Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Hafif yağmur
10°
Ara

Meral Hanım neden kızgın?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Meral Hanım neden kızgın?

Partinin kuruluşunda ve seçime girmesinde Cumhuriyet halk Partisi’nden 15 Milletvekili alınarak seçimle girme hakkını elde etmesini pişmanlık olarak açıkladı.

Halbuki o hareket demokrasinin bir gereği idi ve yerine de getirilerek İYİ Parti TBMM’de grup kurdu.

15 milletvekilinin alınmasından sonra kendisini kuyruk parti olarak nitelemesi hoş değildi. Bildiğim ve izlediğim kadarıyla kimse ona ve partisine bu imayı yapmadı. Mücadele edip savaşmaları gerektiğini vurguladı ama o günlerin konjonktürü hiçte öyle değildi. Sonuçta CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, her zamanki yaratıcılığı ve birleştirici özelliği ile milletvekillerini İYİ Partiye katarakt seçime girmesini sağlayan Türk Siyasi Tarihine grup kuran bir parti kazandırdı.

Meral Hanım 3. Olağan kongrede hesap verip hesap soracağını belirtti. Bu durumda haklı olabilir. Kimlerin kendisi için parti içerisinde ne dediğini bilmiyoruz. Çarşaf liste ve temayül yoklamalarında belirli sıralamaya girmemesini başkanlarına soranlar, önce başlarını iki elinin arasına alıp iyice bir düşünmeleri gerekir. Meral Hanımında bunlardan hesap sorması bana göre geç kalınmış bir durumdur. Bundan sonrası kendi takdiri ve inisiyatifi dir.

Meral Bacı şimdi rahat mı?

İYİ Parti Parlamentoya girdikten sonra, kendisine göre kuyruk olma ama durum hiçte öyle değil. O demokrasi örneği haklıda umutlandırdığı bir gerçek. Bu nedenle İstanbul, Ankara, Adana, Mersin ve Antalya bu iki partinin ittifakı sayesinde kazanıldı. Bu başarıya elbette o büyükşehirlerde aday çıkarmayan HDP’nin katkısı da inkâr edilemez.

Sonrasında demokrasiyi yenilemek, Parlamenter sisteme dönmek için ittifaklar yapılıp altılı masa kuruldu. Masanın amacı, tam demokrasi ve tek adam sistemi yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmekti.

Yapılan istişarelerde fikir ayrılıkları çıksa da 6’lı masa yoluna devam etti. Masanın hedefi önlerindeki seçimi kazanmak ve belirledikleri sisteme dönmekti ama, burada da özellikle İYİ Parti cephesinden çatlak sesler çıkmaya başladı.

Öncelikle bir kazanabilecek Cumhurbaşkanı adayı olsun istendi. Bu durum tartışılırken, Kılıçdaroğlu’nun Ak Parti Kurucuları arasında olan, Bakanlık, Genel Başkanlık, Başbakanlık yapmış Ahmet Davutoğlu ile yine Başbakan yardımcılığı ve yıllardır ekonomiyi yürütmüş olan Ali Babacan’ı, Ak Partinin türediği Saadet partisinden Temel Karamollaoğlu’nu, “Menderes’in devamıyız” diyen DP'de Gültekin Uysal’ı o masaya oturttu ve yeni bir yol arkadaşlığı başarısı göz ardı edildi.

Tamda o sıralarda Meral Hanımın bilgisi dahilinde olup olmadığını bilmediğimiz bazı çatlak sesler, “Kaznacak adayla seçime gitmeliyiz” sesleri çıkmaya başladı. Zamanla Meral Hanım’da, “Anketlere bakmak lazım. Elbette kazanacak aday” diyerek Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı işaret etti. Sonrasında anketçiler bu masanın kafasını karıştırmak için, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş’ı yarıştırdılar.

Bu sırada ne Ekrem ne de Mansur Beyler Meral Hanıma, “Bizi başkanımızla yarıştırma biz görevlerimizi bırakmak istemiyoruz. Aday olursak ilimiz Ak Partiye geçer” diyemeyip adeta beraber hareket ettiler.

Sonrasında masanın adayı Kılıçdaroğlu’nun olacağı kesinleşince, Meral Hanım, “Bu masa kumar masasıdır ya da noter değildir” diyerek masayı terk etti. Kumar masası tabiriyle tam olarak güçleri belli olmayan masanın diğer ortaklarına ulufe gibi dağıtılan milletvekilliklerini mi kastetti bilemiyoruz.

Ancak ne olduysa sonrasında her iki adaya da razı olacaklarını beyan ettiği İmamoğlu ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanı Yardımcılığı olması kaydıyla masaya geri döndü.

İp orada koptu

Ne olduysa bana göre ondan sonra oldu. Meral hanımın o günlerdeki oyu yüzde 17-18 ler de iken, seçimlerde % 7-8 oranında oy kaybına sebep oldu. Başbakanlık hali bitti. Birinci turda kazanması gereken Kılıçdaroğlu’da seçimi bu sebeple kazanamadı. Seçimde İYİ Partiye gelmiş olan oylar Meral hanımın bu tavrı nedeniyle tekrar MHP’ye döndü ve seçimin sürprizini böylece MHP yaptı.

Şimdi Meral Hanım pişmanlığını belirtiyor ve tek başına yürüyeceğini, iç hesaplaşma yapacağını belirtiyor. Meral Hanımın sürekli desteklediği Ekrem Bey ise, gelecekteki seçimi kazanamayacağını öngörüsü mü var nedir, bilmediğim bir nedenden dolayı CHP'de değişim istiyor. Ancak değişimin ne olduğunu de net olarak açıklamadığı gibi, Genel Başkanlığa aday mı, değil mi, kendisinden başka bilende yok.

Ekrem Bey var mısın, yok musun?

Daha öncede belirttim. Ekrem Bey elbette CHP Genel başkanı olur. Ancak. 2024 seçimlerini kazanır, CHP’li ilçe sayısını artırır. İBB meclisinde çoğunluğu elde eder, sonrasında da makamını bir başka partiliye devreder ve CHP'de Olağanüstü Kurultaya gidip Ekrem Bey’i Genel başkan yapar.

Ekrem Bey, hesap bu. Şimdi var mısın yok musun?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *