Şimdiki aklım olsa...
Yaş aldıkça daha farklı bir insan olmaya başlıyorsunuz. Daha olgun, ayağı yere daha sağlam basan, daha mantıklı kararlar veren…
Ve geçmişinize dönüp baktığınızda bazen gülüp kendinize şaşırıyorsunuz. Ne hatalar yapmışsınız...
“Şimdiki aklım olsa…” diye başlayan cümleler boşuna meşhur olup kalıplaşmamış. Şimdiki aklımız, değil bir önceki yıllar, bir önceki aylardan bile daha mantıklıdır. Çünkü hayatta yaşadığımız her an yeni şeyler öğreniyoruz ve her geçen gün yeni hayat dersleri çıkartıyoruz. Yaşadıklarımız, yaptıklarımız, günahlarımız ve dibe kadar battığımız hatalarımız… Ve tabii ki bunların sonucunda kendiliğinden oluşan tecrübelerimiz!
Aslında şu anki halimizde, şu anki aklımızda olmamıza en çok tecrübelerimizin katkısı var. Bizi biz yapan şeyler onlar. Eğer onlar olmasaydı bambaşka bir insan olurduk. Yetişmemiş, büyümemiş, olgunlaşmamış, daha saf ve bu zor hayata karşı daha dirençsiz bir insan olarak yaş alırdık.
Sizi siz yapan şey hatalarınızdır.
“Hatalarınızı sevin, onlardan bir şeyler öğrenin ve yolunuza devam edin.” Konfüçyüs
Hani bazen hayatınızdaki insanın geçmişine kafayı takıyorsunuz ya; eğer o geçmiş olmasaydı hayatınızdaki insanla belki de hiç birlikteliğe başlamamış olacaktınız. Çünkü o insan o yollardan geçmeseydi, sizin sevdiğiniz bir insan haline dönüşemeyecekti. İşte tam da bu yüzden hayatınızdaki insanı sevdiğiniz gibi onun geçmişini de sevmelisiniz. Geçtiği yolları, yaptığı hataları, eline bulaştırdığı çamurları, yaptığı saçmalıkları… Her şeyi.
Eğer onu, bunlarla beraber sevemiyorsanız o insanı da boşuna seviyorum demeyin.