Milli ara yaradı
Milli maçların oynandığı aranın ardından lige geri döndük. Fenerbahçe bu haftayı kayıpsız,özgüven tazeleyerek geçti. Maçın skoru taraftarların içine su serpti. Takım ligin ilerleyen haftalarında daha iyi olacağının sinyallerini verdi. Bundan önceki dönemde istikrarsız oyun ve sonuçlar sebebi ile eleştirilerin odağında olan Mourinho da derin bir nefes aldı. Saat 16:00 da oynanan maçın ardından doğrudan rakibi Galatasaray’ın puan kaybını bekleyen Fenerbahçeliler Galatasaray’ın etkisiz ve dağınık oyununu gördüğünde umutlanmıştır. Ancak Galatasaray’ın en avantajlı özelliği olan kötü oynasa da maç kazanma alışkanlığı devam etti. Yine yer yer hakemlerin eleştirildiği ve konuşulduğu bir hafta geçirdik.Bodrumspor en azından beraberliği ve 1 puanı haketti diye düşünüyorum. Tartışmalı kırmızı kart ve kart gören oyuncunun daha önce gönül verdiği takımın Galatasaray olması da kamuoyunun midesini bir kere daha bulandırdı. Oyuncunun Fenerbahçe karşıtı sosyal medya paylaşımlarını maçın devre arasında silmesi ise gerçekten ayrı bir skandaldı.
PENALTIYI VERMEM
Fenerbahçe’nin maçın başında kazanıp öne geçtiği penaltı pozisyonunda ben olsam bu kadar basit ve kolay bir penaltıya hükmetmezdim. Kostic profesyonelce ama uyanıklık yaparak rakip oyuncunun önüne ayağını atıp teması aldı. Akabinde de kendini gösterişli bir şekilde yere bırakarak penaltıyı takımına kazandırdı. Büyük takımlar diğer takımlar ile oynarken zaten sık sık rakip ceza sahasında topla buluşur. Bu buluşmalar ise birçok faul ve penaltı pozisyonuna gebedir. Biraz da kurnazlık işin içine girince penaltı kaçınılmaz oluyor. Futbol temaslı bir oyundur ve ben bazı pozisyonlarda sadece temasın yeterli olmadığını,temasın şiddetine odaklanılması gerektiğini düşünüyorum. Yeterli şiddet ve darbe yok ise ömrünü sporculuğa adamış kişilerin bu zayıf temaslarda ayakta kalabileceğine inanıyorum. Netice olarak bu penaltı maçın anahtarı oldu. Fenerbahçe ilk yarıda 3 tane gol buldu.İlk yarının sonlarına doğru Djiku’nun kendi kalesine golü olmasa maç ikinci yarıda taraftarı bu kadar tedirgin etmezdi.
OĞUZ HAKETTİ
Oğuz Aydın milli arada Zenit maçında Kadıköy’de sahne aldı. Aldığı şansı iyi değerlendirip Mourinho’ya mesajı iletti. Mourinho da mesajı aldığını ve doğru yorumladığını bu maçta herkese göstermek istedi. Oğuz şansı çok iyi kullandı ve takıma adeta bu maçla yeni katıldı. Bu performansı ile bundan sonra Mourinho’nun aklını sık sık karıştıracağından şüphe yok. Son 20 sezonda şampiyon olan takımlara baktığımızda her sezon hesapta olmayan ekstra katkı veren oyuncular dikkat çekiyor. Geçtiğimiz sezonlarda Barış Alper,bir dönem Oğuzhan Özyakup gibi maçların sıkıştığı anlarda puanı cebe koymaya yardım eden,takımı ateşleyen oyuncular büyük takımların ellerinde koz gibidir. Bu sezon da Fenerbahçe Oğuz Aydın’ı sandıktan çıkarıp vitrine koydu. Oğuz için temennim düzenli forma bulacak performansı her zaman göstermesi,kendini geliştirip takımın vazgeçilmezi olması ve Türk Futbolu’na katkı vermesi.
LİGDE İKİ TAKIM VAR
Maalesef yine en üzücü konulardan biri Fenerbahçe ve Galatasaray dışında ligde kafaya oynayan takım olmaması. Rekabet ortamı iyice kayboldu. Bodrumspor,Kayserispor ve daha önce eleştirdiğim Adana,Antep gibi takımlar ligin sonucu belirleyemeyen etkisiz takımları olarak yer işgal ediyorlar. İstanbul takımlarının çokluğu sebebi ile büyük takımlar doğru düzgün deplasmana gitmiyor. Lige keyif verecek bir üçüncü takımın yokluğu da kaliteyi etkiliyor. Uçurum o kadar açık ki büyük takımlar kendisini dev aynasında görüyor. Bu kadar övülen,iyi sonuçlar alan takımlarımızdan herhangi biri bile Şampiyonlar Ligi seviyesinde değil. Hollanda Ligi’nin vasat takımları bile rahatça bizi mağlup edebiliyor. Bu durumun değişmesi gerektiğine inanıyorum. Çözüm için ise biz taraftarlardan başka kimsenin bir çabası,önerisi olmadığını görüyorum.
TRANSFER DÖNEMİ
Devre arası transfer dönemi yaklaşıyor. Birçok iddia ortaya atılıyor. Artık sıkıcı hale gelen isimler de yine gündemde. Ben Fenerbahçe’nin geçen sezonlardaki gibi bir ya da iki transfer yerine 4-5 kaliteli ve çeşitliliği arttıracak oyuncu alması gerektiğini düşünüyorum. Yedek kulübesine baktığımız zaman oyunu değiştirecek,skoru değiştirecek oyuncu sayısı çok az. Özellikle Kostic’in Avrupa’da oynayamaması hocanın elini daraltıyor. Lig uzun maraton,bir de Avrupa’yı düşünürsek sakatlıkların artması sebebi ile hem kaliteli,hem hazır 5 oyuncu belki de Fenerbahçe’yi mutlu sona ulaştırır. Bahsedilen miktarlar doğru ise Nesyri hemen gönderilmeli. O parayla çok iyi transferler yapılabilir.Bir sol bek daha alınmalı,sol açığa Maximin ve Oğuz’a alternatif bulunmalı,oyun sıkıştığında anahtar olacak Tadic’e yardımcı bir yaratıcı ortasaha gelmeli. Yönetimin transferdeki tarzı biraz farklı,hiçbir zaman vurucu bir transfer yapmıyorlar. Manşet olabilecek bir transfer herkesi havaya sokar. Lakin dikkat edilmesi gereken şey takım içi dengeleri bozmamak.