Ekrem İmamoğlu niyetini açıkça ortaya koymalı

CHP'de sular durulmuyor.

Bir yanda Kılıçdaroğlu cephesi bir yanda İmamoğlu cephesi derken tartışmalar sürüp gidiyor. Peki bu tartışmaların CHP'ye veya ülkeye bir faydası var mı? Yok. Bu tartışmaların değişim bayrağı taşıyan İmamoğlu'na bir faydası var mı? O da yok...

Kısır tartışmalar, CHP'yi daha çok tartışılır hale getirdiği gibi 'değişim bayrağı' taşıyan Ekrem İmamoğlu ismini de zayıflatıyor ve toplum nezdinde yıpratıyor.

Benzer çekişmeleri nitekim Kılıçdaroğlu-Muharrem İnce denkleminde çokça görmüştük ki sonuç hepinizin malumu. Şimdi bu noktada neler olup bitiyor;

Biliyorsunuz geçenlerde Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece'deki festival öncesi Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Altan Öymen'le bir araya geldi. Neler konuşuldu vs diye herkes düşünürken Karalyaçın çıkıp; “CHP'yi konuştuk” dedi ve sıraladı; “CHP'de adayları genel merkez belirliyor, parti içinde bir oligarşi var...” dedi.

Dün de bugün gazetemizde de okuyacağınız şu haber gündeme düştü; “Murat Karayalçın, 'değişim' tartışmalarının sürdüğü CHP'de tarafların 'evet' demesi durumunda geçici genel başkan olabileceğini belirtti. "CHP'de şu anda bir oligarşi var" açıklamasıyla kimi işaret ettiği de sorulan Murat Karayalçın "Genel merkezin tümü" dedi...”

Benim yorumuma gelirsek;

Murat Karayalçın'ın "geçici CHP Genel Başkanı" olması ve Ekrem İmamoğlu veya başka bir ismin önünü açması planı vs tam bir saçmalık olur, İmamoğlu'na da çok şey kaybettirir. Affedersiniz ama yaşı kemale ermiş parti içindeki bir ağabeyin bu formülü, kayyum atamasından farksızdır.

Ekrem İmamoğlu net bir şekilde kendisini artık ifade etmelidir. Genel başkanlık ise genel başkanlık, İBB Başkanlığı ise İBB Başkanlığı; "Benim idealim şudur" diyebilmelidir. Süreç uzadıkça hem CHP hem kendisi zarar görüyor hem de ortaya kara komedi tartışmalar çıkıyor...

CHP'de değişim isteyen taraf (bence haklıdır) bunu Kılıçdaroğlu açık bir dille "istifa etmeyeceğim" dediği yerde; arkadan dolanmakla, lüzumsuz algılar yaratmakla başarmaya çalışırsa sınıfta kalır. Kamuoyu baskısı uygulayalım, Kılıçdaroğlu gitsin formülü de çok yavan kalır...