Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Açık
10°
Ara

Siyonizm esaretinde soykırım

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Siyonizm esaretinde soykırım

"Vazgeçenler,

 uçurumun dibinde;

 Sabredenler, 

dağların doruğunda yerini alır."

ON ÜÇ yaşındaki Ahmet Manasra, kuzeni 15 yaşındaki Hasan Manasra ile 2015'te Doğu Kudüs'ün Beyt Hanına Mahallesi'ndeki Piskat Ziev Yahudi yerleşim yerinde masum bir bulunuşun bedelini çok ağır ödedi. 

"Bıçaklı saldırıda bulundukları" suçlamasının ardından Ahmet’ in kuzeni Hasan Manasra olay yerinde İsrail polisi tarafından vurularak hayatını kaybetti. İşgalcilerin ve yerleşimcilerin araba ile çarparak yaraladığı Ahmed ise; yine işgalci İsrailli askerlerin küfürleri eşliğinde yerde kanlar içinde görüntülendi. Ciğerdelen bir manzaraydı bu. Yürek dayanmaz türden bir vahşetti.

 Uğradığı saldırının ardından Ahmed'in kafatasında çatlak oluştu. Gözaltına alındıktan sonra, İsrail polisinin Ahmed Manasra'yı sorgularken ettiği küfürler, uyguladığı baskı ve Ahmed'in korkudan ağlamasını içeren video basına sızmış; görüntüler, Filistin sokaklarında ve uluslararası alanda tepkiye yol açmıştı. Buna rağmen Ahmet; iki İsrailliyi bıçaklayıp yaraladığı(!) iddiasıyla 12 yıl hapse çarptırıldı. 

Temyiz hakkı olan bu dava, İsrail’e karşı uluslararası kuruluşların yaptırım uygulamasını gerektiren bir durumdu. Zalime engel olunmadığı için dolayısıyla da zulüm hız kesmeden devam etti. 50 bine yakın insanı hunharca katleden İsrail, Filistin’i işgal ettiği gibi nesilleri de yok ediyor.

Masumların kanı ellerinde olan İsrail terör örgütü tarafından Ahmed Manasra isimli masum çocuk; “TERÖR YASASI” kapsamında sınıflandırılarak hiçbir gerekçe sunulmadan, 9 yıldır hapiste ve tek başına bir hücrede tutuluyor. Ahmed, başına aldığı darbeler sonucu ve gördüğü amansız şiddet ile hafızasını kaybetmiş, bilincini yitirmiş durumda. Söyleyebildiği tek şey: “Ailemi ve evdeki kuşları özlüyorum.”

"Hiçbir şekilde bıçak kullanmadı, kimseye zarar vermedi"

Ahmed'in avukatlarından İsrailli Lea Tsemel, duruşmanın ardından Ahmed'in serbest kalmasının önünün açılması için bir celse olduğunu anlattı. İsrail yargısının şu ana kadar Ahmed'in serbest kalmasının önündeki yolları tıkadığını söyleyen Tsemel, Ahmed'in 2016'daki terörle mücadele yasasından önce hüküm giydiğini, bu nedenle dosyasının suç biçimine bir komitenin karar verdiğini anlattı.

Tsemel: Ahmed'in ilk tutuklandığı dönemde psikologlar, "ırkçı, şiddet yanlısı olmadığı" yönünde raporlar hazırladılar.

Ahmed'in hüküm giydiği olay sırasında kuzeniyle birlikte bıçak taşıdığı ancak "hiçbir şekilde bıçağını kullanmadığı, birine zarar vermediğinin" altını çizen Tsemel, "suça ortak olduğu" gerekçesiyle hüküm giydiğini anlattı.

Tsemel, Ahmed'in çocuklara özel bir hapishanede kalmadığını, sürekli tek başına tutulduğunu, psikologların hazırladığı raporlarda "çocukluktan itibaren hapishanede durduğu için psikolojik durumunun ağırlaştığının" tespit edildiğini aktardı.

 Ahmed'e hapishanede psikolojik ilaçlar, ayda bir ağır sakinleştiriciler verildiğini söyleyen Tsemel, mahkemenin kararına rağmen Ahmed'in serbest kalmasına kesin gözüyle bakmadıklarını vurguladı. Avukatlarının ve ailesinin defaatle yaptığı çağrılara rağmen Ahmed ile görüşmeleri ve Ahmet'ten haber almaları engelleniyor.

 Kafes gibi bir hücrede yıllardır esir tutulan Ahmed, 24 saat boyunca elleri ve ayakları zincirle bağlanmış şekilde ve büyük bir gazaba terk edilmiş durumda. Psikolojisi bozulmuş, ümidini yitirmiş halde! Aklını zorlayan, kalbini yoran bedenine ağır gelen bu ızdırabın son bulacağı günü hasretle bekliyor. Acısının ne kadar derin olduğunu düşünün ki Avukatına; “İntihar etmenin haram olup olmadığını” sormuş. Bu vaziyet bize gösteriyor ki; Ahmed, büyük bir çaresizlik ve tükenmişliğin eşiğinde ve kendini kaybetmek üzere...

Son tahminlere göre İsrail Hapishanelerinde 16 bin civarı esir var. Neden tahmin? Çünkü Gazze’de esir alınanlara dair bilgiler gizleniyor. Bunlardan 300’e yakını çocuk, 100’e yakını da kadından oluşuyor.

Son bir yıldır Ahmed ile ilgili hiç sağlıklı haber yok. Tek kişilik hücrede kalmaya devam ediyor. Son takas anlaşmasında da ‘artık çocuk olmadığı’ gerekçesiyle serbest bırakılmadı.

Ahmed, yitik diyarın öfke kazanında yaşayan en sabırlı çocuk… Bu diyarda Siyonizm terörüne kurban seçilen çocuklar, gençler ve birçok insan; ecelden evvel, yaşarken ölüyor! Söyleyin, niyedir bu iki kez ölmek?


Kıyamoğlu Sancaktar,Pranga - Arzı Filistin 2

Sayfa 92 - Dila Yayınları

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *