Alberto Fujimori
Latin Amerika'da sol rüzgarların kuvvetli estiği zamanlarda, 1960'lı ve 70'li yıllarda, Orta Amerika, Kolombiya ve Peru'da seslerini duyuran devrimci örgütlerin adları yaş almış kuşakların hafızalarına kazınmıştır. Bunlardan, Aydınlık Yol (Sendero Luminoso-Shining Path) ile Tupac Amaru Devrimci Hareketi, Peru'da ortaya çıktılar. Japon kökenli Cumhurbaşkanı Alberto Fujimori’nin iktidarda kaldığı dönemde (1990-2000) uyguladığı sert askeri yöntemler neticesinde, her iki örgüt de tesirsiz hale getirildi, işleri bitirildi.
* * * *
Maoist örgüt Aydınlık Yol’un lideri, felsefe profesörü Abimael Guzman 1992‘de Lima'da yakalandı, müebbet hapse mahkûm edildi. 11 Eylül 2021‘de 83 yaşında, askeri hapishanede zatürreden öldü. Külleri, muhtemelen, sessiz sedasız Pasifik Okyanusu’nun derinliklerine serpilmiş olsa gerek. Başkan Fujimori, 15 yıl sonra (2007) bu kez kendisi yolsuzluk suçlamalarıyla hapse girdi. 2023 sonunda af edildi ama Guzman’dan tam 3 yıl sonra, tesadüfe bakın ki, yine 11 Eylül 2024’de kanserden öldü.
* * * *
Peru halkının yarısı Fujimori’yi terörü sonlandıran ulusal kahraman kabul eder, diğer yarısı ise otoriter, Amerikancı ve zalim lider olarak hatırlar. Peru'nun siyasi geçmişi, askeri darbeler ve cunta yönetimleri ile dikkat çeker. Son defa 1968‘de iktidarı ele geçiren askerler 1980’de kışlalarına geri döndükten sonra, ülke 20 yıl sol örgütler ile güvenlik güçleri arasındaki kanlı çatışmalara sahne olur, Her iki taraftan toplam 70 bin kişi teröre kurban gider.
* * * *
1990’da devlet başkanı seçilen Japon göçmeni ailenin çocuğu, ziraat mühendisi ve matematikçi Alberto Fujimori, iki dönem boyunca hukuku kaale almayan, aşırı sert askeri yöntemler kullanır. Fujimori’nin kötü şöhreti 2000’de 3. kez cumhurbaşkanı seçildikten sonra daha da artar. Yeni dönemin ilk yılında karmaşık siyasi rüşvet skandalının ortaya çıkmasıyla Japonya'ya kaçar. Dedesinin ülkesinde 4 yıl kalıp Şili'ye gelir. Niyeti ve planı, muzaffer edayla ülkesine dönerek eski koltuğuna oturmaktır.
* * * *
Planı tutmaz, Şili'de tutuklanır, mahkeme karşısına çıkmak üzere 2007 yılında Peru'ya iade edilir. O sene rüşvet ve güç suistimalinden 7 yıl, 2009 yılında ise insan hakları ihlallerinden 25 yıl hapis cezasına çarptırılarak demir parmaklıkların gerisine konur. Çocukları onun ardından meydanlara çıkarlar, muhafazakâr sağın liderliğini üstlenirler. 2021 yazında düzenlenen seçimi sosyalist, sendikacı bir öğretmen Pedro Castillo kazandı. Keiko Fujimori idi. Keiko bu seçimleri kıl payıyla kaybetti, oylar haftalarca tekrar sayıldı, sonuç değişmedi.
* * * *
Peru günümüzde, Şili, Kolombiya, Panama ve Meksika ile neoliberal ekonomi modelinin başarıyla uygulandığı ülkeler arasındadır. Peru'nun sorunu politikacılar arasındaki yolsuzluk geleneği, yürütme ile yasama arasındaki kısır çekişme ve siyasi istikrarsızlıktır. Seçilen cumhurbaşkanları, Parlamento ile daimî gerginlik ve çekişmeden ötürü görev sürelerini tamamlayamazlar, yerlerine yardımcıları atanır, bazen cumhurbaşkanı koltuğu Senato başkanına bile devredilir.
* * * *
Nitekim son kez seçilen Pedro Castillo'da koltuğunu koruyamadı, görevden alındı (2021), hapse atıldı. Yerine geçen yardımcısı Dina Boluarte siyasi istikametini soldan sağa değiştiriverdi; halen itibarı zedeli sağcı bir cumhurbaşkanı olarak koltuğunu muhafaza ediyor. Alberto Fujimori’nin ölüm haberini duyunca aklıma derhal ne tür bir merasim ile defnedileceği sorusu geldi. Öyle ya, halkın yarısı seviyor, yarısı nefret ediyor. Cumhurbaşkanı Boluarte Fujimori’nin görevi başında ölen devlet başkanlarına uygulanan devlet protokolü ile defnedileceğini duyurdu. Çocukları görkemli cenaze merasiminde babalarına olan son görevlerini yerine getirdiler. Peru'da son 35 yıla damgasını vuran Fujimori ailesi 2026 seçimlerinde muhtemelen bir kez daha ringe çıkacak. Tamam mı, devam mı, o zaman anlayacağız.