Darbe, baskın, teşekkür, OHAL ve sağduyu...
YAYINLAMA:
| GÜNCELLEME:
Türkiye çok badireler atlattı.
Eminim bu günlerde geçecek.
Belki biraz sancılı olacak.
Sıkıntılı olacak ama geçecek.
Geçmek zorunda.
Çünkü başka çaremiz yok.
Başka vatanımız yok.
Başka sığınağımız yok.
*
15 Temmuz akşamı ne oldu.
Yıllardır dillendirilen şeyler oldu.
Yıllardır korkulan şeyler oldu.
Yıllardır önemsenmeyen, ciddiye alınmayan, dikkate alınmayan taşlar baş olmaya cüretlendi.
Benim de şiddetle lanetlediğim ve karşı olduğum gibi, her bir bireyin lanetleyeceği, karşı duracağı, rededeceği bir askeri darbe girişiminde bulunuldu.
*
Çok net hatırlıyorum.
Sene galiba 2000'li yılların başı.
Bir yazımda Fethullah Gülen'e Feto demiştim.
Vay sen misin diyen!
Ne tehditler, ne göz korkutmalar, ne küfürler almıştım.
Zorla bize bu adamın adı 'Fethullah Gülen Hocaefendi' diye yazdırılmaya çalışılıyordu.
Çok arkadaşım benimle ilişkisini kesmişti, yollarını ayırmıştı, selamı kesmişti.
Ne oldu şimdi.
Kim haklı çıktı?
*
Son günlerde sosyal medyada rahmetli milletvekili Kamer Genç'in bir konuşması dolaşıyor.
Genç o konuşmasında devlete seslenerek; 'Lütfen bu Feto'nun üzerine gidin, tedbir alın, önlem alın, bunlar devleti ele geçirmeye çalışıyor. Benim nasıl olsa duruşum belli ama sizler zarar göreceksiniz' diyor.
Ben ve benim gibiler yıllarca aynı şeyleri söyledik, yazdık durduk.
O günlerde gereken tedbirler alınsaydı şimdi bu içinde bulunduğumuz günleri yaşamayabilirdik.
*
Cemaat, baştan bu yana devlete hakim olmayı ve toplumu yönlendirmeyi düşünüyordu.
Kaç gündür tutuklamalar ve göz altılar cemaatin ne kadar organize bir şebeke olduğunun göstergesi.
Yaverler.
Başdanışmanlar.
Generaller.
Aman Allahım.
Kimler kimler kandırılmış ve FETO'nun askerleri olmuş.
*
Neyse umarım alınan OHAL kararı ile birlikte bütün bu huzursuzluğun üstesinden hep birlikte geliriz.
İçimizdeki hainleri temizleriz.
Kafası yıkanmış cahilleri eğitiriz.
Dolduruşa gelen militanları engelleriz.
En kötü bir seçilmiş yönetimin, her koşulda en iyi darbe yönetiminden daha iyi olduğunu unutmayız.
Ve hep birlikte huzur içerisinde yaşayacağımız ülkemizi her türlü kötülüklerden korumasını biliriz.
*
Türkiye böyle bir olağanüstü günler yaşarken ne yazık ki gazetemiz de bu durumdan nasibini aldı ve yanlış yönlendirilen, dolduruşa getirilen, 25-30 kişilik genç bir grup tarafından gece yarısı baskını yedi.
İstanbul'un Beylikdüzü gibi bir ilçe merkezinde AVM içerisinde olmasına rağmen kapıları kırılarak eşyaları yerle bir edildi.
Kamera kayıtlarında bu kişilerin kim oldukları belli.
AVM güvenliğine kendilerini AK Gençlik Beylikdüzü olarak tanıtmışlar.
*
Buradan önce devletimizin yetkili kademelerini, sonra AK Parti'li yöneticileri ve emniyet güçlerini göreve davet ediyorum.
Bu eşkıyaları hukuka teslim edin.
Bugün bu yapılanlar cezasız kalırsa yarın bir benzerinin başka kurum ve kuruluşlara olmayacağının garantisi yoktur.
Amacı sadece ve sadece halkı bilgilendirmek olan bir basın kuruluşuna saldırmak, kırmak dökmek kime ne fayda sağlayabilir?
Bunu yapanlar ve yaptıranların cezasız kalmayacağını umuyorum.
*
Bu kabul edilemez saldırıdan sonra anladık ki dost biriktirmişiz. Mesleğimizi doğru bir şekilde yerine getirmişiz. Zira olaydan hemen sonra arayan, ziyaretimize gelen, geçmiş olsun mesajları veren, onlarca, yüzlerce hatta binlerce arkadaşımız, dostumuz, az da olsa bu üzücü durumu unutmamızı sağlamıştır.
Hani saldırganların AK Partili oldukları söyleniyor ya (nasıl partilicilik ise) inanın arayan ve soranların çoğu da aynı partiden ve olayı kesinlikle kınayan kişilerden oluşmakta.
AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Metin Karakaş, AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı İsmail Damat, AK Parti Büyükçekmece İlçe Başkanı İlker Gürbüz, AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez, AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıraf Kutlu, AK Parti Büyükçekmece belediye meclis üyelerinin tamamı, ilçe yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Beylikdüzü Belediyesi Meclis Üyesi Seyithan İzsiz, AK Parti milletvekili aday adaylarından Halis Kahraman, Vehbi Orakçı, Velittin Küçük, AK Parti Büyükçekmece belediye başkan adayı (2014) Av. Celal Babayiğit bunlardan bazıları.
Kendilerine duyarlılıklarından dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Tabi ayrıca üzücü anlarda bizlere moral veren; CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, Büyükçekmece Kaymakamı Mustafa Hulusi Arat, CHP İl Başkan Yardımcısı Oruç Oymak, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Moda ve Hazur Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk, İSİFED İstanbul Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Muammer Ömeroğlu, KAİ Beylikdüzü Başkanı Gürsel İlgüz başta olmak üzere çok sayıda dost, arkadaş ve STK yöneticisine de duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyorum.
*
Ülkemiz bütün bu olumsuzlukları yaşarken, durumdan vazife çıkarmaya çalışan birileri, 15 Temmuz akşamı sosyal medyadan yaptığım bir paylaşımı farklı yönlere çekmeye çalışıyor.
Paylaşımım, bilgi kirliliği yaşanmasın diye Cumhurbaşkanı'nı ekranlara davet etmekten ibaretken, puslu havayı fırsata çevirmeye çalışan birkaç gazeteci şimdilerde başkanı olduğum İYGAD yönetimini eleştiriyor.
Arkadaşlar bu günlerde hiçbirimiz sağlıklı düşünemiyoruz.
Moral bozukluğu yaşıyoruz. Uykusuz günler geçiriyoruz.
Sağlıksız günler geçiriyoruz. Tamam belki İYGAD üyelerinin birkaçı benim paylaşımlarımın bazılarını yanlış anlayabilirler. Bu durumdan dolayı üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum.
Ancak herkesi, hepimizi, sağduyuya, sükunata, vicdanlı düşünmeye ve adalete davet ediyorum.
Lütfen hepimiz yanlış yönlendirilmeden, bilgi kirliliğinden uzak duralım. Bu durumu fırsata çevirmeye çalışanlara da fırsat vermeyelim.
*
Son olarak diyeceğimiz aynen şudur. Dua edelim, sabredelim, sakin olalım, ayrıştırıcı değil birleştirici olalım, sözde değil özde de demokrasiyi savunalım.
Terörü ve şiddeti daima lanetleyelim. Güzel ülkemizin tekrar eski güzel günlerine kavuşmasına yardımcı olacak katkılar sunalım....
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *