim demişse ağzına sağlık.

Aslında çok anlamlı ve bir o kadar da çok ironik bir söz.

Şimdi düşünebiliyor musunuz?

Dünün büyük olsun seneye de giyer diye büyütülen çocuklarından bazıları ise bugün devletin üst kademesinde önemli görevlerdeler.

Basının önemli kalemleri olmuşlar.

Spor dünyasının önemli isimleri olmuşlar.

İş dünyasının önemli adamları olmuşlar.

***

Bu isimler dün bir beden büyük olsun seneye de giyer diye büyütüldüler.

Ancak bugün yönettikleri insanlara hep bir beden dar gelir oldular.

Bu isimler dün çocukluklarında küçük hayaller kurarlardı.

Küçük dünyaları vardı.

Küçük çevreleri küçük aileleri vardı.

Az ama kıymetli paraları vardı.

Az ama değerli dostları vardı.

Küçük ama önemli işler yaparlardı.

***

Bugün ne oldu!

Hayalleri büyüdü başkalarının hayallerini yıktılar.

Dünyaları büyüdü dünyayı başkalarına dar ettiler.

Çevreleri büyüdü çevrelerine zehir saçtılar.

Paraları çoğaldı ama içerisine haram kattılar.

Dostları çoğaldı ama sahte dostlar edindiler.

Önemli işleri çoğaldı ama kendilerini önemsizleştirdiler.

***

O kadar var ki bunlardan.

Bakın etrafınıza ne demek istediğimi anlarsınız.

Bakın dünün küçük ama değerli siyasilerine bugünün büyük ama tehlikeli siyasilerine ne demek istediğimi anlarsınız.

Bakın dünün samimi ve sıcak iş adamına bugün parayı bulunca nasıl değiştiğini görürsünüz.

***

Dünün bir beden büyük olsun seneye de giyer diye büyütülenlerden bazıları bugünün belediye başkanları olurlar, koltuklara oturduklarında zayıf ve güçsüz gördüğü işçileri işlerinden ederler.

Arkasında dayısı olanlara dokun(a)mazlar bunlar.

Rant uğruna yeşili doğayı talan ederler.

Rant uğruna babalarına acımazlar bunlar.

Rant uğruna ilkesizleşirler bunlar.

Hele hele siyasi rant uğruna her yol mübahtır bunlarda.

Yalan.

Dolan.

Riya.

İftira.

Ne kadar rezillik varsa bu hayatta, döktürürler bir anda mübarekler.

***

Bir partinin siyasi lideri olurlar.

Kendilerinden çok konuşulanı siler atarlar bir kalemde.

Kendilerinden çok partide gelecek vaad edenlerden nefret ederler.

Aday yapmazlar.

Partiden atmaya kalkarlar.

Hani güçleri olsa veya ellerinden gelse yaşam haklarına da kıyacaklar da neyse ki Azrail onlara o hakkı tanımıyor.

Kimbilir güçleri veya imkanları olsa bir takım teklifler ile Azrail'in kapısını bile çalmayı düşünürler.

***

Parti veya ülkelerinin geleceğini değil kendi geleceklerini düşünürler bunlar.

İnandıklarından bir anda vazgeçerler.

Dün öyle bugün böyle diye de ilkesiz siyasi tutumlarına kılıf bulmaya çalışırlar.

Çaldıklarına, çırptıklarına, haram lokmalarına kılıf buldukları gibi.

İkiyüzlülüklerine, riyakarlıklarına, adam satmalarına, yalan dolanlarına buldukları gibi.

***

Dün üç dönem kuralı asla ve kata bozulmaz derler.

Bugün bir çırpıda o kuralı unutuverirler.

Dün erken seçim isteyen Türkiye'nin düşmanıdır, dostumuz olamazlar derler.

Bugün erken seçim için yapmayacakları yol kalmaz.

Dün benim bir gün zengin olduğumu duyarsanız mutlaka hırsızlık yapmışımdır diye söylemlerde bulunanlar.

Bugün zenginliklerine örtbas etmeye kalkarlar.

Dün A partisine söylemedikleri kalmayanlar bugün A partisini yere göğe sığdıramazlar.

Dün B partisine her şartta itaat etmeye sözü olanlar bugün başka bir partiden yüz bulunca bağı koparan dana gibi yeni partilerine kaçıverirler.

***

Diyeceğim o ki; maalesef dünün bir beden büyük olsun seneye de giyer diye büyütülenlerden bugünün büyük adamları olanlar, yönettikleri halka hep bir beden küçük gelmişlerdir.

Siz siz olun kimler tarafından yönetildiklerinizin farkına varın.

Sizden bir beden küçüklere itibar etmeyin.

Size dar gelenlere itaat etmeyin.

Unutmayın; haksızlık karşısında susanlar da haksızlık yapanlar kadar suçludur...