Enkaz devralmak!

Yaklaşık altı ay önce Yunanistan'da yapılan seçimleri Aleksis Çipras'ın genel başkanlığını yaptığı Syriza kazanmış ve ülke sol iktidar ile tanışmıştı.

Zaten son yıllarda ekonomik çıkmaza giren ülke son günlerde Çipras'ın Başbakanlığında adah da kötü günler geçiriyor.

Yunan halkı paralarını çekmek için bankalara akın ediyor.

Ülkede dün bankalar açılmadı.

Toplu ulaşım bir hafta ücretsiz yapılacak.

Tatildeki Yunanların kredi kartları geçersiz sayıldığı için evlerine dönmeye başladılar.

Falan, falan...

Heyecan yaratmıştı

Doğrusu ben de bir çok insan gibi son yıllarda sosyalist bir başbakanın solcu bir partinin komşu ülkemizde iktidara gelmesinden dolayı heyecan duymuştum.

Yunanistan'daki krizin sonucu ne olur.

Ülke daha kötü günlerle mi karşılaşır.

Azıcık rahatlar mı bilmiyorum.

Ancak bildiğim şey şu günlerde Yunanistan çok zor günler geçiriyor.

Ve bu günler şayet normale geçmez ise Aleksis Çipras'ın sergilediği yönetim ve sol parti Syriza'nın durumu önümüzdeki yıllarda ülkemiz başta olmak üzere bir çok ülke siyasetinde emsal gösterilmeye çalışılacaktır.

Dünya solu istemiyor

Çok fazla kafa yormadan şunu söyleyebilirimi ki; dünyada ekonomiyi yönetenler sol iktidara karşı.

ABD karşı.

AB karşı.

IMF karşı.

Para babaları karşı.

Yurttaşın keyfi yerinde olanlar da karşı.

Aleksis Çipras altı aydır kapısını çaldığı bütün destekçilerden olumsuz cevap alıyor.

Bir taraftan kendisine güvenir politikalar güderken ne var ki ortada büyük ödeme zorunluluğu olduğu borçlar olduğu için eli kolu bağlı kalarak yönetime devam ediyor.

Enkaz devralmak!

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, kreditörlerin önerdiği kemer sıkma paketini 5 Temmuz’da referanduma götüreceğini açıklayarak referandumda “evet” oyu toplamak için çalışacak.

Anlayacağınız komşu ülkemizde durum kritik.

'Gülme komşuna gelir başına' ata sözümüzde de anlatılmaya çalışıldığı gibi burnumuzun dibindeki ülkemizde yaşananları doğru okumayı başaramazsak yarın aynı durumla karşılaşmak içten bile değil.

Hani bir zamanlar ülkemizde sık kullanılırdı.

Şimdilerde unutulmuş olabilir.

Göreve yeni gelen hükümetin başbakanı veya belediye başkanı koltuğa oturur oturmaz verdiği demeçte 'enkaz devraldım' edebiyatı yaparak daha önce görevde bulunan hükümetin veya belediye başkanının ciddi bir borcu ile birlikte göreve başladığını anlatmaya çalışıyordu.

İşte Aleksis Çipras ve partisi Syriza'nın başına gelen durum da aynen budur.

Enkaz devralmak.

Sonuna kadar zorlayacak

Umarız sonuna kadar ekonomik krizden çıkmayı zorlayacak olan Çipras ve Yunanistan zoru başarır.

Aksi halde başta ülkemiz olmak üzere bu durumdan çevre ülkelerde zarar görecektir.

Yine gerçekleşen genel seçim sonrası koalisyon hükümeti ile karşı karşıya gelen ülkemiz siyasilerinin Yunanistan gerçeğini de düşünerek hareket etmeleri gerektiğini de söylememiz gerek.

Ülke uzun süre koalisyon tartışmaları ile karşı karşıya kalırsa bunun ceremesini yarın hep birlikte çekeriz.

TEOG ve biz

Bizim evde de bir lise adayı öğrencimiz olduğundan TEOG'u yakından takip edenlerdenim. Elimden geldiğince aynı durumu yaşayan okurlarımız için onların da bilmesi gerekenleri buradan dile getireceğim.

Hepimiz için çocuklarımızın okulları çok önemli ve üniversite öncesi son dönemeç olan lise tercihlerini sağlıklı yapmamız da son derece önemli.

Öncelikle günde en az bir iki saat TEOG ile ilgili gelişmeleri aile olarak yanınıza öğrenci-nizi de alarak durum değerlendirmesi yapalım.

Sonra bu değerlendirmelerimizi çocuğumuzun öğretmenleri, okulu rehberleri veya başka uzmanlar ile görüşelim.

Çocuğumuzun puanına ve bizim imkanlarımıza göre olası kayıt yaptırabileceğimiz en iyi okulların bir listesini yapalım.

Bu okulların; uzaklık durumunu, fiziki yapılarını, eğitim kadrolarını, sınıftaki öğrenci sayılarını, üniversite başarılarını, yabancı dil durumunu, sosyal faaliyet durumlarını gözden geçirelim.

Listede bulunan hemen hemen her okulu mutlaka çocuğumuz ile birlikte gezelim. Daha sonra tercih sıralamamızı ona göre yapalım.

Bildiğiniz gibi ilk yapılan açıklamada TEOG puanıyla öğrenci alacak özel okullar tercih dönemi 24 Haziran – 5 Temmuz olarak açıklanmıştı.

Sonuçların geç açıklanması bir sıkışıklığa yol açacakmış gibi görünebilir. Ancak 29 Haziran – 5 Temmuz arası da tercih için yeterli bir süredir.

Geç kalındı, yetiştiremeyeceğiz gibi düşüncelere girmeden asıl odaklanması gere-ken noktaları gözden kaçırmayalım ve yalnızca tercih listesine odaklanalım.

Haydi hayırlısı arkadaşlar...