Sat sat sat!
Yeni sezonun çıtasını pek yukarıya koymasa da herkesin içten içe şampiyonluk için yanıp tututştuğu Trabzonspor dün ilk lig maçına çıktı. Yaz kampında yapılan hazırlıkların ne derece etki göstereceği, oyuıncuların becerisi ve takım olma olgusnun hangi aşamaya geldiğini anlama açısından önemli bir mücadeleydi.
Öncelikle şunu söylemek gerekir. Trabzonspor geçirdiği kampta hangi takımlara karşı mücadele verdi? Kendisinden aşağı olan ve rakip konumunda neredeyse sayılamayacak olan Triglav, Lokomotiva, Al Duhalil ve Samsunspor. Aldığı galibiyetler ve bir beraberlik belki umutlandırıcıydı ancak tartı yapabileceğimiz Spartak Moskova ve Cagliari karşılaşmalarında rakibe üstünlük kuramayan bir takım vardı. Ki özellikle Spartak Moskova maçı facia gibiydi. Peki bu iki maçta Trabzonspor ne yaptı? Rastgele atılan bir frikik golü dışında skor üretemedi, Rus ekibinden de 4 gol yedi. Cagliari eğer eski pozisyonunda olsaydı bugün ondan da fark yiyebilirdi.
Medipol Başakşehir geçen sezonun üzerine hiçbir şey yeni değilmiş gibi devam etti yoluna. Burnley maçını da düşünüp rotasyon yapan Abdullah Avcı'nın planı takır takır işedi. Orta sahayı da ele aldıktan sonra işi iyice rahatlatıp rakibine pozisyon şansı vermediler. Rodallega'nın zayıf bir veya iki şutu dışında kimseden tehlikeli bir atak gelmedi. Haliyle maç ister istemez ev sahibine döndü.
Trabzonspor'un sahaya dizilişine baktığınızda ne oynadığı belli olmayan bir düzen. Kanat oynamayan futbolcudan verim almayı beklerseniz yanılırsınız. Israrla Yusf'u sol çizgide, sağ çizgide denemek isteyen hocalar topluluğu mevcut. Olmaz, o-la-maz! Yusuf'un da tercih yanlışları var. Kendisine çeki düzen vermezse onun da üstü çizilir. Abdülkadir takımı ileriye götürmeye gayret eden yegane futbolcu. O da bir yere kadar idare edebilir. Kucka, Sosa ve Onazi merkezi S.O.S veriyor. Özellikle Sosa'nın mücadele etmeyen yapısı Trabzonspor'a zarar veriyor. Hücumda da katkısı yok. Onazi şu ligde oynayacak düzeyde değil. Zaten mali yapıdan dolayı elimiz de güçsüz. Ne teklif varsa gönderilmeliler. Ayakta durmaya çalışan tek Kucka.
Defansın solunda oynayan Novak'ı bile geçen sene eleştirirken Ünal hocanın Ibanez'i ile çarpıldık. Geride kalan sezonda birlikte çalıltığı futbolcu olması sebebebiyle galiba kendisinden yana seçim kullanmış. Dengeli ve oyunun iki yönüne de katkı veren bir oyucnunuz varken hücumu kısıtlı, defansı olmayan bir futbolcunun tercih sebebi haline gelmesi çok üzücü. Rodallega evlere şenlik. “Trabzonspor'un forveti değilim” diye bağırıyor. Yollar ayrılırsa iyi olur. Satılık veya fesih. Artık gideri neyse. Yedek kulübesi gençlik kampı gibi.
Velhasıl kelam bu iş böyle gitmez. Morteza Pouraliganji ve Anthony Nwakaeme ile bir ivme kaznılır belki ama yine de kafada mücadele verecek bir takım olunması için çok yol alınması gerekiyor. Başkan Ahmet Ağaoğlu ve ekibine teşekkür ediyorum. Mevcut ekonomi ve Trabzonspor'un enkaz çarpı enkaz yapısında iyi transferlere imza attılar.