Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara

Mehmet Cengiz’e selamlarımla...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Mehmet Cengiz’e selamlarımla...

Son günlerde ülkemizin güzelliği ile övündüğü  ve sizinde memleketiniz olan Kalkandere’nin hemen üst tarafındaki İkizdere gündemde.

Orada hemşirelerin inliyor, ağlıyor, feryat figan bağırıp çağırıyorlar bilmem bunları duyuyor musunuz?

 İşin garip tarafı oradaki halk senin anlayabileceğin dil ve şive ile sesleniyorlar. Eğer dinliyor ve duyuyorsan onları anlaman gerekiyor. Ancak gelişmelere baktığımızda sanki oralı değilmişsin gibime geliyor.

Yaptığın yatırımları, gerçekleştirdiğin projeleri ülkemizin en önemli ve lüks otellerinin sahibi olduğunu biliyoruz. Devlet garantili yol, köprü, tünel, havaalanı yaptığını da biliyoruz. Şimdi de memleketinde liman, bağlantı yolları ve yan yollar,  Karadeniz’imizi demiryolu ağına bağlayacak demiryolu yapacağını hatta Rize-Artvin arasına ORGİ gibi havaalanı yapılacağını da biliyoruz.

Bu proje bir bütün olduğuna göre, bu ve benzer ihaleleri konunun uzmanı bir firma sahibi olarak  sizden başka bir firmanın almasının da mümkün olmadığı da gün gibi ortada.

O zaman bu projeye bir bütün olarak bak, çevre ve bağlantı yolları ile tünellere başlayıp oradan çıkan taşlar ve hafriyatla liman yapacağın yerin dolgusunu yapmak daha akıllıca değil mi?

Böylece hemşerilerinin geçim kaynağı olan ve onlara hayat veren o güzelim ormanlar ve derelerde kurtulur ne dersiniz?

Böylece projeyi bir bütün olarak bitirir ülkemiz güzel bir limana ve bağlantılarına kavuşur sizde devlet garantili paralarınıza.

Mehmet Bey’e önerim;

Bir şey daha var. Hemşerilerini hatta yakın köylülerini üzme, onlara cehennem azabı çektirme. Bunun için bir önerim var.

Samsun’dan Hopa’ya hatta oradan Batum’a kadar uzanan sahil yolunun neredeyse tamamı dolgudur. Bölgenin çocuğu olarak bunu ben biliyorum. Siz daha iyi bilirsiniz. O zaman bu dolgu taşları nereden getirilmiş adamlarını gönder araştırıp incelesin ve kaynağı bulsunlar.

Ayrıca Ordu-Giresun havaalanı yani ORGİ daha yeni yapıldı. Üstelik tamamı Karadeniz’in içine doldurularak yapılan o havaalanını yine sizin firmanız yaptı. Trabzon Havaalanı’nın bir kısmı da dolgulu. ORGİ’yi sizin firmanız yaparken, o yörede cıt çıkmadı da şimdi ne oldu da kıyamet kopuyor. Hemşirelerin ve yakın köylülerin feryat figan içinde. Bağırıyor, çağırıyor cop yiyor gaz soluyorlar. Yetmedi yerlerde sürüklüyorlar. Muhakkak izliyor ve duyuyorsundur. Şu günlerde ormanlarını yok ettiğin, geçim kaynaklarını ellerinden aldığın dereyi kuruttuğun için sana beddua ediyorlar.

Aynı bölgenin çocuklarıyız, bir mesleğimde ziraatçı olduğu için, ağacın yeşilin kıymet ve önemini anlarım bilirim. Onların yetiştirilmesinin zahmet ve yıllar aldığı ayrı bir mesele. İnsanların düzenini bozma, o güzelliğe kıyma, üstlendiğin projenin dolgu maddesini ORGİ havaalanını yaparken nereden aldıysan yine oraya yönel. Maliyetin arttığı söyleniyor. Boş ver artsın. Ülkemiz neleri ödemedi ki?  Ayrıca şu kapanma günlerinde geçmediğimiz köprülerin gitmediğimiz yolların, inmediğimiz havaalanlarının parasını  ödemeye devam ettiğine göre, ülkemiz bu maliyet artışını da evel Allah öder yahu..

Haa, benim bu çevreye, ağaca, hemşerilerime ormandaki canlılara kinim var diyorsanız ki, sanmak ile birlikte yinede siz bilirsiniz. Başınızı iki elinizin arasına alıp bir daha düşünmenizi öneririm.

Geçinmek ve kimseye muhtaç olmamak, yerini yurdunu terk etmemek için, ağacı, ormanı, dereyi, akarsuları o güzelim tabiatı ve oradaki canlıları, yaban hayatı koruyan ve korumak için, dövülme, vurulma, gazlanma sürüklenme uğruna çabalayan direnen hemşerilerin İkizderelilere  hak hukuk arayışlarında başarılar dilerim.

İnançları ve bu kararlılığı gösterenlere kolaylıklar dilerim.

Onlara selam olsun. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *