Bir hemşireden çok daha fazlası
Önceki yazılarımdan birinde Almanya’nın başkenti Berlin’den bahsetmiştim ve ileride Berlin’le ilgili yazılarımın devamının geleceğini söylemiştim. Bu yazımda ise Berlin’de sağlık hizmetleri konusuna değineceğim.
Berlin’de sağlık sektöründe Sağlık Hizmetleri Koordinatörü olarak çalışan ve sektörle ilgili organizasyon ve sempozyumların gerçekleşmesinde rol alan Belgin Kaygın Hacıömer, geçtiğimiz haftalarda yine bir sağlık organizasyonu gerçekleştirdi.
Belgin Kaygın Hacıömer, bu organizasyonda Türkiye’den gelen doktorları kendi hastalarıyla buluşturup Türkiye ve Almanya arasında tedavilerle ilgili köprü vazifesi gördü.
Geçtiğimiz yıl alanında uzman hekimleri, hasta ve hasta yakınlarıyla buluşturan Belgin Kaygın Hacıömer, Berlin’de yaşayan yurttaşlarına elinden geldiğince hizmet vermeye devam edeceğini de belirtti.
Sağlık sektörüne hemşire olarak başlayan Belgin Kaygın Hacıömer yalnızca bir hemşire değil, hastalarının gözünde de iyi işlere imza atan bir sağlık uzmanı.
Hepimiz potansiyel bir hasta olarak herhangi bir hastalık yaşadığımızda içten, sıcakkanlı, samimi ve ilgili sağlıkçılara çok ihtiyacımız oluyor. Çünkü en çok hastayken ilgiye ve sıcaklığa ihtiyacı oluyor insanın. Hastaya bunu verebilen sağlıkçılara ne mutlu. Bu gerçekten çok önemli.
Hastalarına içten ilgiyi, sevgiyi ve sıcakkanlılığı derinden hissettiren sağlıkçılardan birisi olan Belgin Kaygın Hacıömer konuyu şu şekilde yorumluyor:
“Hayat yaşamadığımız belkiler, yaşadığımız keşkeler ve içimizde tuttuğumuz neyselerden ibaret. Hemşirelik temelde vicdan, merhamet ve sevgi unsurlarında oluşan, aşırı özveri gerektiren bir meslek. Her şeyden önce bu kutsal mesleği severek yapmak gerekir. Bu da hastalarınızla daha kolay empati kurmanızı sağlar. İyi bir hemşire bilgili ve becerikli olmalı, mantığını ve bedenini hızlı bir şekilde kullanabilmeli, soğukkanlı olup çabuk karar verebilmeli ve en önemlisi hastayla empati kurabilmeli. Profesyonel hemşireler doğumdan ölüme kadar tüm insanların yaşamını hissederler. Bizler insanları hastalıklardan korunma konusunda bilgilendiren, doktorlar tarafından verilen tedaviyi uygulayan, hasta bakımını planlayan, denetleyen ve izleyen kişiler olarak bir bakıma doktorla hasta arasında bir köprü görevi yapıyoruz. İnsanları severim. Sevgisi, özeni, yaşama sevinci, sabrı ve şefkatiyle hayatlara dokunan bir mesleğim var. Aklıyla bakar, yüreğiyle hisseder, bilgisiyle hayat veririz. Yeri gelir tek kelime söz söylemeyiz ama hastaların gözlerine bakıp, yüreklerini okşayan şifalı ellerimiz vardır. O yüzden işimi seviyor ve severek yapıyorum.”