Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Hafif yağmur
7°
Ara

Kutsalıma, dokunma yanarsın!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kutsalıma, dokunma yanarsın!

Yaşam sebebim, gücüm, aldığım nefes. 
Gölgesinde serinlediğim. Altında ıslandığım.
Işığıyla aydınlandığım. Yanında duranı kıskandığım.
Gözyaşlarım, bağıra, bağıra ağladığım. 
Gördüğümde içim coşkuyla dolar. Yerimde duramaz kıpır kıpır olurum. 
Vazgeçilmezim, mutluluğumdur. 
Görememişsem anlık, çektiğim fotoğrafları, videoları izlerim. Aklıma geçmiş gelir, kıskanırım. 
Pek rüya görmem, dün gördüm. Elimi üstüne koymuşum, incitmeden okşuyorum. Şerle işim olmaz da yine de hayra yordum. 
Nedir bu cümleler diye sorma. Hep vardı. Bugünler ülkemin durumundan olsa gerek daha bir yoğunlaştı. Biraz daha azdı duygularım diyelim. 
Sevdiğin eşyaların vardır. Kendin almasan dahi onlara sahiplenirsin. Kimden geldiği, evini nasıl süslediğini veya seni soğuktan koruduğunu, ayağını ısıtanın nasıl alındığını unutabilirsin. Hatta etrafına kendin aldığını caka satarak dahi anlatabilirsin.  
Fakat bu öyle bir şey değil. Millete aittir. Her milletin, önem verdiği kutsal değerleri vardır. Onlara sahiplenmek başka bir emtiaya benzemez.  
Türk milleti ve benim için "Bayrak" işte böylesine önemlidir, değerlidir, kutsaldır.  
Evimde, arabamda, ofisimde, sırt çantamda hep yanımdadır. Yani güzel insan, Bayrağım vazgeçilmezimdir. Bu sebeple geçmişte onun için canlarını verenleri kıskanırım. 
Elbette bayrağını sende, herkes gibi seviyorsundur ve sahip çıkıyorsundur. Buna kimse laf edemez. 
Sahip çıkarken, onu korurken, birtakım kışkırtıcılara kanıp, öfkeyi "linç etmeye" kadar götürmek çok tehlikeli oyuna alet olmaktır. Kahpelerin topraklarımız üstünde oyunlarına gelmemeliyiz. 
Sana burada Türk Bayrağını anlatacak değilim. Böyle bir niyetim de yok. Ancak ülkemde bayrak astığı için tutuklananlar olursa canım acır.  
Çünkü ülkede dalgalanan bayrak o ülkenin bağımsızlığının sembolüdür. Ve bağımsızlık hiç kimsenin tekelinde değildir.  
Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak, yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz.  
Türk Lirası da aynen böyledir. Değersizleştirilemez.
Belki bilmiyor olabilirsin. Başka ülkelerde bizimki kadar bayrak şiiri yoktur. Antolojilerimiz bayrak şiirleriyle doludur.
"Bayrak şiiri" denilince akla, ya Mehmet Akif, ya Arif Nihat Asya, ya da Mithat Cemal Kuntay gelir. Tevfik Fikret’te çok güzel şiirler yazmıştır. 
Hatta bayrakla ilgili bir şiirinin sonunda oğluna şu vasiyette bulunuyor. “Oğlum onu gönlünce yaşat, ölme!” 
Birisi bana, “En güzel şiirlerini, yazılarını ayrılık yaşadığın zaman yazıyorsun” demişti. İnkâr etmemiş, susmuştum. Susmanın erdemlik eylemi olduğunu anlamamıştı. 
Onun bilmediği şu idi. Ünlü yazarlar, şairler dahi en güzel yazılarını, şiirlerini özellikle bayrağımızla olanları, hasret duydukları anlarda yazmışlardır. 
Orhan Veli’nin “Bayrak” isimli şiiri ise bambaşkadır. Son bölümünde 
“….
Biz bir bayrak getirdik buraya kadar; 
Onu daha ileriye götürürler; 
Şu dünyada topu topu 
İki milyar kişiyiz, 
Birbirimizi biliriz” der.
Tamamını okursan, 14 Kasım 1950 vefatın 71. yıl dönümü idi. Hem de Yâd etmiş olursun. 

O günlerde nasıl altında toplanarak bir beden olmuşsak, yine yapabiliriz. İçimizdeki hainleri, ihanet edenleri ayıklar, içine düştüğümüz ekonomik durumdan çıkarak, müreffeh bir ülke olarak yolumuza ilelebet devam ederiz. 

Yalan konuşmadan, tehdit etmeden, belden aşağıya vurmadan, herkese saygılı, birleştirici olarak üstesinden gelebiliriz. Vatanını, bayrağını sevenler böyle yapar.  

Bayrağım benden uzak değil, ancak yanımda olsa da özlerim. 

Hayatıma birçok insan gelmiş, gitmiştir. O ise her zaman yanımdadır. Bugünlerde olduğum gibi ne zaman yüreğim sıkıştırsa onunla dertleşirim. Sırlarımı açarım. Bilirim ki, ihanet etmez, kandırmaz, aldatmaz.  

Neden bayrak diye sormuştun ya, bunlardan daha güzel bir sebep olabilir mi? 
Ayrıca, sebep arama. Çok sebep var. Hangisini anlatayım. Tutsakları mı? Binlerce şehidi mi? Yetim çocukları mı? Dul kalmış kadınları mı? Türk Lirasının eridiğini mi? 
Bizi birleştirecek tutkuyla, arzuyla sarılabileceğimiz, dünya da böylesine anlamlı, biyografisi güzel başka bir bayrak yok.   
Okuyor anlıyorsun, farklı değilsin. Sadece diline getirip söyleyemiyorsun. O halde sende nedenlerini, içimdekileri ve cevabını bildiklerini sorma!
Bazı hisler vardır, kelimelerle anlatılamaz. Derin bir ahhh çekersin ya.. Sevdiğim söz konusu olunca böyle oluyorum.  
İşte böyle durumlarımda, ne bana, ne bayrağıma, ne de parama ve de sevdiğime, DOKUNMA…
Değer verdiklerime başka elleri dokundurma, yanarsın. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *