Ersay Üner, yalan söyleyenlere seslendi!

Oldukça yetenekli söz yazarı ve başarılı müzisyen Ersay Üner, önce işin mutfağında yer alıp birbirinden başarılı hit şarkılara imza attı, sonra da şarkı söyleme konusundaki yeteneğini gözler önüne serip işin hem mutfağında, hem de vitrininde yer aldı. Ersay Üner şarkı sözü yazma konusunda olduğu kadar, söyleme konusunda da oldukça yetenekli bir müzisyen. Mesela kendi yazdığı ve Ebru Gündeş’in yorumladığı “Söyleyin” adlı şarkıyı bence Ersay Üner, Ebru Gündeş’ten daha güzel yorumluyor. Ben “Söyleyin”, “Hayrandım” ve “Kızıl Mavi” gibi şarkıları Ersay Üner’den dinlemeyi tercih ediyorum. Çünkü onun karakteristik sesinden sanki şarkılar daha hoş ve daha pozitif geliyor kulağa. Bir de dönemlik popülerite olan kelimeleri yakalayıp şarkı yapıyor, mesela “Sebastian” gibi…

Türk pop müziğinin kıymetli ismi Ersay Üner, “Yalan” isminde yeni bir şarkıyı müzikseverlerle buluşturdu. Çok da iyi yaptı çünkü bu herkesin mutlaka karşılaştığı bir konu ve bu konuya da “Yalan, söyleme bana yalan, yakalamış seni şeytan zaafından, kalmamış içinde insan. Kalmamış içinde vicdan.” diyerek değindi. “Deneme 1 2 3” isimli projesinin ilk şarkısı olan “Yalan”, klibiyle birlikte tüm dijital platformlarda yerini aldı.

Ersay Üner, “Deneme 1 2 3” adlı üç şarkıdan oluşan maxi single çalışması ile hat-trick yapacağını bildirdi. Her şarkısında olduğu gibi üç parçanın da söz, müzik ve düzenlemesine yine kendi imzasını attı ve önümüzdeki ay projenin diğer iki şarkısını da yayınlayacak. Kalan iki şarkısı giderli bir şarkı mı, yoksa bir aşk şarkısı mı bekleyip göreceğiz.

Son olarak yalan konusuna biraz değinmek istiyorum. Bir insanın tüm karizmasını yerle bir eden, onu tiksinç bir hale getiren, gözümüzde değerinin yok olmasını sağlayan bir şey varsa, o da ağzından çıkan yalan sözlerdir. Yalan söylediğiniz insanların size artık asla inanmayacaklarını ve ağzınızdan çıkan her cümleye artık şüpheyle yaklaşacaklarını unutmayın. Güven tek kullanımlıktır ve yalan söylemenin en kötü yanı da zaten o insanın bir daha size inanmayacak olmasıdır. Bizim yalan söyleyen insanlara değil, dürüst insanlara ihtiyacımız var. Hem yalan söylemek de bir ağız alışkanlığı ve karakterin dökülüş biçimi değil midir? Yalanın da dereceleri var ama sonuç olarak “En kötü gerçek bile, en basit yalandan daha iyidir.”