Sesimi duyan yok mu?

Yazacak o kadar çok şey var ki.

Gündem, dalgaların gel gitlerinden hızlı değişiyor.

Malum ülkeler için Nato’ya giremez denildi.

Madrid’de evetti alınca, “Bizde terörist yok” dediler.

İsveç Dışişleri Bakanı yurttaşlarından aldığı olumsuz tepki üzerine ise “ boyun eğmedik" lerini söyledi. .

Bir tarafta Suriye'de PKK'yı destekleyerek BOB projesini gerçekleştiren ABD-İngiltere, diğer tarafta Suriye'de askerlerini kaybeden Türkiye.

Ve CHP’li vekilin iktidara seslenişi: “Siz Suriyelinin, Afganlının mı vekilisiniz?”

Diğer tarafta, Trabzon’da Cami duvarına asılan Atatürk fotoğrafı için Müftülüğün “indirin” talimatı…

Anında cevap geldi. ‘29 Ekim Cumhuriyet Bayramına kadar oradan inmez. Yüreği olan gelip indirsin”

Yeditepe Üniversitesi Rektörlüğü, “askılı, çok açık yakalı olan bluz, elbise, gömlek, çok kısa, yırtmaçlı etek veya elbise, kot, kısa pantolon veya tayt giyilmemesi” ni isteyip men cezası ile tehdit ediyor.

Açığı olanlar nedense hep tehdit eder. Sebep tehdit edilmekten korkmalarındandır.

Eski eşinin yayınladığı ses kaydı nedeniyle gündeme gelen Milletvekili ve yeni eşi Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi, partilerinden istifa ettiler.

Nedeni örgüte zarar vermemekmiş.

Bu kez olacak, hazır petrol fiyatları, dolar, altın düştü. E seçimde yaklaştı. Asgari ücrete, emekliye hak edecekleri artışı yaparlar diye düşünürken, duvar değil bildiğin kayaya çarptık.

Benzine, mazota yapılan cüzi indirimlere sevinecek hale getirildik. Açlık sınırını takan olmayınca onunda başında kavak yelleri esmeye başladı.

Aylık geliri, 15 yıl öncenin 40 bin lira olan şimdinin milletvekili “Et de yemesek olur” dedi.

Amma iktidar 3600 ek gösterge düzenlemesini Meclis’e sunarken, bakanlar ile milletvekillerinin ek göstergesini 9 bine çıkarmasına da “eveeet” derken hiç yüzü kızarmadı.

Yurttaşa ayda yarım kilo eti çok görenler, vekil emekli maaşlarında artış formülünü bulunca, adeta yurttaşa nanik yapmış oldular.

Ne güzel dünya beş yıl vekillik yap. Yüksek dereceden ömür boyu emekli maaşı al. Sizce bu ülke böyle mi kalkınacak.

Peki, bir yıl geçmeden aynı hatadan ders çıkartmayan rant düşkünleri, dere yatağına bina yapmalarına ne demeli…

Tüm bunlar olurken, kimse gelecek olan büyük depremden hiç bahsetmiyor.

Aklımızı, suni gündemlerle oyalayıp diğer taraftan Deprem için belirlenen “Toplanma yerleri “ni dahi inşaat haline getirdiler.

Ya AVM, ya da konut yaptılar!

Fay hattına nükleer santral yapıtılar!

Dere yatağına kereste deposu yaptılar!

Selde yıkılan köprünün yerine yaptıkları köprü, caminin yerine yaptıkları cami, bir sonraki selde yeniden yıkıldı.