Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara
Damga İstanbul Haberleri Uğur Mumcu hala yaşıyor!

Uğur Mumcu hala yaşıyor!

CHP Büyükçekmece İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği Uğur Mumcu'yu Anma Programı'na konuşmacı olarak katılan Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve İGD Başkanı Mehmet Mert, Uğur Mumcu'nun asla unutulmayacağını söyledi. Mert, “Uğur Mumcu demek o günlerde umut demektir. Uğur Mumcu hala umuttur. Umut hala var, Uğur Mumcu hala yaşıyor” dedi.

Okunma Süresi: 6 dk

CHP Büyükçekmece İlçe Başkanlığı, 24 Ocak 1993'te suikaste kurban giden gazeteci Uğur Mumcu'yu ölüm yıldönümünde unutmadı. İlçe Başkanı Halis Çiçekçi'nin ev sahipliğinde düzenlenen Uğur Mumcu'yu Anma Programı'na Damga Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve İGD Başkanı Mehmet Mert de katıldı. Uğur Mumcu'yu her daim anacaklarını söyleyen İlçe Başkanı Çiçekçi,

“Uğur Mumcu hırsızların, terörün, talancıların karşısında olduğu için öldürüldü. Uğur Mumcu, 30 yıl önce tarikatlar ve cemaatler için “30 yıl sonra bu ülkeye bela olacaklar” dediği için öğrenildi. Uğur Mumcu'yu anlatmak çok uzun, o bizim için çok değerli. Onu asla unutmayacağız” ifadelerini kullandı.


ugur-mumcu-cjhp-buyukcekmece

Karanlık güçler hep vardı

Programda konuşan Mehmet Mert, Türkiye'de karanlık güçlerin her zaman benzer kötülükler içinde olduğunu vurgulayarak, “Türkiye'de karanlık işlerle uğraşanlar, yolsuzluk yapanlar, ülkeyi karıştırmaya çalışanlar, kaostan ve kargaşadan beslenerek kendilerine yol yapanlar her zaman iş başında bulunmuşlardır. Alçakça düzenledikleri suiksatlarla, kimi zaman bir devlet adamını (Eşref Bitlis Paşa, Vali Recep Yazıcıoğlu, Emniyet Müdürü Gaffar Okkan gibi) kimi zaman bir iş adamını (Özdemir Sabancı gibi), kimi zaman siyaset adamını (Adnan Kahveci, Muhsin Yazıcıoğlu gibi) çoğu zaman ise gazetecileri, bilim adamlarını kurban seçmişlerdir. Abdi İpekçi. Çetin Emeç. Hrant Dink. Necip Hablemitoğlu. Bahriye Üçok. Muammer Aksoy. Onat Kutlar Metin Göktepe. Ahmet Taner Kışlalı. Uğur Mumcu bunların başında gelenlerdir” dedi.

Her biri cumhuriyet sevdalısı
Öldürülen ve suikaste kurban giden isimlerin cumhuriyet sevdalısı olduğuna dikkat çeken Mert, “Bu isimlere baktığınızda en belirgin ortak özellikleri; cumhuriyet sevdalısı, özgürlük sevdalısı, bağımsızlık sevdalısı, karşılıksız yurtseverlik, Atatürk ilke ve inkilaplarına bağımlılık, haktan, hukuktan ve adaletten yana oluşları yer almaktadır. Ve bu isimleri katledenler her ne kadar faili meçhul diye adlandırılmaya çalışsalar da aslına failleri bellidir. Kimi zaman derin devlet bağlantıları ve iş birlikleri ile ortaya çıkan karanlık çeteler. Kimi zaman radikal İslamcı örgütler. Kimi zaman gerici, faşist, terörist grupların bu suikastları işledikleri bilinmektedir. Biz bilinmektedir desek de ne yazık ki şimdiye kadar bu cinayetlerin hiç birisi tam anlamıyla aydınlanmamıştır. Asıl suçlular bulunup ortaya çıkarılmamıştır” ifadelerini kullandı.

ugur-mumcu-cjhp-buyukcekmece-2

Kötülükleri aydınlatacaktı
Uğur Mumcu'nun karanlıkları aydınlatmaya çalıştığının altını çizen Mert, “İşte o alçakça suikastlardan birisine maruz kalan, ülkemizin ve Türk basının kaybettiği en büyük değerlerden biri olan Uğur Mumcu, 25 yıl önce bugün (24 Ocak 1993 Pazar) katledilmiştir. Uğur Mumcu’yu anlamak ve anlatmak için Türkiye gerçeğini de doğru anlamak ve doğru kavramak gerekiyor. Zira Uğur Mumcu'nun 30 yıl boyunca (ki öldürülmeseydi ömür boyunca devam edecekti) yazdığı yazılar ve konuşmaları bugünleri daha 30 yıl önceden olduğu gibi anlatan ifadelerden oluşmaktadır. Mumcu o yazılarında, kendisinden önce suikastlara maruz kalanların tam da dosyalarını aydınlatmak üzereyken saldırıya uğradı. Tetikçilerin arkasındaki gerçek failler kimlerdi. Bu işlerden kazanç sağlayanlar kimlerdi. Uğur Mumcu, kendinden önce katledilenlerin can hakkını en çok sorgulayan, araştıran kişi olduğundan başka bir Uğur Mumcu'muz olmadığı için ne yazı ki kendisine düzenlenen saldırı açığa çıkarılmadı henüz. Uğur Mumcu daha yirmili yaşlarda bir delikanlıyken askerlik hikayesinden esinlenerek yazdığı 'sakıncalı piyade' kitabı ile Aziz Nesin'in dikkatini çekmiş ve Nesin 'Ben kendi yazdıklarıma gülemem ama senin yazdıklarına dakikalarca gülmekten kendimi alamıyorum' demiştir. Daha sonra 1975 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde başladığı yazılarına 1993 yılındaki ölümüne kadar devam etmiştir. Cumhuriyet'teki ilk yazısında 'Sesleniş' başlığı altında yazdığı yazı ile tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve nasıl bu kadar duygulu yazmaya başladın diye soranlara ise, 'Zülfi Livaneli'nin türkülerini dinleyerek' demiştir” ifadelerini kullandı.

Zaten bekliyorduk dediler!
Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü dönemde siyasilerin tepkilerine de açıklık getiren Mert, “Uğur Mumcu'nun ilk açtığı yolsuzluk dosyası dönemin başbakanı Süleyman Demirel'in kardeşi Yahya Demirel'e ait 'Mobilya Yolsuzluğu'dur. Ve ne yazık ki Mumcu suikasta uğradığı tarihte yine Başbakan olan Demirel, suikastın ardından; 'bu saldırıyı aydınlatmak devletin namus borcudur' demesine rağmen o borç daha kapanmamıştır. Yine dönemin İçişleri Bakanı Hüsamettin Cindoruk suikasttan sonra; 'Zaten bekliyorduk' şeklindeki açıklaması ile şaşkınlık yaratmıştır. Uğur Mumcu'nun çok önceden tahmin ettiği ve yazdığı, araştırdığı o kadar yolsuzluk olayı oldu ki bu ülkede. O 20 yıl önce yazıyordu; "devlet, siyaset, mafya" üçgeni ilişkilerini ve 3 Kasım 1996'da yaşanan Susurluk kazası bu üçgeni ortaya çıkardı. İlk defa O'nun kaleminden öğrendik 'Yeşil Sermaye'yi. İlk defa O'nun kaleminden öğrendik 'Cemaatçilerin tehlike oluşturduklarını, devlete sızdıklarını'. İlk defa O'nun kaleminden öğrendik 'Naylon fatura dosyaları'nı. İlk defa O'nun kaleminden öğrendik 'Merdivenaltı tüccarları'nı. İlk defa O'nun kaleminden öğrendik 'Din tücarları'nı. "Cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar Cumhuriyet’e karşı ayaklanacaklar" demesinin ardından 30 yıl geçmişti ki; 15 Temmuz 2016'da olanları gördük” diye konuştu.

En sevdiği kelime umuttu
Uğur Mumcu'nun en sevdiği kelimenin umut olduğunu belirten Mert, “Uğur Mumcu'nun en sevdiği kelime 'Umut' du. Ve her konuşmasında; Çin'li yazar Pablo Neruda'nın o çok bilindik 'Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde' sözünü haykırırdı. Mumcu'nun ölümünden sonra bir yazı kaleme alan Zülfü Livaneli ise 'Onun her parçası Türkiye'nin üzerine bir cemre gibi dağıldı' diyerek artık bir değil milyonlarca Uğur Mumcu var demek istemiştir. Uğur Mumcu'nun artık neden ve kimler tarafından öldürüldüğünü çok net bilmekteyiz. Yine Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra Altay Sporlu futbolcuların açtığı pankartta yazan 'Uğur Mumcu Yaşıyor' sözünün, Mumcu'ya ait 24 tane kitabında, binlerce köşe yazısında yazan her kelimenin öneminden ve anlamından dolayı geçerli olduğunu da biliyoruz” dedi.


Uğur Mumcu'nun yolundan gideceğiz
Uğur Mumcu'nun yolundan gideceklerini anlatan Mert, Bize düşen; ''Vurulduk ey halkım unutma bizi... Türkiye'de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar var.... Ben Atatürkçüyüm.... Ben, cumhuriyetçiyim... Ben lâikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım... Ben insan hakları savunucuyum... Ben, terörün karşısındayım... Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır" diye haykıran Uğur Mumcuların yolundan gitmektir. Bizlere düşen; hiç hak etmedikleri bir şekilde, aramızdan ayrılan, demokrasi adına, cumhuriyet adına, barış adına, Tam Bağımsız Büyük Türkiye adına, hayatlarını hiçe sayan, kaybettiğimiz tüm değerlerimizin hatıralarına sahip çıkmaktır. Bütün bu değerlerimizi, aydınlarımızı, rahmet, minnet, şükran ve özlemle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum.... Uğur ağabey sen rahat uyu, senin de dediğin gibi; 'Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *