Emine Hanım’ın haklı çıkışı!

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan Hanım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü” dolayısıyla, Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının düzenlediği “Şiddetle Mücadelede Televizyon Dizilerinin rolü” konulu programa video mesajı ile katıldı.

Burada verdiği mesajda, “Televizyon dizilerinde ve filmlerde mafyalar rol model olarak lanse edilmesin. Belki de delikanlı belinde silah taşıyan değil. Sokak hayvanlarına mama taşıyandır” demesinde haklıydı.

Bu lafı söylemesi tamda Çakıcı'nın, Kılıçdaroğlu’nu tehdit ettiği günlere denk geldiği için haklılığı iyice tescil edildi.

Bilindiği gibi Emine Hanımın bu mesajı, o günlerde kimine göre, mafya lideri, kimilerine göre, organize suçlardan mahkum birisi, yine birilerine göre, mafya bozuntusu, iktidar ortağı partinin liderine göre de kahraman olan Alaaddin Çakıcı’nın, Ana Muhalefet Partisi olan Cumhuriyet Halk partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yazdığı tehdit günlerine denk gelmesiydi.

Tehdit mektubu açıklandığında Cumhurbaşkanımızdan, İçişleri Bakanımızdan, Adalet Bakanından, Cumhuriyet Savcılarından ve en önemlisi TBMM Başkanımızdan konuyla ilgili hiç laf edilmezken Emine Erdoğan Hanım’ın konuyu bu mesele ile ilgisi olmayan başka yerde söylenmiş olsa da, o günlerin gündemine uyum sağlamıştı.

Söz konusu dizilere bakalım

Emine Erdoğan mesajının bir bölümünde, “Belki de delikanlı olan belinde silah taşıyan değil, sokak hayvanlarına mama taşıyan adamdır. Makbul olan caddelerde arabasıyla yarış yapan değil, sabahın ilk ışıklarına kadar çalışan bilim insanıdır. İlham veren, evin terk eden isyankar gencin şöhret yolculuğu değil, ücra bir köyün çocuklarına ilim taşımak için yola çıkan genç öğretmenin yolculuğudur. Güçlü erkek güçlü kadına yeten değil, sevgisiyle ailesine güç olandır" diyor.

Emine hanımın gençlerin rol model aldığı dizi ve filmler yeni değil. Yine konuşmasında bahsettiği gibi bu furya Amerikan Dizi ve filmleri ile başladı.

Ülkemize ve günümüze baktığımızda bu tür film ve diziler oldukça çok ve her biri birbiriyle yarışıyor.

Akla ilk gelenler, Kurtlar Vadisi, şimdi varoş gençlerine sormak lazım, filmin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz’ın mı yoksa Polat Alemdar’ın mı adı çok bilinir?

Yine aynı dizide rol alan Gürkan Uygur mu, Memati mi tanınır?

Yine buna benzer dizi ya da filmlerden akla gelenlerden İçerde, Ezel, Deli Yürek, Muhafız, Karayel Poyraz, Suskunlar’ı sıralayabiliriz.

Günümüzde izlenenlerden Çukur dizisi oyuncusu Aras Bulut İylemli mi, Yamaç Koçovalı mı, ya da rakibi Vartolu mu hangisi akıldadır?

Yine bunun gibi, Hercai, Ramo, Zümrüdü Anka, Arıza gibi dizilerde şiddet ve rol modelleri görürüz.

Bir örnek daha vermek gerekirse, Ramo dizisinde oynayan ve daha önceleri Kim Milyoner Olmak İster bilgi yarışmasını da sunan Murat Yıldırım mı çok tanınır, Ramo mu?

Arkadaş bu dizilerde vuran kıran, soyan çalan, haraç alan gırla gidiyor.

Yahu iyi de bu dizilere hak, hukuk adalet, girmez mi?

Tümünün konusunun geçtiği ülkemizde savcı, hakim, polis yok mu?

Dizinin bir bölümüne bakıyorsun, ölen, yaralanan sayısı belli değil ama, filmde ne polis var ne de savcı.

Durum böyle olunca ve üzerine yokluk, yoksulluk, haksızlık, hukuksuzluk ta eklenince, özellikle İstanbul ve onun varoşlarıyla, ülkemizin hemen her yerinde gün geçmiyor ki, olaysız, hadisesiz, soygun, hırsızlık olmayan, cinayet işlenmeyen, kadın ve çocuklara tecavüz edilmeyen neredeyse kadın ve aile bireyi öldürülmeyen bir gün geçmiyor.

Tüm bu olaylara elbette diziler ve oradaki karakterlerin rol model alınmasının payının ne kadar olduğu hususu elbette ayrı bir tartışma konusu.

Ancak ülkemizde bu tür dizilerde ölenler ya da öldürülen karekterler için, mevlit okutanları, gıyabında cenaze namazı kılınanların olduğunu da unutmamak gerekir.

Ülkemizin bu ve benzer durumları yok edeceği, huzurun refahın olacağı, demokrasi ve hukukun ön planda olduğu, insanların gerginliğe önem vermeden birbirlerini dinleyip saygı duyacağı, hiç kimsenin bir başkasından üstün olmadığını bilip ülke ve halk için güzel günlerin olacağı, herkesin birbirini anlayacağı din, dil, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeden bir arada kardeşçe yaşanan günlerin olmasını bekliyor ve temenni ediyorum.