Gerçeklerden Haberdar Olun
İstanbul
Orta şiddetli yağmur
16°
Ara

Demek ki, Montrö’cüler "Zevzek" değilmiş!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Demek ki, Montrö’cüler "Zevzek" değilmiş!

Emekli Amiraller, son zamanlarda TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Cumhurbaşkanı’nın İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararından sonra, “İsterse Montrö’yü de iptal eder” demesinden sonra yaptığı yeni bir açıklamada , “Ben yanlış anlaşıldım. Montrö’nün iptali söz konusu değildir” diye düzeltmede bulunmuştu.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Montrö'nün ülkemize sağladığı kazanımları önemli görüyor, daha iyisi için imkan bulana kadar Montrö'ye bağlılığımızı sürdürüyoruz. Kanal İstanbul’un yapımının Montrö ile bir alakası yoktur" demesinden sonra Montrö tartışmaları başladı.

Montrö’nün ne olduğunu ve ülkemiz için öneminin ne olduğunu en iyi bilen,Deniz Kuvvetleri Komutanlığında hizmet etmiş ve Amiral konumuna gelip yaptığı hizmetlerden sonra çoğu FETÖ komplosu ile hapse atılıp emekli edilmiş olan  Amiraller hazırladıkları Montrö nün önemini belirten açıklamayı Türk Milletine açıkladılar.

Sonrasında bu amiraller kimine göre. Darbeci, kimine göre, Anayasamıza göre açıklanmış olan fikir özgürlüğü kimine göre de “Zevzek”likle itham edildiler.

Zevzeklik nedir:  Geveze saçma sapan şeylerle uğraşan; tatsız tuzsuz konuşan. Sulu hareketler yapan. Ve tatsız çok konuşan kişi olarak tarif ediliyor.

Kıyamet koptu. Hemen soruşturma açıldı. 10 Amiral gözaltına alındı 4’ü davet edildi. 4 gün gözaltı süresi yetmedi bir dört gün daha uzatıldı. Sonrasında Adliyeye sevk edildiler ve Adli Kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Sonrasında neden icap ettiyse bazılarına elektronik kelepçe takılmaya başlandığı bilgileri geldi.

Tartışmalarda, açıklamanın neden “Yüce Türk Milleti” ile başladığı ve, “Aksi taktirde” diye başlayan cümle ön plana çıktı.

Son zamanlarda Türk ismi ne hikmet ve ne mantıksa bazılarının hoşuna gitmemeye başladı. “Türküm, doğruyum” diye başlayıp, “Varlığım Türk Milletine armağan olsun” diye biten andımız Danıştay kararı ile kaldırıldı.

Devlet Nişanından Atatürk kabartması hem Atatürk ve içinde de Türk olduğu için, Sürekli Türk soylarına, Osmanlıya ve Türkiye’mize arkadan vuran Araplara hoş görünmek için kaldırılmış olabilir mi?

Düşünülmesi gereken bir başka olay ise, bazı illerimizde Türk Sanat ve Türk Halk Müziği topluğu olarak hizmet veren kuruluşlar da ki Türk adı kaldırılarak, yöresel isimler verilmesine ne demeli?

Daha önceleri bazı kurum ve kuruluşlarımızdan TC'nin kaldırıldığının da unutulmaması gerektiği bilinmelidir.

Zevzek” haa!..

Montrö’nün kısaca, Savaş zamanlarında boğalarımızdan hiçbir savaş gemisinin geçemeyeceğini, Barış zamanında ise 30 bin tonu geçmeyen küçük gemilerin geçebileceğini ve geçse de en çok 21 gün kalabileceğini bunun için boğazlardan geçmek isteyen gemilerin bağlı olduğu devletin en az 15 gün önceden ülkemize haber vermek durumunda olduğunu, Savaş ve barış döneminde yine boğazlarımızdan uçak gemisi ve denizaltının geçemeyeceğinin garantisi olduğunu ve Karadeniz'in bir barış denizi olduğunu bilinmesi gerçeğinden hareketle;

Montrö’nün kaldırılması halinde, donanması olan tüm devletlerin o zaman Boğazlardan geçip Karadeniz’e açılabileceğini hatırlatıp bundan doğacak kargaşa ve tehlikeye dikkat çekmek olduğunun bilinmesi gerektiğinin doğru ağızlardan açıklanan bir metin olduğu belirtildi.

Bu ciddi konuyu ülkemizin menfaatine olarak açıklayanlara “Zevzek “ denilirse, son günlerde ülkemiz ve dünyayı tehdit edip insanları evlere tıkayan Pandemi hakkında bilim kurulunda olmadıkları halde emekli olmuş olan sağlıkçı bilim insanlarına ne demeli?

Deprem olunca (Bazı Türkçemizi katledenlere göre meydana gelince) bilgisi olan veya olmayan ve anında uzman kesilenlere ne demeli?

Televizyonlarda tartışılan konularla ilgisi olmayan kadrolu sandalye sahiplerinin, Dış işlerinden, Milli Savunmadan, Milli Eğitimden, Sağlıktan, en önemlisi ekonomi ve siyasetten, hukuktan, hatta sporun her dalından ve kendilerini sözüm ona gazeteci, siyaset bilimci, analist, araştırmacı, uzman, ekonomist ve çeşitli meslek mensubu olarak tanıtanlara ne demeli?

İşin garip bir tarafı ise, aman program yürüsün, katılımcılar birbirlerine girsin, hatta kavga etsinler diye çanak sorular sorup halka boş şeyler izlettirenlere ne demeli?

Hadi bakalım “Zevzek” haaa!..

Bırakın bunları da ülkemizin geleceğini, hakkın,, hukukun ne olduğunu, nasıl düzelmesi gerektiğini, gençlerin neden hemen başka devletlere gitmek istediklerini, çarşı-Pazar’ı, işsizliği,esnafın, çalışanın ve işçinin durumunu, emeklilere verilen bir liralık ek gelirin artırılması gerektiği lafları dolaşınca çoğunun gözlerinin neden parladığını, özellikle son günlerin gündemi olan 128 Milyar doların ne olduğunu bununla nelerin yapılabileceğini, devletimizin bol kazançlı ihaleleri alan ve devlet garantili ödemeleri olan yatırımları bir düşünün ve bunlara kafa yorun ve halledin.

O zaman göreceksiniz, her şey çok güzel olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *