On bir vekil aranıyor…
Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılına aylar kalmış iken ne demokrasiden, ne de adaletten söz edemez olduk.
Çocuk, okuyup adam olmak için yurt istiyor, gözaltına alınıyor.
Kadın, çocuk doğurmak için evleniyor, şiddet korkusuyla yaşıyor.
Baba, ihtiyaçları karşılayamadığından intihar ediyor.
Dede, torunu görmesin diye evinden erken çıkıyor.
Gençler kredilerle okullarını bitiriyor, devlete borçlu olarak sokaklarda iş arıyor.
“Okulu bitirdim, uzmanlığımı tamamladım. Temizlik işi dahi olsa yaparım.” Diyor.
Sanayici, çarkını döndüremediğinden haksız olduğunu bilerek, kanundaki boşluktan faydalanıp işçisini çıkartıyor.
Sağlıkçılar, korunmak için eylem yaptığından gözaltına alınıyor.
Matbaa 52 sayfalık renkli, A4 ebadında dergi için 12 bin lira teklif veriyor.
Cayır cayır yanıyor, gülüm keten helva…
Garip cinayetler işlenirken, ekonomi felaketi yaşarken, medyaya sansür uygulanırken, her şey daha güzel olacakken, otuz yıl geriye dönmek, birilerinin sinsi gülümsemesine neden oluyoruz.
Kazakistan’da LPG fiyatlar artınca, hükümet istifa ediyor.
Diğer ülkelerde kendini kusurlu gören bakan, uyarı, çağrı beklemeden istifayı basıyor.
Biz de ise bırakın uyarıyı, ödül verilir gibi huzur hakkı ödeniyor.
Yurttaşın huzuru yokken, bu neyin huzur hakkı…
Biraz daha sabredeceğiz, dediklerinin üzerinden koca 15 yıl geçti.
Sabır… sabır…sabır …,diye çekilen tespih taşları kırıldı.
Nasıl bir sevda imiş…
Koltuk, eskidi, pörsüdü, rengi attı da, bir türlü üstündekini atamadı.
Yurttaş, artık belki de ilk kez hür iradesiyle seçim istiyor.
Hükümet ve ittifak ortağı ise ısrarla gündemimiz değil, diyor.
Eğer güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmek isteniyorsa, yapılacak bir uygulama kalmıştır.
Anayasanın 78. maddesinin 3. fıkrasına göre; “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.”
Anayasa açık, uygulamak için ekonomist olmaya gerek yok, matematiği bilmek yeterlidir.
Meclis 600 milletvekiliyle oluştu.
Vefat eden, ayrılan, tutuklu olan 19 milletvekili sandalyesi boşaldı.
Kaldı 581..
Ben değil, TBMM'nin resmi internet sitesinde yazıyor. Zahmet edip yorulma, sana partilere göre milletvekili sayılarını da yazayım.
"AKP 285, CHP 135, HDP 56, MHP 48, İYİ Parti 36, TİP 4, MP 3, DP 2, ZP 2, BBP 1, DAP 1, DBP 1, SP 1, YP 1, Bağımsız 5, eşittir. 581.
Pekiii, yasaya göre geriye ne kaldı?
11 koltuk.
Kanun ne diyordu; Anayasa m. 78 uyarınca ara seçimin yapılabilmesi için öncelikle en az 30 milletvekilinin üyeliğinin son bulması şarttır. Ancak genel seçimlere 1 yıl kalmışsa, ara seçimi yapılamaz.
Genel seçimlere 1 yıldan fazla olduğuna göre….
Demek oluyor ki, bir futbol takımının sahaya çıkacak 11 as sporcu kadar milletvekiline ihtiyaç var.
Birkaç yıl önce Demokrasi adına, CHP’li 15 vekil partisinden istifa ederek, nasıl İYİ partiye geçiş yaptı ise bu kez de Türkiye adına muhalefet partileri adım atabilirler.
Koltuğu değil, vatanını, yurttaşını seven, düşünen vekillerin var olduğunu düşünüyorum…
Yani 30 vekil için yapılacak ara seçimde, Türkiye seçmeninin yüzde 56'sı oy kullanacak. Bu 30 vekil için sandığa gidecek. Dolayısıyla bu siyasetin doğası gereği genel seçime dönecek.
Yurttaşında, sanayicinin de, sağlıkçıların, işçilerin, memurların, emeklinin, öğretmenin, öğrencinin de isteği bu yönde olduğuna göre iktidarın da buna kayıtsız kalmayacak, genel seçime götürecektir.
Çünkü onlar da bu ülkenin yurttaşı… Sonuç ne olursa olsun, kazanan Türkiye olacaktır.
O halde 1-0 olsun bizim olsun…