Düşün artık bu ülkenin yakasından
Siyasette yıllardır çıkar değişimlerine şahitlik ediyoruz. Olmaz dediklerimiz oluyor, yapmaz dediklerimiz yapıyor, güvendiklerimiz arkasına bakmadan dönüp gidiyor. Millet ittifakı, altılı masada yaşadığımız Meral Akşener olayının benzer örneklerini daha önce de siyaset arenasında çok yaşadık. Fakat Meral Akşener’in, seçimlere kısa bir süre kala son dakika resti ve masayı terk etmesi ne kadar etiktir tartışılır.
Bu ülkede siyaset yıllardır her şeyin üstünde oldu. Bir dönem, sağcı-solcu diye tabir ettiğimiz görüş ve fikir çatışmalarına şahitlik ettik. Üniversitelerimizde her gün kavga, çatışma ve gençlerimizin ölümlerini gördük. Şimdi, o insanlarımızı yönlendirenler sağ-sol kavgasını bırakmış, kol kola girmiş koltuk sevdası peşinde koşuyor. En koyu solcu sağın adayı, en koyu sağcı solun adayı oluyor. Siyaset böyle bir şey. Yıllardır Hizmet vadiyle koltuğa oturanlar başarısız olsa dahi kalkmasını bilemiyor. Ülkemizde yüzlerce facia yaşanmasına rağmen tek bir yetkili “kalben” dahi rahatsız olup onurlu bir şekilde istifa edemiyor.
Halk artık kirli ve çıkar üzerine kurulu siyasetten bıktı. Yenilenmek istiyor, siyasette yeni yüzler arıyor. Adı sanı fazla duyulmamış, şaibelerde adı geçmemiş siyasetçiler arıyor. Tıpkı yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu örneğinde olduğu gibi. Beylikdüzü’nde mütevazi bir Belediye Başkanını alıyor İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yapıyor hem de binlerce oy farkla.
Türk siyasetinde yıllardır aynı isimler, aynı yüzler ve aynı kadrolar görüyoruz. Ne koltuk sevdasıymış arkadaş. Bizim pırıl pırıl gençlerimiz var. Alın size fırsat! Gençlerimize önderlik edin, yol gösterin ağabeylik yapın, bir tanesinin tutun elinden adayımız bu deyin. Bırakın egolarınızı, hırslarınızı, çıkar kavgalarınızı. Farkında değil misiniz? Ülke batıyor. Ve yıllardır biz sizleri denedik siz bu işi yapamıyorsunuz.
Ülkemiz bir deprem felaketi yaşadı ve gündem bir anda değişti. Varsa yoksa seçim ve siyaset konuşulur oldu. Binlerce insanımız öldü. Binlerce insanımız hastanelerde tedavi görmekte. Binlerce insanımız evsiz kalmış, sığınacak çadır dahi bulamıyor. Aç, susuz, üstte yok başta yok yaşam mücadelesi veriyor. Binlerce insanımız kaybettiklerinin acılarıyla baş başa kalmış durumda. Bizim gündemimiz altılı masa, üçlü zigon sehpa, tabure ve sandalye siyaseti. İnsanlarımızdan bahsediyorum bizim insanımızdan. Hay yerin dibine batsın sizin siyasetiniz koltuk sevdanız. Düşün artık bu ülkenin ve milletin yakasından.
Sağlıcakla…