Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
12°
Ara

HÖH doğru yolda mı?

YAYINLAMA:
HÖH doğru yolda mı?

Bilmem ilginizi çekti mi? Bulgaristan'da habire seçimler düzenleniyor, 20 Ekim 2024 günü 3 yıl içinde yedinci kez sandığa gidilecek. 2023 ilkbaharında düzenlenen 5. erken seçimde en çok oyu alan önceki başbakan Boyko Borissov liderliğindeki GERB (Bulgaristan'ın Avrupalı Geleceği Girişimi) ile 2. sıradaki Kiril Petkov'un Değişime Devam partisi arasında, gerginliğe rağmen, koalisyon için uzun spekülasyonlar yapıldı.


* * * *

Sonunda bir formül bulundu: Boyko Borissov ve Kiril Petkov kenara çekildiler. Partilerinden iki ismin 9 ay süreyle ve münavebeyle başbakan olmaları için anlaşmaya varıldı. Önce “Değişime Devam” adına Nikolay Denkov başbakan oldu, sürenin dolmasıyla 5 Mart 2024 günü istifayla yerini Başbakan Yardımcısı Mariya Gabriel’e (GERB) bıraktı. Ancak yeni kabinede anlaşmazlık
çıkınca Gabriel hükümeti kurulamadı. Ülke hükümetsiz kaldı.


* * * *

Katılımın yüzde 33’e düştüğü 9 Haziran 2024 seçimlerinden GERB yüzde 25 oy ile yine birinci parti çıktı. İkinci sırayı, oylarını 2-3 puan yükselten “Türklerin Partisi” Hak ve Özgürlükler (HÖH) aldı. Kiril Petkov'un Değişime Devam Partisi ise seçmen tarafından cezalandırılarak 3. sıraya düştü (yüzde 15).


* * * *

Hükümet için gerekli 121 vekile birlikte yaklaşan GERB (68) ile HÖH (48) bir koalisyon hükümeti kurar mı derken HÖH içinde ortaya çıkan liderlik krizi neticesinde bu mümkün olmadı. Yüzde 13-14 civarında oy potansiyeli olan ve geleneksel olarak 35-40 civarında milletvekili çıkarabilen HÖH'ün tek başına iktidar olamayacağı açık ve nettir. Bu durumda koalisyonlara girip hükümetlere dahil olması doğal bir tutum ve makul bir tercihtir.


* * * *

Bir dönem Ankara'nın karışması neticesinde bölünen ve zayıflayan HÖH'ün, Bulgaristan'ın Todor Jivkov sultasından kurtulmasında oynadığı öncü rol ile, hak ve özgürlüklerin korunmasındaki çileli mücadelesi üzerinden anılması en büyük arzumuz. Bu itibarla HÖH'ün yolsuzluklar ile hatırlanmasını mümkün kılacak tüm girişimlerden uzak durmasında yarar ve isabet var.

* * * *

HÖH'ün, temelde Türk azınlığı partisi kalmakla birlikte, etnik Bulgar vatandaşlarına da hitap etme kararı çerçevesinde, 10 sene önce, Delyan Peevski'nin kurucu lider Ahmet Doğan tarafından partiye davet edildiği biliniyor. Sonra, HÖH'ün milletvekili listelerine dahil edildiğini görüyoruz. HÖH grup başkan vekili görevini üstlenen Peevski‘nin bilahare 2023 sonunda Cevdet Şakarov ile birlikte partinin eşbaşkanı koltuğuna oturduğu dikkat çekiyor.


* * * *

Özetlemek gerekirse; Peevski'nin katkılarıyla, HÖH'ün 2. parti konumuna yükseldiği ve oylarını 2-3 puan yükselttiği, ancak bir o kadar da itibar kaybettiği, yolsuzluklara karışmış diğer partiler ile birlikte anılır hale geldiği ortada. 9 Haziran seçiminden sonra Peevski'nin partiyi GERB ile koalisyona zorlaması ve kurucu/onursal başkan Ahmet Doğan'ın bu ortaklığa karşı çıkmasıyla,
temmuz ayında, partinin ikiye bölündüğünü hep birlikte izledik.


* * * *

Basından takip edebildiğim kadarıyla 22 milletvekili Peevski'den, 28 milletvekili ise Ahmet Doğan'dan yana. 20 ekim seçimlerinde HÖH adını hangi grup kullanacak bilemiyorum, ancak, kavganın karakola taşınması ve mahkeme önüne gitmesi pek muhtemel. Soydaşlarımızın çoğunluğunun yine Ahmet Doğan ekibini destekleyeceğini anlıyorum.


* * * *

Bulgar halkının seçimlerden ve siyasetçilerden bıktığı ve usandığı acı bir gerçek. Her 3 seçmenden ikisinin oy kullanmadığı bir AB ülkesi burası artık. Bir yandan da komünist döneme nostalji artıyor, Rusya yanlısı partiler güçleniyor. AB ile ilişkiler de sorunlu; Schengen bölgesine (kısmen) ve Euro'ya katılım takvimleri erteleniyor, AB fonlarının tahsisinde ve kullanımında ciddi gecikmeler oluyor. AB’nin dayattığı reformlar geciktikçe AB parası da gecikiyor.


* * * *


Öte yandan, yolsuzlukların gerisinde de AB parasının yattığı bir başka gerçek. Bulgar iş adamları siyaset kurumuna AB tarafından finanse edilen projeleri kapmak için araç gözüyle bakıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, komşumuzun AB üyesi olması, eninde sonunda, ancak uzun vadede, Bulgaristan'ı çağdaş medeniyete taşıyacak. AB üyesi olmasaydı, oligarklara teslim Belarus tarzı bir komşumuz olurdu muhtemelen kuzeyimizde.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *