Ya siz nerelisiniz?

Biriyle tanışırsınız ilk sorulardan biri nerelisiniz, iş görüşmesine gidersiniz yine aynı soru nerelisiniz? Cevap verirsiniz, yeterli olmaz ananız babanız nereli diye sorarlar. Dünya insanıyım desem ya da Türkiyeli yetmez mi? Ne işinize yarar nereli olduğumuz?

Sizce neden sorarlar, neden bu kadar önemlidir nereli olduğumuz?

Mesela Türkiye Cumhuriyeti’ni hayatını İngiltere’de sürdüren bir Türk yönetse ne dersiniz? Sizce doğru olur mu? Uygun olmaz değil mi? İngiltere’de yaşayan oranın imkanlarından faydalanan, çocuklarını orada büyüten, oranın okullarında okutan, işini orada kurmuş biri bu ülkeye faydalı olmaz diyeceksiniz. Nereden bilecek bu ülkedeki insanların sorunlarını, beklentilerini, isteklerini… Uzaktan kumanda ile ülke mi yönetilir?

Peki Çatalca’nın yönetiminde söz sahibi olanlar nerede yaşıyor. Partilerin yönetimindekiler, belediyedeki başkan yardımcıları, müdürler… Hepsi Çatalca’da mı yaşıyor? Tabiki hayır. Öyleyse Çatalca’da yaşamayan, başka ilçelerde yaşayıp Çatalca’yı yaşamak için uygun bulmayanlar Çatalcalı’nın sorunlarını beklentilerini, isteklerini nerden bilsin. Bu konu yeni değil, yıllar yılı sürüp giden ve günümüze kadar gelmiş bir konu ve benim kafamda hep bir anlamlandıramadığım sorudur. Bu konu benim için neden bu kadar mühim, çünkü doğru çözümleri ancak sorunlarla yüzleşenler üretebilir. Bir soruna uzaktan bakmakla yaşamak aynı etkiyi yaratmaz. Sorunun çözümü üzerine burada konuşursun, işin bitti mi kendi yaşadığın yere çekip gider hayatına devam edersin. Fakat sorunlarla boğuşanlar orada kalanlar olur. Esnafın yaşadığı zorluğu, otobüslerde üst üstte yolculuk yapanları, Çatalca’da yaşadığı için taaa Çatalca’dan gelip gidemezsin diyerek işe kabul edilmeyenleri, uzak mahallelerden ilçe merkezine okullara gelen öğrencilerin sıkıntılarını, kışın kapanan yolları, sosyal aktivitesi yok, köy gibi diye beğenmeyip yazları yeşil alanlara akın edip çöpünü bırakıp gidenleri, çiftçilikle zar zor geçinenleri, çiftçilikle geçinemeyip üç kuruş asgari ücret ile çalışmak için toprağını satıp göç edenleri, çocuklarının bakımının sağlanacağı bir yer olmadığı için çalışamayan kadınların sorunlarını, gece çocuğu hastalanınca hastanede acilde görevli bir çocuk doktorunun olmadığını bilemezsin. Bilmekte tek başına yetmez, yaşayarak deneyimlemelisin. Biz bunları biliyor ve yaşıyoruz. Çünkü biz dağının, taşının, yeşilinin sevdalısıyız. İşte bu nedenle ne partilerin yönetimlerinde bulunanların ne de belediyedeki başkan yardımcılarının, yöneticilerinin başka ilçelerde yaşayıp Çatalca’da söz sahibi olmalarını kabul edemiyorum. Yok mudur Çatalca’da yaşayıp ilçesi adına başarılı fikirler üretebilecek yetenekli, donanımlı, vizyon sahibi birileri. Olmadığı için mi diğer ilçelerden günü birlik kişileri tercih ediyorsunuz? Çatalca insanının sorununa çözüm bulması için Çatalca’ya yabancı kişilerin önünde düğme ilikleyip, çözüm beklemesine içerliyorum. Eğer gerçekten Çatalca’ya sevdalılarsa buyursunlar Çatalca’da yaşasınlar. Çatalca insanı samimidir herkese kucak açar. Böyle günü birlik pek olmuyor. Biz para, unvan, koltuk için değil sevdalısı olduğumuz yerliyiz. Şimdi ben size soruyorum ya siz nerelisiniz?