Hiç kimse başarısızlığını başka yerde aramasın
Ülkemiz için önemli ve geleceğe yönelik bir seçim tüm heyecanı ve hızını geride bırakarak bitti.
Böylece kazanan da kaybedenler de rahatlamış oldu. Rahatlayanlar arasında sadece kazanan ve kaybedenler değil tüm seçmenlerde vardı.
En çok onların kafası karıştı, kimileri, “İnce önde gidiyor sürpriz olursa birinci turda bile geçebilir” derken, birçok sözüm ona tahminci ve yorumcular Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını beyan ediyorlardı.
Ne oldu?
Tüm tahminler, yorumcular daha önceki seçimlerde de olduğu gibi çuvallayıp seslerini kıstılar. Şimdi yalanlarını hafifletmek için, “Aman işte doğu da böyle olsaydı da” veya “Acaba seçimlerde bir hile hurdamı oldu? Saadet niye beklediğini alamadı. MHP oy kaybetmediğine göre, İYİ parti kimden oy aldı. HDP ye CHP omuz vermeseydi barajı geçemezdi” gibi gereksiz laflar edip duruyorlar.
Atı alan yine Üsküdar’ı yine geçti
CHP kanadı, dip dalga olacak böylece AKP’nin altı oyulacak, oradan Saadet ve İyi Parti oy alacak, AKP’lilerin çoğu partiye oy verecek ama Erdoğan’a oy vermeyecek cinsinden yorumlar yapıp etrafa yayıyorlardı.
Beklenen olmadı, dip dalga oldu ama MHP'ye yaradı. Bitti, tükendi grup bile kuramaz, yüzde 3-4 oy alır denilen parti 49 milletvekili çıkararak grubunu kurduğu gibi en önemli ve anahtar konumuna geldi.
Bana göre seçimin başarılılarındandır.
Peki, İYİ Parti oyunu kimden aldı? MHP oylarının bir bölümünü korurken, CHP’lilerin HDP barajı geçsin diye oy transfer ettikleri gibi, AKP’liler de MHP ye bir miktar oy verdiler. İYİ Parti ise MHP den geri kalanları CHP li kadınlardan ve yeni seçmenlerden oy aldı.
CHP, Muharrem İnce’nin coşkusuyla yürüse bile oy kaybına uğradı. Biraz da seçim parti tarafından hafife alındı. Tam anlamıyla bir çalışma olmazken, buroşür dağıtmakla yetinildi. Meydanlara çıkmayan Kılıçdaroğlu, kapalı salon toplantıları ve sivil toplum kuruluşları ile görüşmeyi tercih etti.
İnce tüm çabasına ve izlenme rekoru kıran mitingleri ve reytingleri ile yüzde 30’u geçti. Kendi deyimiyle CHP 40 yıl sonra 30 barajını geçti.
Yaptığı açıklamayla da geleceğe hazır olduğunu, bu işin bitmediğini ve arkasını bırakmayacağını belirterek gelecekle ilgili sinyaller verdi. Bu Kılıçdaroğlu’nun istifası ya da Olağan üstü seçimli kurultay yapılır yorumlarına neden oldu.
Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı adayımızın seçimlerde Partiden fazla oy alması doğaldır. O nedenle rozetini çıkardı bizde çalıştık. Duvarın ikinci kısmını dokuz ay sonra yerel seçimlerde yıkacağız. Partimizin yönetimiyle ilgili kararları üyelerimizle görüşün kararlaştırırız. Koltuk sevdasında olanların partimizde işi yok. Zaten onları da tutmayız” dedi.
Öte yandan Ak Parti ve Erdoğan bitti yorumunu yapıp, “Bu sefer Tamam” diyenler ve AKP’nin çok zayıfladığını belirtenleri yanıltan Erdoğan, Atını alıp ikinci kez Üsküdar’ı geçti.
Seçim gecesi, “İnce tehdit edildi. Seçime hile karıştırıldı. Ajans AKP’nin önde olan oylarını önce geçiyor. Oylar çalındı” diyerek partilileri etkilemeye çalışan Bülent Tezcan ve arkadaşları iye bazı yayın kuruluşları şimdi başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün bakalım.
Nerede hata yaptınız?
Ak Parti yönetiminden, çiftçi memnun değil. Mazot pahalı, tarım girdileri maliyeti yükseltiyor ve üretici ürününü satamıyor.
İşsizlik oranı yüksek. Emekli, çalışan ve esnaf darda. Üniversite mezunu gençlerin büyük bir bölümü işsiz. İhracaat azalmış. İthalat yükselmiş. Döviz kurları durmadan yükseliyor.
Tüm bunlara rağmen bu ülkeyi yönetenler yeniden iktidar oluyorsa, o zaman yönetime talip olanlar oturup nerede yanlış yaptıklarını öğrenmek için halka inip, onlarla görüşmelerinde, konuşmalarında ve kaynaşmalarında fayda var.
Öyle oylar çalındı, yok hile yapıldı demenin de bir manası yok. Oylar çalındı da 10 milyon oy mu çalındı? Bu kadar oyun çalınması mantıklı mı?
Kimse başarısızlığını başkalarına yüklemesin.
Seçimi kaybeden İnce kazanan ve Cumhurbaşkanlığına yeniden seçilen Erdoğan’ı tebrik etti ve olayın bitmediğini başka seçimlere hazır olduğunu belirtti.
Bundan sonraki hedef ülkenin iyi yönetilmesidir. Herkes elinden geleni yapmalı ve ülke refaha çıkartılmalıdır.