Fode Koita Stiven Plaza kadar olamadı
Geçen sezonun başı. Trabzonspor Real Valladolid'den Stiven Plaza adında bir futbolcuyu 2 yılı kiralık, beğendiği takdirde ise 2 yılı da bonservisli olmak üzere kadrosuna katıyor.
Ronaldo'nun keşfi olarak sürekli bir basın pompalaması söz konusu.
Kendisine hayran olmakla birlikte futbolculuğun ayrı, yöneticiliğin, idareciliğin ya da hocalığın farklı olduğunu düşünenlerdenim.
Peki kimdir bu Stiven Plaza? Trabzonspor öncesinde oynadığı 2 sezonda toplam 28 maç kaçırmış. Sebebi sakatlık.
Videoları sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı. Herkesin de beklentisi yüksekti ama sahaya çıkamadı.
620 bin ve 670 bin euro olarak iki seneliğine kiralanan Ekvadorlu yıldız için 750 bin ve 800 bin euro opsiyonları da vardı. Onlar devreye giremedi çünkü daha sözleşmesinin yüzde 25'i tamamlanmışken takımdan gönderildi.
***
Bu transfer söz konusu olduğunda haberlerini yaptım. “Aman, sakatlık başa beladır ve kendisinde tekrar edilmiş. 2 sezonda 28 maç çok yüksek bir seviye” dedim. 'İkinci Sturridge olabilir' başlığı ile sicilini ortaya koydum (Buradan okuyabilirsiniz https://www.damga.com/old/spor/stiven-plaza-ikinci-sturridge-olabilir-iste-o-tablo-h42531.html). Elbette bizi dinleyen yok.
Sonrasında sezon devam ederken Plaza'nın Ekvador'daki hocası ile görüştüm. (Buradan okuyabilirsiniz https://www.damga.com/old/spor/kariyerindeki-onemli-isim-stiven-plaza-icin-konustu-bu-kadarini-h52516.html) Onu futbol vitrinine çıkaran isimlerden biriydi. Juan Carlos Leon kilosunun kas sakatlıklarına neden olduğunu söyledi ve sahadan bu kadar uzak kalacağını tahmin edemediğini ifade etti. Yani o da inanamadı.
***
O Plaza Trabzonspor formasıyla sadece 4 dakika ligde, 45 dakika ise Türkiye Kupası'nda oynadı.
Adana Demirspor karşılaşmasında ayakta zor dururken ilk yarı sona erip devreye gidildikten sonra daha dışarı da çıkamadı.
Sonrasında da gönderildi zaten.
Yönetim ona verdiği para kadar yerine almadığı adamdan da zarar etti. Ayrıca galibiyet primleri vs. gibi kalemler de eklenebilir buna. Bir transferin önünü de kapatmış oldu.
Burada suç futbolcunun değil. Onu buraya getirenlerde.
***
Aynı transfer döneminde bir de Afobe ekleniyor listeye. İki defa çarpraz bağ koparmış, birçok kez sakatlanmış kendisi.
Denizlispor'un neredeyse yarı fiyatına getirecekken Trabzonspor'un 1.3 milyon euro maaş bağladığı öne sürülen İngiliz golcü. Bu tanımı kullanırken ne golcülüğünü gördük ne de katkısını. Sadece Fenerbahçe'ye attığı gol iyiydi.
Sezon sonu zor geldi. Trabzonspor zaten o döneme kadar Abdullah Avcı ile yine başarılı bir süreç yaşasa da Afobe buraya ayak uyduramıyordu.
Zaten o da yaz aylarında gitti.
***
Daniel Sturridge'i Yusuf Yazıcı transferi sonrasında transfer ederek büyük bir sükse yapmıştı yönetim.
Basın ve taraftarın büyük bir kısmında “aman canım gelsin de ne olursa olsun” mantığı var. Buna katılmıyor ve onaylamıyorum.
Gelen oyuncuyu sorgulamak, bilgi sahibi olmak ve en önemlisi de yönetim bazında nasıl bir transfer geçekleştiğini öğrenmek herkesin hakkı. Yapılmalı da. Bu durum yönetime olumsuz eleştiri getirecekse getirsin. Olumlu bir şeyler varsa zaten hakkınız verilir. Ki Ahmet Ağaoğlu döneminde uygulanan politikanın büyük bir bölümünü başarılı buluyorum ben.
Sturridge imza atarken “Trabzonspor'un Daniel Sturridge transferinde şoke eden tablo!” (Buradan okuyabilirsiniz https://www.damga.com/old/spor/trabzonspor-un-daniel-sturridge-transferinde-soke-eden-tablo-h21175.html) başlığı ile bir haber yazmıştım. Bu haber sosyal medyada bir hayli ses getirdi ancak dönüşler hep olumsuzdu.
Kariyerinde 120 maç kaçıran bir futbolcuya karşılık olarak istenen düzeyde bir performans veremeyeceğini yazmak kötülük oldu.
Bugün 120 maç dediğiniz zaman bizim ligimizde neredeyse 4 sezon yapıyor. Çok büyük bir risk. Girilmemesi gerekilen bir topla girdi yönetim. İngiliz oyuncu ise birçok maçta yoktu yine. Oynadığı karşılaşmalarda her ne kadar katkı verse de süreklilik sağlayamadı. En sonunda da davası sebebiyle sözleşmesi feshedildi. Trabzonspor en zorlu dönemde transfer yapamadan oyuncusunu göndermek zorunda kaldı.
***
Geride kalan sezonun devre arasında ise Koita transferinin dedikoduları yayılmaya başladı. Kasımpaşa bonservis isteyince sezon sonuna bırakıldı.
Tesellim kulübüne para ödenmeyecek olmasıydı. Ta ki KAP anlaşmasında maddeleri görene kadar. Artık ocak ayında nasıl bir el sıkışma olduysa son ilk 11 maçına aralık ayında çıkan Fode Koita'ya Kasımpaşa'ya verilmesi düşünüldüğü iddia edilen 1 milyon euroluk bonservis ücreti imza parası olarak ödeneceği duyuruldu.
Bu arada Koita, Kaısmpaşa'nın kiraladığı ve seviye itibarıyla çok da fazlası bulunmayan Thelin'in gerisine düştü.
Ondan sonra hep sonradan oyuna girdi.
***
Trabzonspor'un 17 Haziran 2021 tarihinde yaptığı yazılı açıklama şu şekildeydi;
“Şirketimiz ile serbest statüde yer alan profesyonel futbolcu Bangaly Fode Koita arasında 3 (Üç) yıllık anlaşma sağlamıştır.
Yapılan anlaşmaya göre futbolcuya;
2021-2022 futbol sezonu için 1.100.000.-Eur garanti ücret,
2022-2023 futbol sezonu için 1.150.000.-Eur garanti ücret,
2023-2024 futbol sezonu için 1.200.000.-Eur garanti ücret ödenecektir.
Ayrıca, futbolcuya her bir sezon için 333.000.-EUR imza ücreti ödenecektir.
***
Bu açıklamayı gördükten sonra bir süre ekrana bakar kaldım. Sonrasında ise “Nasıl yani?” diye sordum kendime.
Gol istatistiği çok da yüksek olmayan, 31 yaşına gelmiş ve Kasımpaşa kariyerinin neredeyse yarısını sakat geçiren bir adama 1.5 milyon euro civarında para her sene mi ödenecek?
Allah herkese Koita şansı versin gerçekten. Çok imrendim. Yani son sözleşmenizde böylesine bir ikramiye ancak seçilmiş ya da ayrıcalıklı kişileri bulur. Koita da onlardan galiba. Yaz aylarında ev yaptırıyordu Gine'ye. Onun için de iyi bir sıcak para olmuştur.
***
Kendimi cahil olarak görüyorum. Futbolun kulüpçülük tarafında olmadım. Yönetmedim de. Teknik direktörlük de yapmadım. Ama transfer öncesinde birçok kez Koita ile ilgili haberler yazdım;
“Trabzonspor'da Fode Koita öncesi son çıkış! Kritik bir karar verilecek https://www.damga.com/old/spor/trabzonsporda-fode-koita-oncesi-son-cikis-kritik-bir-karar-verilecek-h64122.html”
"Trabzonspor transferini bitirmek üzere ama Koita'da sorun büyük: Sakatlık! https://www.damga.com/old/spor/trabzonspor-transferini-bitirmek-uzere-ama-koita-da-sorun-buyuk-h61811.html"
***
Haberlerde söz konusu ücret yıllık olarak 800 bin euro idi. Ancak açıklanan KAP bildiriminde 1.5 milyon euro bandındaki garanti para benim haberlerimin dikkat çekmesini sağladı.
"Fode Koita'nın maaşı Trabzonspor taraftarına isyan bayrağını çektirdi" https://www.damga.com/old/spor/fode-koita-nin-maasi-trabzonspor-taraftarina-isyan-bayragini-h64888.html başlığı ile yeni bir haber daha yazdım.
Sezon başladı ve neredeyse ilk yarı sona eriyor. Kendisinin sahada kaldığı dakika sayısı sadece 31. Çoğunda sakat. Kadroda olduğu ancak oynamadığı maçlar da var. Muhtemelen kendisini zorlayıp da yeniden sakatlanmaması adına oturtuldu.
Yazımın başında belirttiğim Plaza'nın transferini dahi gölgede bırakmayı başarabilen bir isim oldu kendisi.
***
Yönetim bu konuda konuşmuyor.
Taraftarın büyük bölümü de “Şampiyonluk motivasyonu varken araya kaynatıp da işleri bozmayın” diyor.
Bugün 5 milyon euro civarında bir paranın geri dönüşü yokken ve üzerine bir de bazı hatalar transferler eklenince susmak bir işe yaramıyor.
Bu kulüp şampiyonluk mücadelesi verilmesini isteyenler kadar mali anlamda bazı şeyleri düşünenlerin de kulübü.
***
Ahmet Ağaoğlu ve yönetiminin hiç mi iyi transferi yok? Elbette var. Bugüne gelinmesinde büyük emekler verildi. Birçoğuna şahit oldundu, olunuyor. Ve ben hepsi için tek tek teşekkür ediyorum. Hepsinin de hakkı veriliyor. Her gün onlarca içerik oluşturulup haberler yazılıyor.
Peki Koita için tek bir kelam eden yönetici duydunuz mu?
Bunun tek açıklaması şampiyonluk mücadelesi mi?
Trabzonspor inşallah bundan sonra sakatlık riski en az olan oyunculara gider. Trondsen'in yaşadığı sakatlığı kimse konuşmadı. Neden? Çünkü ilk sakatlığıydı. Kaderin önüne geçemiyorsunuz. Ama Koita öyle değil. Sturridge, Afobe ve Plaza da...
***
Bu yazım için 'taş'lanabilirim. Olsun. Sorun değil.
Uzun süredir yazmak istiyordum ama bugüne kısmet oldu.