Gazeteciler; Murat Ağırel, Timur Soykan ve Mustafa Hoş’un yer aldığı söyleşiye Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel de katıldı. Murat Ağırel, günümüzde gazeteciliğin geçmişe göre nispeten daha kolay olduğunu, yine de bedeller ödendiğini; ancak geçmişte daha ağır bedellerin ödendiğini kaydetti. Ağırel, Uğur Mumcu’nun bu bedeli canıyla ödeyen isimler arasında yer aldığını söyledi.
Kamunun yararına gazetecilik yaparken canıyla bedel ödeyen Mumcu’nun dışında o dönemde öldürülen Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Turna Dursun gibi isimleri de anan Ağırel, bu isimlerin bilerek hedef alındığını söyledi.
Tarihi bir değer
Murat Soykan ise tarikatların söndürdüğü hayatları araştırırken Mustafa Hoş’un ve Uğur Mumcu ekolünün konuya nasıl yaklaşacağını düşündüğünü ifade etti. Türkiye’de çok değerli bir gazetecilik geleneği olduğunu vurgulayan Soykan, Uğur Mumcu’nun ve ortaya koyduğu eserler ile etkilerinin bu nedenle çok önemli olduğunu söyledi. Gazeteciliğin bazı insanların net duruşu ile tarihi bir değerinin olduğunu ve tüm olumsuzluklara ve ihanetlere rağmen yükseldiğini ifade eden Soykan, Uğur Mumcu’nun bu sağlam duruşun temellerinden biri olduğunu belirtti. 30 yıl önce İstanbul’da öğrenci olarak katıldığı ilk eylemlerden birinin Uğur Mumcu için yapılan yürüyüş olduğunu ve bu eylemde cop yediğini belirten Soykan, 30 yıl sonra Mumcu’nun neden öldürüldüğünün daha net olarak görülmeye başlandığını söyledi. Mumcu’nun sadece eşsiz bir gazeteci-yazar olmadığını söyleyen Soykan, aynı zamanda basın özgürlüğü mücadelesi veren bir isim olduğunu ve yazılarında gazetecinin nerede bulunması gerektiğini sürekli tarif ettiğini ifade etti.