AK Parti'de olup bitenler
Atatürk demokrasinin gereği olarak Halk Fırkası'nı kurdu. Sonra Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası partileri kuruldu. Daha sonra bu iki partinin kapanmasıyla Mustafa Kemal Atatürk çok partili sistemi istemesine rağmen hayatta olduğu sürede gerçekleşmedi.
İkinci Cihan Savaşı sonrasında toparlanan Avrupa'dan esen demokrasi rüzgarının da etkisi ve 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün de desteği ile 18 Temmuz 1945'te Nuri Demirağ’ın başkanlığında Milli Kalkınma Partisi kurulmasıyla oluştu.
1945’te "Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu" bugünkü deyimiyle Toprak Reformu görüşülürken, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekillerinden Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan’ın muhalif tavır sergilemeleri sonrasında tarihimizde "Dörtlü Takrir" olarak geçen bir önerge verdiler. Aynı dörtlü daha sonra CHP’den ayrılarak 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'yi kurdular.
21 Temmuz 1946 günü yapılan ilk çok partili seçimi 397 milletvekili çıkaran CHP kazandı. Çiçeği burnundaki Demokrat Parti girdiği ilk çok partili seçimde 61 milletvekili bağımsızlar ise 7 milletvekili çıkararak TBMM’yi oluşturdular.
14 Mayıs 1950 yılında yapılan ikinci çok partili seçimde Demokrat Parti, "Yeter Söz Milletindir" sloganı ile girdiği seçimi ezici bir çoğunlukla 487 sandalyeyi TBMM’nin 416 milletvekilliğini alarak kazandı. Böylece CHP’nin 27 yıllık iktidarı sonlanmış oldu. DP 1954 ve 1957 seçimlerinde de kazanarak iktidarını 1960 darbesine kadar sürdürdü.
Sonrası malum. Yassıada mahkemeleri ve sonrasında idam edilen Başbakan ve iki bakanı, kurulan yeni partilerle 70'li yıllara gelindi. Olaylı yıllar ve müdahaleler sonrasında 1980 darbesi geldi. Bu darbe sonrasında da çeşitli partiler kuruldu zamanın 5'lisi çoğu partiye izin vermedi yapılan 1982 Anayasası sonrasında darbecilerin desteklediği partiye karşı Turgut Özal liderliğinde kurulan Anavatan Partisi iktidar oldu.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bu zamana kadar partisinden ayrılıp parti kurarak başarılı olanlar Adnan Menderes, Bülent Ecevit ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunlar haricinde kendisini güçlü sanarak partisinden ayrılıp parti kuranların hepsi tabela partisi olarak kaldıkları gibi, günümüzde bu uğurda çabalayanlarında sonlarının daha öncekiler gibi olacağının gün gibi açık olduğu kanaatindeyim. Daha dün Engelsiz Türkiye Partisi ile Büyük Türkiye Partisi’nin kapandığı gibi…
Parti kurulma ve kapatılmaları
Günümüzü meşgul edenlerden birisi kurulan yeni partiler ve kapanma talepleridir. Şimdi dönüp günümüze kadar kurulan ve kapatılan partilere baktığımızda bu zamana kadar son olarak Genel kurullarını yapamadıkları için kapatılan iki parti ile kapatılan parti sayısı 61'e yükseldi. Kapatılan iki partinin eksilmesi ülkemizde parti sayısı 105’e düştü. Günümüzde seçim yapılsa girmeye hak eden parti sayısı ise an itibarı ile 17’dir. Yeni kurulan DEVA ve Gelecek partileri ile kuruluş aşamasında olan partiler Genel Kurullarını yapınca ve en az 42 ilde örgütlerince bu hakkı elde edecektir.
Günümüzde Yargıtay Başsavcılığının kapatılmak için inceleme başlattığı HDP’nin kökü ve geçmişi kapatılmış çok sayıda partiye dayanır.
Yine 2002 de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi, tüzüğündeki kısaltması ile AK PARTİ'nin de geçmişine baktığımızda kökünde çok sayıda kapatılmış partinin olduğu ve oradan filizlendiği görülür.
Sırasıyla baktığımızda İlk kurulan Milli Nizam Partisi 26 Ocak 1970’te kuruldu ve ve 20 Mayıs 1971 yılında kapatıldı.
Devamında Milli Selamet partisi 10 Ekim 1972'de kuruldu ve 16 Ekim 1981'de kapatıldı.
Kapatılanın küllerinden doğan Refah Partisi 19 Temmuz 1983'te kuruldu ve 16 Ocak 1998'de kapatıldı.
Fazilet partisi 17 Aralık 1997'de kuruldu, 22 Haziran 2001'de kapatıldı.
Saadet Partisi 20 Temmuz 2001'de kuruldu. Günümüzde devam ediyor.
Bu partilerin kapatılması sonrasında, kurulan Saadet partisine katılmayıp "Milli görüş gömleğimizi değiştirdik. Muhafazakar Demokratik bir parti olacağız" diyen Recep Tayyip Erdoğan önceki partilerden ileri gelenleri ve ANAP, Adalet Partisi, sonrasında Doğruyol Partisi’ne yakın olanları bünyesine alarak 14 Ağustos 2001'de AK Parti’yi kurdu.
Partinin ilk mitingini ise partisini kurmadan önce davet edildiği Alucra Ekin Festivali’nde yaptı ve yeni parti kuracağını açıkladı. Sonrasında yanına Abdullah Gül, Binali Yıldırım, Bülent Arınç, Nurettin Canikli, Burhan Kuzu, Cemal Kamacı, Güldal Akşit, Cüneyt Zapsu, Hayati Yazıcı, Mevlüt Çavuşoğlu, Nimet Baş, Şaban Dişli, Tamer Yiğit, Tayyar Altıkulaç, Lokman Ayva gibi isimlerle birlikte 60 kurucu ile 14 Ağustos 2001 günü partisini kurdu.
2002'de yapılan genel seçimler sonrasında iktidara gelen Ak Parti ve Kurucusu Recep Tayyip Erdoğan o günden bu güne iktidarını sürdürüyor. Partinin kuruluşundan sonra ilk seçime girdiği 2007’den sonra partinin yapısında değişiklikler olmaya başladı ve "Milli görüş gömleğinin çıkartıldığı" söylenen gömlek yeniden giyilmeye başlandı ve partide tasfiyeler başladı.
60 Kurucu ile başlayan kurucuları bugün görevde olanların hatırlayacağını zannetmek ile birlikte kuruluşunda yer alan birçok şahsiyetin bugün partinin çok uzağında olduğu hatta yeni partiler kurduklarını görebiliyoruz.
Abdullah Gül, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Nimet Baş, Abdulkadir Aksu gibi isimler yokken, Bakanlık Başbakanlık yapmış olan Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan yeni partiler kurdular. Bazı milletvekilleri istifa edip partisi ile yollarını ayırdı.
Lebalep kongreler yapılırken, Trabzon adayı Metin Kaya’nın kongre öncesi göz altına alınması, Konya adayı Müşerref Özden’in adaylığının kongre divanınca kabul edilmemesi, İstanbul Başkanı Bayram Şenocak’ın adaylıktan çekilmesi sonrasında, Fazilet ve Saadet partisi kökenli Osman Nuri Kabaktepe’nin atanması, yine Beyoğlu İlçe Başkanlığına merkezin aday gösterdiği Avukat Enes Özkan’ın geçmişte Fetöcü Emre Uslu’ya, "Abi" dediği tivitler ortaya çıkınca yapılacak kongrede kazanamayacağı anlaşılınca kongrenin iptal edilmesi ve daha onlarca il ve ilçede olanlar geçmişte belediye başkanlarınının istifa ettirilmesi gibi olaylar alabildiğine çoğalıyor.
Belki bunlar daha sonra detaylandırılır ve sizlerin bilgisine sunulur ama tüm olup bitenler halkın göz önünde olduğu için zaten bilgi sahibisiniz.
İşte bunlar, “AP Partine ne oluyor?” sorusunu akla getiriyor…