Tebdil-i mekânda ferahlık vardır!
Önümde muhteşem bir manzara, Denizin rengi, lacivertle mavi arasında dalgaların oynaşmasıyla değişiyor. Güneş kızıllığını göstermeye başladı. Solumda yeşil yüzlerce belki de binlerce ağaç, benim gibi güneşi bekliyorlar. Arkama bakmıyorum. İyisiyle, kötüsüyle geçmişte kaldı. Gelecek önümde, orada aydınlık, mutluluk var. Yani her şey çok daha güzel olacak.
“Fabrikam, motorum, dizel ile çalışan arabam yok. Mazota gelen zam beni çok rahatsız ediyor” dediğini duydum.
Kimsin?
Hiç kimse!
Bende bunlar yok. Fakat sebze, meyve alamıyorum. Salata yapacağım. Kıvırcık alamıyormuş
Haklı, nasıl alsın ki;
Mazot 5 TL kıvırcık 5 TL, mazot 7,5 TL kıvırcık 8 TL, sıkmalık portakal 14.35 TL, 5 litrelik ayçiçeği yağı 85 TL, Pirinci bile Ukrayna’dan ithal ediyoruz.
Sağımda dalları meyve dolu ağaçlara gözüm ilişti. Elmayı severim. Katur kutur yemek ayrı bir zevk verir. Karaciğerle araları da iyidir. Uzun zaman keyfini çıkartırcasına yiyemedim. O da nasiplendi, kilogramı 12 lira.
Erdem bey haklı, hiç kimse değil, aslında çok kimse, yani çoğunluk sesi…
Azınlıkta olan ancak yetkileri olanlar. Bir yetkili geçenlerde, “Ben Ekonomistim. Yakında düzlüğe çıkacağız” dedi.
Son günler de herkes Ekonomist olmasına rağmen, ne hikmet ise düzlük yerine yamaç tırmandırıyor.
Düğün, bayram değil baldız gibi bu da öpmeye başladı.
Bay Ekonomist bir de “Almanya’nın haline bakın” demez mi?
Baktım. Enflasyonu yüzde 3.8. Ülkemde ise TUİK’e göre yüzde19.58. Doğrusu ise en az yüzde 40.
Sen ne anlarsın deme. Gelirle gideri hesaplamam yeterli. Bunun için ekonomist olmama gerek yok.
Düşünüyorum da, madem 125,7 milyar dolarımız rezervimiz var. Merkez Bankası neden piyasaya dolar sürmüyor. Efendimm, olmayan bir şey sürülemez mi?
Hoppala, ama bu şekilde elbette çözüm bulamam. Senin de öyle Tebdil-i kıyafet çarşı pazar gezerek bulacağını sanmıyorum.
Hayrolsun inşallah. Birden bunu nereden çıkarttın. Sana bir akıl vereyim. Yorulmana gerek yok. Whatsaap durumlarına bak her şeyi görürsün.
Ayrıca, Tebdil-i kıyafetle denetimini kaftanla mı yapacaksın? Malum herkes aynı giyiniyor.
Hadi gönlün olsun. Diyelim ki yapıyorsun.
Çarşı da Pazar da esnafa, sordun:
“Herkesin durumu iyi, bak fanteziyi bırakın diyorlar. Ne diyorsun?”
“İşim bu bırakamam. Fanteziyle sunum yapıyor, malımı pazarlıyorum. Nasıl bırakırım.” Derse ne yapacaksın.
Bu iş öyle olmaz. Düzlüğe çıkarmak istiyorsan.
EYT’li hakkını, sağlıkçının, memurun 3600 ek göstergesini vermelisin.
Öğrencinin yuvasını yapmalısın.
SMA’lı çocukları yaşasın diye dilenen anne, babalar için elini uzatmalısın.
Kalfanın bile müteahhit olduğunu ülke de inşaatçılar zamları protesto etti. Esnaf, sanayici, tüccarın vergilerine düzenleme getirmelisin.
Gerçi faiz haram ama yapacak bir şey yok. Faizleri düşürmelisin.
İstiyorsun ki, çıt çıkmasın, eylem yapılmasın. Canımıza minnet, neden polis memurunun da hakkını savunurken, coplanayım. Karşı karşıya geleyim. Hangi yurttaş ister bunu, Tabii ki, “hiç kimse”!
Sahi vekil neden seçiyoruz?
Hakkımızı aramanız için değil mi? Onca, çamur atmak, vaatler vermek sadece koruma zırhını alıp, koltuğa oturup elini kaldır, indir için olamaz.
Mademki, eylem, basın açıklaması, protestolar yapılmasın istiyorsun. O halde Meclis bahçesi çokkk büyük milletinvekilleri, çok kimse adına halkın bahçesinde yurttaş için yapsınlar.
Dokunulmazlıkları var. “Sen kimsin? Kim olduğumu biliyor musun” sormazlar. Onca kişi de gözaltına alınıp, polisin asli görevine mani olmaz. Zira sokaklarda taciz, tecavüz, hırsızlık, kavga bitmiyor. Kolluk kuvveti de işini yapmış olur.
Olamaz mı? Gerçekten çok da güzel olur. Durumlarında paylaşıyorlar ya, şuradayım, buradayım. Bunu da paylaş. Al sana şeffaflık.
Tebdil-i mekânda ferahlık vardır. Doğru imiş, yazılarımı artık bende başka mekânda yazma kararı verdim.
Veee faydasını ilk olarak memurlar da hep beraber görüyoruz.
Fazla çalışma karşılığınızda saat başı alacağın ücret 2.4 liradan 2.7 liraya çıktı. Sevgili memur yurt içi günlük en düşük harcırahın da 62 lira oldu.
Bununla düzlüğe çıktın gibi, danışmanları da kaftanla gezmekten kurtardın.
Hadi yine iyisiniz!!!