ABD ve Rusya bize yeter mi?...
Avrupa Birliği ile aramız açıldı ya.
Artık AB Bakanlığı'na da gerek kalmaz.
Dün AB'ye girmek için can atıyorduk, bugün AB ile ipleri tamamıyla koparmaya niyetliyiz.
İyi de Avrupa ülkeleri olmadan bize ABD ve Rusya yeter mi acaba.
Bunun hesabını yapabildik mi.
Mesela ABD'nin çiçeği burnunda Başkanı Donald Trump ile İstanbul'un göbeğindeki lüks AVM olan Trump Towers'un bir alakası var mı?
Doğan Holding Sahibi Aydın Doğan'a ait olduğunu bildiğimiz Trump Towers'a ABD Başkanı Donald Trump ortak mı?
Soruyu şöyle açalım.
ABD'nin çiçeği burnunda Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'de başka hangi bağlantıları var.
İş ortaklıkları.
Siyasi ortaklıklar v.s.
*
Bakın geçen gün bir okurum arayarak; ''Mehmet bey yazılarınızı yakından takip ediyorum. Lütfen bu anlattığıma ve tahminime gülmeyin. Ciddi olarak bir tahminde bulunacağım. ABD Başkanlığını Donald Trump kazandı ya. Trump kim yatırımcı. İnşaatçı. Emlak kralı. Şayet yakında dünyanın bazı yerlerinde, İstanbul başta olmak üzere depremler olursa şaşırmayın. Çünkü bu adamlar fay hatlarına bile bomba koyarlar. Deprem yaratırlar. Daha sonra da depremle yıkılan yerlerin binalarını yeniden yapmaya başlarlar...'' Falan anlatmaya başladığında önce şöyle bir şaşkınlık geçirdim.
Ardından da maalesef olur mu olur demekten kendimi alamadım.
*
Yani anlayacağınız dünya çok küçüldü.
Artık İstanbul'un bir ilçesindeki bir yapılaşma veya ticari bir faaliyet ile dünyanın bir ucundaki bir yatırımcı çok yakından ilgilenebiliyor.
İthalat, ihracat, tekstil, inşaat sektörü birbiri ile o kadar ilişki halindeki...
Birisinin burnu sızlasa diğeri anında hapşu diye tepki verebiliyor.
Bir ilçe belediye başkanlığı seçimleri ile bile ABD veya Rusya ilgilenir pozisyon almış durumda.
Hatta bir siyasi ilçe başkanlığı değişikliği ile masaya yatırılır hal almış durumda.
Durum böyle olunca ise ister istemez dünyanın küçüldüğüne mi sevinelim, sorunlarımıza dünyanın müdahil olduğuna mı üzülelim, anlamış değiliz.
*
Geçenlerde Almanya'ya giden bir arkadaşım anlatıyor.
Gümrüklerde bize çok kötü davranıyorlar diyor.
Adamların amacı bizi Almanya'ya sokmamak.
Hatırlayın daha dün uçak krizinde Rusya ile aramız açıldığında Rusya aynı şeyleri yapmıştı.
Tabi bunlar olunca da ister istemez bu soru geliyor aklımıza; biz aynı anda Rusya, ABD ve AB ile uyumlu olamaz mıyız?
Birisi ile sorun yaşadığımızda diğerine de yakınlık göstermek zorunda mıyız?
Veya diğeri bize sırtını dönmek zorunda mı?
*
Bütün bunlar neden oluyor biliyor musunuz?
Biz bir türlü ''BİZ'' olamıyoruz da o yüzden.
Bizim bizden başka dostumuz olmadığını bildiğimiz halde hep başkalarından medet umuyoruz, başkalarından imdat bekliyoruz.
Böyle olunca da adamlara fırsat doğuyor ve çullanıyorlar üzerimize.
Yani kısaca hem içerde hem de dışarda düşmanlarla mücadele ede ede bir türlü işleri rayına oturtamıyoruz.
*
Bakalım şimdi önümüzdeki süreç nasıl işleyecek.
ABD'ye yeni başkan.
AB'den bize rest.
Bizden AB'ye restine rest.
Rusya'dan göz kırpmalar.
Çin ve Japonya sotede beklemekte.
Komşu ülkeler ellerini avuçlamakta.
Biz ise başkanlık sitemi, daha güçlü parlemento tartışmaları ve sistem değişiklikleri ile meşgulüz.
Ne diyelim, sabah ola hayola...
Bu rozetin daha büyüğüne ne denir...
Gazetemizin ofisinin yer aldığı Beylicium AVM'ye Beylikdüzü Belediyesi'nin neredeyse tamamı taşınmış durumda.
Hal böyle olunca ise belediyeciler ile aynı ortamda bulunmaktan dolayı arada bir kendimizi Beylikdüzü Belediyesi'nin personeli gibi hissetmiyor değiliz.
Geçenlerde bir belediyeci arkadaşımızı AVM tuvaletinde görünce ceketinin yakasındaki rozet dikkatimi çekti.
Bir ara arkadaşımın bu rozeti öylesine taktığını falan düşündüm.
Ve kendisine sorma gereği hissettiğimde ise bu rozeti bütün belediye çalışanlarının takma zorunluluğu olduğunu öğrendim.
Arkadaşıma rica ettim bana yakasının fotoğrafını çekme fırsatı verdi.
Bu fotoğrafı sizinle paylaşıyorum ve şunu söylüyorum.
Bu rozet kimin fikriyse şahane bir fikir.
Bütün belediye personelinin tanınması ve böylece vatandaşa daha faydalı olması fikri on numara bir fikir.
İyi de arkadaş rozet çok büyük olmuş.
İnanın bildiğimiz o rozetlerin iki üç misli kadar büyük olmuş.
Ya rozeti küçültün veya personele başka belirgin bir işaret koyun.
Ne bileyim yaka kartı falan olabilir.
Zira bu rozete ilk baktığınızda hiç kimsenin aklına bu rozeti takan belediye personelidir fikri gelmez.
Aksine bu rozeti takanın aklı ile zoru vardır fikri gelir...