Volkan Demirel'in amacı ne?
Lise yıllarımda en çok tarih dersini severdim. Başarılı olduğum tek ders tarih dersiydi. Matematik ile hiç aram yoktu. Yazılı sınavlarda boş kağıt verir çıkardım.
Volkan Demirel'in yönettiği takımların maç performanslarına bakacak olursak en sevdiği maçlar Galatasaray maçları. Her Galatasaray maçında takımını çok iyi motive ediyor ve sahaya güzel bir oyun stratejisi ile çıkıyor. Bazen puan ve puanlar alabiliyor. Geçtiğimiz sezon başında olduğu Hatayspor'un her Galatasaray maçında buna şahit olmuştuk.
Saha kenarında daha agresif, daha çok isteyen bir Volkan Hoca görüyoruz. Fakat, konu Fenerbahçe maçı olunca benim matematik dersim gibi boş kağıt verip çıkıyor adeta.
Hiç denemediği oyun kurgusunu, ne hikmetse Fenerbahçe maçlarında deniyor. Saha kenarında otururken elinde bir çayı eksik. Öyle bir keyif!
Aynı Volkan Demirel futbolculuk döneminde Karabük maçının kalecisine son dakikalarda duran topta ileriye çıkıp gol aramasına kızmış, sonrasında bu hareketinden dolayı maç sonu "şampiyonluğa mı gidiyorsunuz?" diye sormuş ve elini sıkmadığını söylemişti. Ama Galatasaray maçında kendi kalecisini duran topta ileriye çıkartmasını biliyor. Şampiyonluğa mu oynuyorsunuz Volkan Hocam? Galatasaray maçlarında ki motivasyonun aynısını Fenerbahçe maçlarında göstermenizi heyecanla bekliyoruz...
ZİYECH SORUNU
Galatasaray alıştığımız temponun dışında bir futbol izletti bize. Geçen hafta bahsettiğim Davinson eksikliği Galatasaray'ın defans hattını daha geride kurmasına sebep oldu. Orta sahada topu kapıp hızlı çıkan bir takımı seyredemedik bu sefer. Ziyech değişikliğinden sonra, Galatasaray ikinci yarı yine oyundan düştü. Hem de 10 kişilik bir takıma karşı. Ziyech'in topsuz oyunda olmaması, Galatasaray'ın tüm oyun kurgusunu bozuyor. Sanki 'zorla çık oyna' demişler gibi inanılmaz lakayıt bir görüntü veriyor. Zaten bu rahatlığından dolayı Osimhen'in hazırladığı pozisyonu, bomboş kaleye gelişi güzel vurup sonuç çıkaramadı. Devre arası Arias söylentileri var hem sağ hem sol kanat için nokta transfer olur. Ama önce Galatasaray'ın Ziyech'i elinden çıkarması gerekiyor.
FENERBAHÇE KOPARDI
Fenerbahçe zorlu Kayseri deplasmanına, Ali Koç'un sahibi olduğu Yapı Kredi Bankası'nın Kayserispor karşısında alacaklı olmasının gölgesinde çıktı. (Bir ara yapılardan bahsedelim mi?)
Maçın sonucuna bakmayın. Fenerbahçe 6 gol attı evet; ama yine sahada ne oynadığı belli olmayan Fenerbahçe vardı. Zaten atılan ilk gol A'dan Z'ye bütün Fenerbahçe yönetiminin bahsettiği ama söz konusu Galatasaray olunca dile gelen yapıdan -pardon hakem hatasından- geldi. Arkasından yine ofsayt tartışmaları içerisinde gelen golle beraber farkı 3'e çıkardı. Fenerbahçe öyle bir görüntü veriyordu ki sanki maç bir anda 3-3'e gelecekmiş gibiydi. Nitekim 3-2 oldu. Fenerbahçe kalesine yüklenen Kayserispor 3. golü ararken defans hattında oluşturduğu boşluktan Fenerbahçe ani ataklarla sonuca gidip günü kurtarıyordu. Fenerbahçe bulduğu şansları değerlendirerek maçı koparmayı başardı. Kayserispor, bitiricilik konusunda Fenerbahçe kadar şanslı değildi.
Bu arada Mourinho'nun 13 hafta sonra ilk 11'de şans verdiği top top top player Oğuz Aydın güzel oyunuyla umarım giydiği formayı bir daha bırakmaz ve Milli takım içinde büyük kazanç olur.
TFF DİKKATE ALMALI
Son dönemlerde Galatasaray hastalığı tüm Fenerbahçeliler arasında soğuklarla beraber hızla yayılıyor. Pandemi ortamı yeniden oluşmaya başladı. Bu hastalık Mourinho üzerinde fazlasıyla etkili olmuş olacak ki her maç sonunda Galatasaray ile ilgili konuşmadan duramıyor. Eyüpspor'un 3 futbolcusu sarı kart cezası alması mantıksızmış. Bırak senin yöneticilerin, Metin Bey'in açıklamalarına cevap versin. Sonra sana Muslera cevap verince kızıyorsun?
TFF'nin artık şu açıklamaların önüne geçmesi gerekiyor. Yöneticisinden futbolcusuna kadar hiç kimsenin başka takımların oynadığı veya oynayacağı maçlarla ilgili açıklama yapmasına izin verilmemeli.
Sahada kalalım saha dışına çıkmayalım.
Futbolda şiddet ortamı yaratmayalım.