Suriye Devrimi: Bir Dönemin Sonu, Yeni Bir Başlangıç
Bazı şeyler vardır, duyduğunuzda "Bu kadar da olmaz" dersiniz. Ama tarih bize, "Bu kadar da olur" dedirtmeyi başarmıştır.
Suriye'de yaşananları sadece bir darbe girişimi olarak tanımlamak, olaylara haksızlık olur.
Bu bir darbe değil; bu, kelimenin tam anlamıyla bir devrim.
Bir halkın, zulümle geçen onlarca yılın ardından ayağa kalkışı ve hakkını arayışı.
Esad ve Baas Rejimi’nin Kirli Mirası
Baas rejiminin Suriye'ye bıraktığı mirasa bir bakın.
Milyonlarca ölü, yerinden edilmiş milyonlarca insan ve harap bir ülke...
Esad rejiminin eliyle işlenen suçların listesi utanç verici bir uzunlukta:
- Milyonlarca can kaybı.
- Kadınlara yapılan işkenceler, tecavüzler.
- Yetim kalan çocuklar, harap olan şehirler.
Ama bu sadece bir diktatörün hikâyesi değil.
Bu, aynı zamanda bölgedeki mezhepçi ideolojilerin, insanlık onuruna meydan okuyuşunun hikâyesi.
Özgürlüğe Giden Yol
Suriye halkı için bu mücadele, sadece Esad'ı devirmekle sınırlı değil.
Bu mücadele, bir halkın kendi varlığını ve onurunu geri kazanma savaşı.
Ve bu savaşın en büyük sembolü, özgürlük bayrağını dalgalandıran Suriye Milli Ordusu oldu.
Bugün Suriye, sadece bir ülke değil.
Bir umut.
Bir halkın, kendi geleceğini belirlemek için verdiği mücadelenin sembolü.
Türkiye'nin Rolü
Türkiye'nin bu süreçteki rolü, birçok kişi tarafından eleştirildi, birçok kişi tarafından alkışlandı.
Ama bir gerçek var: Türkiye, 13 yıldır milyonlarca insana kucak açtı.
Türkiye'nin desteği olmasaydı, Suriye'deki devrim bu kadar ileri gidebilir miydi?
Bunu tartışmak bile gereksiz.
Tarihe Tanıklık
Bugün yaşananları anlamak için tarihe iyi bakmamız gerekiyor.
Bu bir halkın, kendi tarihini yeniden yazma çabası.
Ve bu hikâye, sadece Suriye ile sınırlı kalmayacak.
Bu devrim, bir halkın yeniden ayağa kalkmasının ve kendi kaderini tayin etmesinin hikâyesi olarak anılacak.
Suriye'nin hikâyesi, sadece bir devrimin değil; onurun, adaletin ve insanlık mücadelesinin hikâyesi.
Tarih, bu mücadelenin adını altın harflerle yazacak.
Ve o gün geldiğinde, bu halkın mücadelesini yanlış anlayanlar, tarihin yanlış tarafında yer alacak.
