Söz büyüdür...
Sevgili DAMGA okurları… Sizlere ilk yazımla ‘Merhaba’ diyorum. Bundan sonra Psikoloji ve Kişisel Gelişim yazılarıyla karşınızda olacağım. Olaylara farklı bir pencereden bakmanızı sağlayabilirsem ne mutlu bana. Keyifli okumalar dilerim.
**
Bugünkü yazıma anneannelerin her olayda söylediği özlü sözlerden biri ile başlayacağım: “Söz büyüdür, bütün evreni dolaşır, sonra gelip yakana yapışır.”
Bunu ilk duyduğumda pek anlam verememiştim ancak yaş ilerleyip bu konu ile ilgili bilgi ve deneyimler edinince çok doğru bir söz olduğunu anlamış oldum.
**
Düşüncemiz kütlesel olmayan bir enerjidir. Biz onları seslendirene kadar beynimizin içinde, zihnimizde var olurlar. Dil, düşüncenin emrindedir ve bu sebeple düşünce ne ise dil onu yansıtır. İnanıyorum ki dili kontrol etmenin yolu, düşünceleri kontrol etmekten geçer. Konuştuğumuz zaman zihnimizdekiler sese dönüşerek evrene iletmek istediğimiz mesaj haline gelirler. Olay şu ki: Sözlerimiz, içinde yaşadığımız dünyayı ve deneyimlerimizi değiştirme gücüne sahiptir. Örneğin, kendinize iyi bir insan olmadığınızı söylemekteyseniz bu gerçekliği tezahür ettirmeye başlarsınız. Sürekli ‘hastayım’ diyen biri gerçekten de hastalıklardan bir türlü kurtulamaz. Hemen her yerde kimse borç para istemesin diye ‘param yok, yoksulum’ diyen biri de o an için varlıklı olsa bile er geç parasız kalmaya mahkumdur. ‘Şunu yapamam, bunu beceremem, sınavı kazanamam, işe giremem, zengin olamam, evlenip yuva kuramam’’ gibi olumsuz cümleler kullanmamalısınız. Çünkü bilinçaltınız sözünüzü dinler, istediğiniz şeyi yapmak için gücünüzün ya da yeteneğinizin olmadığını düşünür ve buna göre sizi yönlendirir. Eğer ki ‘başarırım, yaparım, çözerim’ gibi olumlu düşünüp dillendirirseniz bilinçaltınız da sizde bu güç ve kabiliyetin olduğunu düşünür. Böylece istediğiniz şeyi gerçekleştirmek için yollar arar ve sonunda da bulur. Yani, düşündüklerimizin ve söylemlerimizin farkına varmadan onları yaşar halde buluruz kendimizi ve sonra ‘ben demiştim, hatta biliyordum böyle olacağını’’ deriz.
**
Derler ki: “Bela, insanın diline bağlıdır.” Söylediğimiz her şey dönüp dolaşıp yine bize gelir. Bazen hemen, bazen de aylar, yıllar sonra gelip bulur bizi. Unutmamanız gereken, söylediklerinizin, size dönmek için yola çıktığıdır.
Dünyaca ünlü bilim insanı Albert Einstein’ın da konuyla alakalı “İnsanlar, ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar kendine geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu…’’ şeklinde çok güzel bir sözü vardır.
**
“Peki, hiç konuşmayacak mıyız? “dediğinizi duyar gibiyim. Elbette konuşacağız ancak bir simyacı gibi duygularımızı ifade etmeden önce kalplerimizde demleyip akıl süzgecinden geçirdikten sonra konuşacağız. Mevlana’nın dediği gibi: “İki düşünüp, bir konuşarak” yani..!
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere... Mutlu günler!