Orada bir köy var uzakta

Sosyal mecralarda son günlerde dolaşan bir uyarı dikkatinizi çekmiştir. 'Ispanak yemeyin!’
İlk yapılan araştırmalara göre ıspanağın tazeliğini uzun süre koruması amacıyla yüksek oranda organikfosfat maddesi kullanıldığı düşünülmekte.
Hastaneler doldu taştı. Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı bu konuda harekete geçti.
Sonuç; Tedbir amaçlı bir süre ıspanak yemeyiniz.
Tuz tüketimine dikkat. İri tuz dışında tuz kullanmayınız.
Şekersiz yaşam hiçte zor değil üstelik büyük rahatlık.
İşlenmiş gıdalardan uzak durunuz.
GDO’su ile oynanmış, hibrit tohumu ile yetiştirilmiş içinde früktoz, glukoz, soya lesitini, emülgatör varsa bunlardan arkanıza bile bakmadan uzaklaşınız.
Çok sağlıklı bildiğimiz meyvenin vücutta oluşturduğu toksik etkiye aman dikkat.
Şimdi de sebzelerdeki tarım ilacı zehiri.
Çok uzaklardan Amasya’dan bir koli geldi geçen gün evime. Hiçbir şey yemeyip aç yaşadığıma kanaat getiren kadim dostum, içinde tarhanadan tutun da fasulye, nohut, reçel çeşitleri, et, süt, baharatlara kadar geniş yelpazeden oluşan ev yapımı, organik ürünleri doya doya gönül rahatlığıyla tüketebilmem için göndermiş.
Amasya İli Merzifon Gümüşhacıköy ve Suluova İlçelerine bağlı köylerin bazılarından üretici kadın temsilciler seçilerek ‘Amesia Çalışan Kadın Arılar Grubu’ oluşturulmuş ve Amasya’da bir kooperatif kurulmuş. Gelen kolinin içi bu kadınlarımızın marifetli elleriyle, gönülleriyle, köylerinde yetiştirdikleri ürünlerle hazırlanmış. En güzel yanı ise ve beni en çok etkileyip de sizlerle paylaşmama teşvik eden kısmı ise aldığınız ürünün üzerindeki etikette hangi köyden kimin yaptığı ve o köy hakkında kısa bilgi notlarının bulunması. Düşünsenize; Çilek reçelini ‘Yolüstü Köyü’nden Medine Alkoç’ kendi elleriyle hazırlayıp bizim eve göndermiş sevdiklerimle afiyetle yiyebilmem için.
Nasıl güzel bir enerji değil mi?
Sizce de her açıdan desteklenmesi gereken bir proje değil mi?
Hem kadınlarımızın ürettikleriyle kendilerine ve ülkemize sağladıkları katma değer hem hala sofralarımıza koyabileceğimiz güvenilir ve aracısız gıdaların var olması hem de kırsalda refaha destek vererek bu tip kooperatiflerin çoğalmasına katkı sağlayarak ithal ürünlerin önüne geçebilmek açısından kıymetli değil mi sizce de?
Amesia’nın çalışan kadınları bizler ses verdikçe üretmeye, onlar ürettikçe diğerlerine örnek olmaya, örnek oldukça da çoğalarak sofralarımızda yeniden köy havasını estirmelerine sebep olacak. 

Toplum Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Özyeral ile geçen gün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Konseyi Kuruluş Toplantısı’nda bir araya geldiğimizde bana ‘halka ne yiyebileceklerini de         söylememiz gerek’ demişti. 
İşte size güzel bir alternatif; Amesia Kadın     Kooperatifi. Orda bir köy var uzakta gitmesek de o     köy sizin de köyünüz olabilir.
İlkeli Sözün Kısası; Kaliteyi tercihlerimiz belirler..