Öyle bir yerdeyim ki!
Bir yanım mavi yosun, dalgalanır sularda
Dostum, dostum, güzel dostum
Bu ne beter çizgidir, bu
Bu ne çıldırtan denge
Yaprak döker bir yanımız
Bir yanımız bahar bahçe
Türkiye İşçi Partisinin Bodrum seçim ofisinin açılışında Muğla 1.sıra Milletvekili Adayı Mehmet Aslantuğ’u dinlerken Ahmet Kaya’nın gür sesiyle söylediği bu şarkı geldi aklıma.
Geçmişte bir salon dolusu sanatçının sahneye çatal, kaşık fırlattığı bir toplantıda Ahmet Kaya’ya gösterdiği dayanışmayla gönüllerde yer tutan, demokrat kişiliği, barış dilini önceleyen siyaset tarzı ve sempatik tavırlarıyla meclise yakışacak bir vekil olarak düşünülen Aslantuğ’un ardından Serra Kadıgil’in öfkeli söylemleri açılışa gelen, çoğunluğunu yaşlıların oluşturduğu kitleyi coşturdu.
Kuşkusuz gençlerden de büyük destek alıyor TİP
Ancak onlar 1965 seçimlerinde mecliste görev alarak, gerçek bir muhalefet örneği veren Behice Boran, Mehmet Ali Aybar ve arkadaşlarını tanımadıkları için, Erkan Baş ve arkadaşlarının verdiği mücadeleyi görebildiler ancak.
Bunu söylerken Erkan Baş’la birlikte Barış Atay’ın, Ahmet Şık’ın, Serra Kadıgil’in görev yaptıkları süre içerisinde mecliste verdikleri onurlu mücadeleyi takdir etmemek ne mümkün!
Geçmişte de farklı zamanlarda sol örgütler arasında değişik boyutlarda iş birliği, ittifak denemeleri oldu.
Ancak yeni parti kuruluşları da dahil kısa sürede yarattığı heyecan dışında toplumda gerçek anlamda karşılık bulduğunu söyleyemeyiz.
İlk kez Emek ve Özgürlük ittifakıyla sol kesimde; hem toplumda karşılık bulan hem de ortak bir ittifakla seçimlere katılma koşulları yaratan bir siyasi güç birliği oluşturulabildi.
Özellikle de bizim gibi 12 Mart ve 12 Eylül’ün karanlık günlerini yaşamış, büyük çoğunluğu bedel ödemiş sosyalist, devrimci insanlarda yeni bir umut ve motivasyon oluşturan bu oluşuma her birimiz bir yanından destek vermek için hazırlanmıştık.
Aklımda bir dolu deli sorular, kafam karma karışık, yüreğimde bir endişe yine de heyecan ve umutla izledim konuşulanları, insanların coşkusunu.
Ben de güzel şeyler olsun isterim elbet, dağılsın kara bulutlar, sevinçle dolsun yüreğimiz.
İlk kez bu kadar yakınımıza gelen mecliste temsil edilebilme şansını biz sosyalistlerin elinden almaya kimin hakkı olabilir ki?
Ancak görünen o ki, Muğla ve Hatay özelinde somutlaşan bir inatlaşma yüzünden bu iki ilde ortak adaylarla kesin alınacak milletvekilliklerini altın tepside başkalarına sunuluyor.
Yeşil Sol Parti ve TİP yöneticileri ne derlerse desinler ne tür gerekçeler gösterirlerse göstersinler, hem Muğla’da Mehmet Aslantuğ’a hem de Hatay’da Can Atalay’a haksızlık ediyoruz.
Oysa her ikisi de ne çok yakışırlardı meclise.
Öte yandan Yeşil Sol Parti adayı da bir önceki seçimlerde var olan HDP’nin 40 binin üzerinde blok oyuna göçlerle eklenmiş en az 20 bin oya rağmen Muğla’da zorlanacağı bir yarışa girecek.
Yeşil Sol Parti ve TİP adayı tekleştirebilseler güle oynaya Muğla’da bir milletvekilliği kazanacak iken büyük ihtimalle bu vekillik ya Gelecek Partisine ya da AK Partiye gidecek.
Daha da önemlisi; olmasını istemediğimiz bu sonuçlarla hayal kırıklığına uğrayacak solcu ve sosyalistleri yeniden siyasete ısındırmak hiçte kolay olmayacak.
Hiç kimseyi, hiçbir partiyi özel olarak suçlamıyorum.
Her ne kadar kimileri pek dikkate almasalar da siyasetin matematiği ne yazık bu sonucu işaret ediyor.
Bence henüz vakit varken hem Yeşil Sol hem TİP yöneticileri bir kez daha durum değerlendirmesi yapsınlar.
İstenirse bir orta yol bulunabilir.
Özellikle de 65 yaş üstü bizim gibi hayatı hep mücadele ve baskılarla geçmiş insanlara bu üzüntüyü yaşatmayın.
Artık kaybetmeye tahammülümüz kalmadı.
On binlerce insanı Yeşil Sol Parti ile TİP arasında tercih yapmak zorunda bırakmayın.
Muğla’nın dört bir yanında heyecan ve özveriyle, bir sosyalist adayı meclise gönderebilme hayaliyle gecesini gündüzüne katıp çalışan insanların emeğine yazık edersiniz.
Hiçbir dönemde hedefe bu kadar yakın olmamıştık.
Gün, partilerin, siyasetçilerin kendini kanıtlama günü değildir.
Gün, var olan örgütlülük ve seçmen gücünü abartma ve de başkalarına dayatma günü hiç değildir.
Gelin ilk kez yakaladığımız bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirelim.
Unutulmasın ki; Emek ve Özgürlük İttifakı yalnızca yaklaşan bu seçimler için kurulmadı.
Emek ve Özgürlük İttifakı kalıcı bir siyasi yapı olarak iktidara gelmesi beklenen Millet İttifakına hem destek verecek hem de iktidarın muhalefeti olacaktır.