Tekmeyi yediklerinde şehit olmuşlardı…
Günlerdir ne kalem tutabiliyorum, ne de görebiliyorum.
Sorunlarım var.
Konuşmak istemiyorum.
Kalbim ağrıyor. Sol kolum kopuyor gibi...
Nefes alamıyorum.
Karanlık içinde kalanlarda durum dahi vahim…
Karanlık içinde dibe doğru hızla gidiyorum.
Ellerim, yüzüm simsiyah, karalık tırnaklarımın içine işlemiş.
Ağzımdan, burnumdan giren siyah toz ciğerime kadar indiğini hissedebiliyorum.
Kuru öksürüyor, siyah sümkürüyor, kara tükürüyorum.
Nefes almakta zorlanıyorum.
Bu sebeple nasılım diye sormayın diyorlar.
Annem, babam, eşim, evladım, kardeşim yastalar.
Daha yirmi iki yaşındayım. Hayallerim vardı.
Ben dedim, dedim ki gaz kaçağı var.. Dinlemediler.
Tam da bu nedenle nasılım diye sormayın.
Öfkeliyim… Kırgınım…
Kim miyim?
Karanlık içinde, sizlere aydınlık vermek için ömür verenim.
Evlatlarımı yaşatabilmek için dehlizlerde kazma vuranım,
Her gün ölümü göze alarak işe giden işçiyim.
Düğün parasını biriktirmek için ciğerini çürüten damadım.
Hasta anasını tedavi ettirmek için kendini kanser eden evladım.
Türkiye karanlık içinde kalmasın diye ülkesini terk etmeyen yurttaşım.
ŞEHİDİM…
Büyüklerimizin kader diyerek hayatın gerçeklerinden kaçtığı için,
Bilime tekniğe ve tecrübelere sırt çevirdikleri için,
Bunları görmezden gelerek hayatımla kumar oynamaya kalktıkları için
Cehaletin en karasının ŞEHİDİYİM…
Soma’da meslektaşlarımızı tekmeleyeni büyükelçiliğe ateşe olarak atadığınız da biz şehit olmuştuk.
Hedefiniz 2023 olabilir ama zihniyet 1878
Ben ise yastayım… Karalar bağladım.
Halim yok uzun uzun yazmaya,
Ben 'Eksildik' diyeyim. Siz anlayın ...