Biz sustukça onlar konuştular ama yeter!
Yazılarımı takip edenler mutlaka hatırlayacaktır, Çatalca Meydan Projesi, Millet Bahçesi Projesi ve Pazar yerinin değiştirilmesi ile ilgili yazılarımda Çatalca Belediyesi’nin projelerini yorumlamıştım. Ardından Çatalca Belediyesi geçmiş dönem Belediye Başkanı Sayın İ. Fırat Aykut bu yazılarım sonrası çeşitli yorumlar da bulunmuştu. Sayın Aykut’un bu yorumlarını da buradan kelimesine dahi dokunmadan sizlerle paylaştım. Önceki gün Çatalca Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ak Parti Meclis Üyesi Sayın A. Rasim Yücel ile görüştüm. Yazılarımı takip ettiğini ancak tüm yazılanlar ve konuşulanlar sonrası kendisinin de söyleyeceklerinin olduğunu ifade etti. Bende kendisine Sayın Aykut’ta olduğu gibi söylemek istediklerini, yorumlarının noktasına dokunmadan köşemde aynı şekilde yayınlayabileceğimi belirttim. Sayın Yücel “Yeter artık! Biz de bu ilçede yaşıyoruz. Geçmişte bu ilçeyi yönetenlerin neler yaptığını çok iyi biliyoruz” dedi. A. Rasim Yücel’in son günlerde Çatalca’da tartışılan belediyenin projeleri ile ilgili çeşitli fotoğraflarla desteklediği, 'geçmişte bu ilçenin yönetiminde bulunmuş ve bir çivi dahi çakmamışlar' şeklinde devam eden
açıklaması;
BU İLÇENİN YÖNETİMİNDE BULUNMUŞ VE BİR ÇİVİ DAHİ ÇAKMAMIŞLAR
Çatalca'da bazı çevreler göreve geldiğimiz günden itibaren sürekli Çatalca Belediyesi’nin yapmış olduğu her çalışmaya karşı çıkıp, çeşitli sebepler göstererek eleştirmektedirler.
Karşı çıkan, eleştirenlerin birçoğu bu ilçede yaşamlarını sürdürmezken, bir kısmı geçmişte bu ilçenin yönetiminde bulunmuş ve bir çivi dahi çakmamışken bizim hayata geçirmeye çalıştığımız projeleri, yatırımları ve hizmetleri sürekli eleştiriyorlar.
İstiyorlar ki yan gelip keyif çatalım, boş boş oturup etliye sütlüye karışmayalım, birilerinin anılarının yaşaması için bir çivi dahi çakmayalım.
Çok bekleyecekler...
Bu güne kadar hep sustuk. Biz sustukça onlar konuştular.Ama yeter artık..Biz de bu ilçede yaşıyoruz. Geçmişte bu ilçeyi yönetenlerin neler yaptığını çok iyi biliyoruz.
Geriye dönüp bakmıyoruz. Kaybedecek zamanımız yok. Ne yaptığımızı, ne yapacağımızı biliyoruz.
Çatalca’yı herkes kadar biz de çok seviyoruz.
Bölgemizdeki tüm ilçelerden geri kalmış ilçemizi, modern ve çağdaş, yaşanabilir bir kent yapmak için çalışıyoruz.
Biz yola çıkarken nerede, hangi projeyi uygulayacağımızı, projelerimizin hangi işlevleri içereceğini halkımıza sunduk.
30 Mart Yerel Seçimler öncesi Cumhuriyet Meydanı’na büyük bir çadır kurduk. Bu çadırda Çatalca için yapacağımız projeleri tek tek sunduk. O çadır çok uzun süre o meydanın orta yerinde kaldı. Bizler çadırda nöbet tutarak sorulan sorulara cevaplar verdik. Halkımızın önerilerini aldık, değerlendirdik. Merak eden vatandaşlarımızın yoğun katılımlarıyla Proje Çadırımız doldu taştı. Sonuç olarak "Proje Çadırımız" halkımız tarafından büyük bir beğeniyle takip edildi.
Ve halkımız , bu projeleri hayata geçireceğimize inanarak Belediye Başkanımızı ve bizleri göreve getirdi. Biz de şimdi verdiğimiz sözleri ve beğenilen projelerimizi hayata geçirmek için gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz.
DOĞRUYU SÖYLEMİYORLAR
Kimseden gizlimiz saklımız yoktur.her şey halkımızın gözü önünde oluyor.
Dolayısıyla , "Halka bilgi vermiyorlar" , " Ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediyorlar" , "Projeler Çatalca dışında yapılıyor" diye söyleyenler doğruyu söylemiyorlar.
Dünyayı ve ülkemizi sarsan Covid-19 salgını olmasaydı, şu anda çalışmaları devam eden Cumhuriyet Meydanı ve Millet Bahçesi Projemizi kapalı-açık salon toplantılarıyla halkımıza sunmayı planlamıştık. Ama olmadı. Halkımızın sağlığı her şeyden daha önemli. Projemizi ancak sosyal medyadan ve Belediye Meclis Salonu’ndan sunabildik.
Söz Cumhuriyet Meydanı ve Millet Bahçesi Projesi’nden açılmışken birkaç söz de onun için söylemek istiyorum. Uzun yıllar önce Çatalca’dan kopmuş, Çatalca’da oturmayan, dolayısıyla neyin ne olduğunu son gelişmeleri bilmeyenler ile burada oturup da her şeye siyasi gözlükleriyle bakanlar, halkımızın bu projeye karşı çıkmalarını sağlamak, projeyi kötülemek için çok çaba sarf edip, çok uğraştılar.
Ama başaramadılar. Başaramayacaklarda...
İstiyorlar ki Çatalca, hep onların anılarını yaşadıkları Çatalca olarak kalsın.
Bu insanlar maalesef sadece kendilerini düşünmekteler. Çatalca’nın çocuklarını, gençlerini ve gelecek nesilleri düşünmüyorlar.
Varsa yoksa çocukluklarında tiyatro oynadıkları, düğün, nişan törenlerinin olduğu , kısacası anılarının olduğu Arda Okulu dedikleri Halk Eğitim Binası orada kalsın yıkılmasın.
Bilmezler ki, 80-90 yıllık, artık ihtiyaca cevap vermeyen, köhnemiş, duvarları çatlamış, ayakta durmakta zorlanan, Depreme Dayanaksız Raporu olan o binanın , son zamanlarında Tiyatro Salonunda yıkılma tehlikesi nedeniyle hiç bir etkinlik yapılamadığını, bilmezler.
Bilemezler. Çünkü o binaya en son ne zaman gittiklerini de bilmezler. Hatırlamazlar. Ama olsun. Yeter ki anıları yaşasın.Yeter ki bizleri engellesinler.
Hele biri var ki uzun yıllardır Çatalca dışında yaşayan mesleği de mimar olan biri. Sosyal medyadan şöyle bir paylaşım yapıyor ; " Daha yıllarca hizmet verebilecek bir yapıyı Millet Bahçesi yapmak üzere yıkmak aklın alabileceği bir iş değil " diyor. Binayı hala çocukluğunun binası olarak kaldığını zannediyor. Oranın olası bir depremde ilk yıkılacaklar arasında olduğunu bilmiyor. Ya da biliyor, olaya siyasi gözlüklerinle bakıyor. Bir başka biri de "Tarihi Binaları nasıl yıkarlar" diyor. Bir diğeri, "Biz orada sosyalleştik" diyor. Sanki kendi çocukları o köhne binada sosyalleşti.
Sizin sosyalleştiğiniz binalarda bu çağda bugünün gençleri, çocukları sosyalleşebilir mi? Siz hangi devirde yaşıyorsunuz.
Ne Halk Eğitim Binası, ne de Stad tarihi yapılar değildir.
Tarihi yapılar olmadığı için gerek Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Müdürlüğü ve gerekse KUDEP tarafından ilçemizde yapılan Kültür Varlıkları Envanteri çalışmaları listelerinde bu yapılar bulunmamaktadır.Zaten olsalardı bırakın yıkmayı dokunamazdık bile.
Biz, gerçek tarihi yapılarımızın kimlerin döneminde yıkıldıklarını da çok iyi biliriz. Esas tarihi yapılar onlardı. Onlara yazık olmuştur. O gün onların yıkılmalarına göz yumanlar bu gün bizlere öğütler vermeye çalışmasınlar.
Biz, bize bırakılan beton yığını Çatalca’yı yemyeşil yaparak yaşlısı ve genciyle daha yaşanabilir bir kent yapacağız.
Biz, gelecek nesillerimize, bizlere bırakılan Çatalca’dan çok daha güzel ve çok daha yaşanabilir Çatalca bırakacağız. Cumhuriyetimizin 100.yıl dönümünde geriye dönüp bakıldığında bizim yönetimimizdeki Çatalca, parmakla gösterilen örnek bir ilçe olarak görülecektir.